III. İslam Giray Han Kimdir, Hayatı, Dönemi, Hakkında Bilgi
III. İslâm Giray (ö. 1064/1654) Kırım hanı (1644-1654).
Selâmet Giray’ın en büyük oğludur. Can Beg Giray zamanında Lehistan’a yapılan seferde esir düşerek yedi sene kadar orada kaldı. Esareti sırasında hareketlerinde serbest bırakıldığı gibi Lehliler’in Prusya’ya ve Dinyepr Kazakları’na karşı yaptıkları seferlere de katıldı. IV. Murad devrinde Osmanlı tersanesinde bulunan on boyarın iadesi şartıyla serbest bırakıldı. Bir süre Yanbolu civarında oturdu; 1635’te Bahadır Giray Kırım hanı olunca onun veliahdlığına (kalgaylık) getirildi. Bu görevi sırasında, zorbalığa kalkışan Mansur beylerinin Bahçesaray’da ortadan kaldırılmasında Önemli rol oynadıysa da daha sonra Jana Çerkez beyine karşı yaptığı seferde başarılı olamadı. Bahadır Giray’ın ölümü üzerine (Ekim 1641) hanlık için girişimde bulundu, fakat Sadrazam Kemankeş Kara Mustafa Paşa’nın, küçük kardeşi Meh-med Giray’ı desteklemesi yüzünden amacına ulaşamadı ve İstanbul’a çağrıldı. Ardından Kal’a-i Sultâniyye’de (Çanakkale) mecburi ikamete tâbi tutulan İslâm Giray, veliahtlığı sırasında eşik ağası olan Sefer Gazi Ağa vasıtasıyla hanlık makamı için faaliyete başlayınca onunla birlikte Rodos’a sürüldü. Ancak Sultan İbrahim üzerinde büyük nüfuzu olan Cinci Hoca sayesinde iki ay kadar sonra İstanbul’a çağrıldı, ardından da idaresizliği öne sürülen kardeşi Mehmed Giray’ın yerine Kırım hanlığına getirildi (Haziran 1644). Böylece çekişmesiz olarak tahta geçen İslâm Giray kardeşi Kırım Giray’ı kendisine veliaht, Gazi Giray’ı da ikinci veliaht (nûreddin) seçti.
III. İslâm Giray döneminde, sadece Kırım’ın iç tarihi için değil Karadeniz’in kuzeyinde Türk- Rus ve Leh siyasî münasebetleri bakımından da önemli gelişmeler meydana gelmiştir. İslâm Giray Han, önce Çerkez beyleri arasındaki rekabet ve kavgalar sebebiyle Jana Beyi Hakşumak (Ak Çomak) üzerine yürüdü, onu ve adamlarını ortadan kaldırıp yurdunu yağmaladı (1644). Böylece Çerkezler üzerinde hanlığın hâkimiyetini sağlamlaştırdı. Önceki han zamanında Moskova’ya karşı girişilen büyük sefer İslâm Giray döneminde başarıyla sona erdirildi. Rus Çarı Mihail Ro-manovyeni hana her yıl gönderilen “uluğ hazine ve bölekler”i yollamakta kusur etmedi; İslâm Giray da 1644 yılı sonunda Rus elçileri önünde barış ve dostluk antlaşmasını yeminle tasdik etti. Ertesi yıl Çar Mihail ölünce 1645 kışında Gazi Giray kumandasında Rus topraklarına bir sefer daha yapıldı ve 6300 esir alındı. İslâm Giray, yeni çar Aleksey (Alexej) Mihayloviç’e yazdığı mektupta gönderilen kürklerin çok aşağı kalitede olduğundan yakınmış ve Don nehrinden çıkan sekiz Kazak şaykasının Osmanlı topraklarını yağmaladığını, Azak’a giden iki kadırgaya saldırdığını, bu yüzden kardeşi Gazi Giray’ı Rus topraklarına akına gönderdiğini ifade etmişti. 1646’da Azak Kalesi’ne yeni bir Kazak saldırısı haberi üzerine yine Gazi Giray idaresinde gönderilen bir ordu Rus, Kazak, Çerkez ve Nogaylar’dan oluşan kuvvetleri dağıtmayı başardı. Bunun üzerine çar dostluk antlaşmasını yenilemek için elçiler gönderdi. İslâm Giray Han, çarın iki yıllık hazine ve “bölek”lerini göndermesi ve Moskova’ya tâbi kazakların Kırım’a ve Osmanlı topraklarına tecavüzlerine meydan vermemesi şartıyla muahedeyi yeniledi. 1647 yılında Şirin Beyi Karaş Mirza, hanın iznini almadan 10.000 kişilik bir kuvvetle yeni bir sefer yaptıysa da karın çokluğundan ve Ruslar’ın yeni savunma hatları yapmış olmasından dolayı başarılı olamadı. Daha sonra Rusya’ya uzun müddet akın yapılmadı. Rus çarı 1651 ve 1652’de yıllık haracı düzenli bir şekilde göndererek dostça ilişkilerini sürdürdü. Ancak Kırım hanı Don kazaklarının akınlarından devamlı şikâyet ediyor ve bunun Osmanlı padişahıyla çar arasındaki münasebetleri bozabileceğini söylüyordu. Beyaz Rusya ve Ukrayna üzerinde Lehistan ile hayatî meseleleri olan Rus Çarlığı, Kırım hanı ve Osmanlı sarayı ile iyi münasebetlerin devamına özen gösteriyordu. Hatta İslâm Giray Han, 1653’te Rus çarına Lehistan’a karşı ortak hareket için ittifak teklifinde bulundu, fakat Ruslar ancak ertesi yıl harekete geçebildiler. Halbuki bu tarihte Lehistan ile barış yapılmış ve ardından da İslâm Giray ölmüştü.