Tarihi Şahsiyetler

II. Leopold (Belçika Kralı.) Kimdir, Hayatı, Dönemi, Hakkında Bilgi

LEOPOLD II (1835-1909)

Belçika kralı. Kongo Havzası’nı Bağımsız Kongo Devleti adı altında kişisel mülkü yapmıştır.

9 Nisan 1835’te Brüksel’de doğdu, 17 Aralık 1909’da Laeken’de öldü. Belçika’nın ilk kralı I.Leo-pold’un oğludur. 1846’da Brabant dükü oldu, Belçika ordusunda görev aldı. 1853’te Avusturya Arşidükü Joseph’in kızı Maria Henrietta ile evlendi. 1855’te Belçika Senatosu’na girdi. Doğu’ya ve Afrika’ya yolculuklar yaptı. 1865’te babasının ölümü üzerine kral oldu.

Leopold krallığının ilk yıllarında önemli bir uluslararası sorunla karşılaştı. Bir yandan güçlenen Prusya, diğer yandan Belçika ve Lüksemburg topraklarında denetim sağlamak isteyen Fransa, Belçika için önemli tehlike yaratmaktaydı. 1869’da III. Napoleon’ un Belçika demiryollarını elde etme çabaları ve olası bir Avrupa savaşı Leopold’u ülkenin savunmasını güçlendirmeye yöneltti. 1870’te uluslararası bir antlaşmayla Fransa-Prusya Savaşı’nda tarafsız kalmayı sağladı. Bu savaşta Fransa’nın yenilmesine karşın, I.Dünya Savaşı’na değin süren Fransa-Prusya rekabeti Belçika için sürekli bir tehlike oluşturdu. Leopold 1887’de doğuda Liege’i ve güneyde Namur’u silahlandırmak için parlamentonun onayını aldı.

Leopold, Belçika’da ticaretin ve sanayinin hızla geliştiği, toplumsal ve siyasi yapılarda da önemli değişikliklerin olduğu bir dönemde krallık yaptı. Zengin kömür madenleri ve demir üretimiyle Avrupa’nın sanayileşmede dördüncü ülkesi olan Belçika’ da, 1857’den beri Liberaller iktidardaydı. 1879’da liberal hükümet, kilisenin etkisini azaltan ve kilise okullarından devlet desteğini kaldırarak yerine bağımsız ve zorunlu ilkokullar kurulmasını sağlayan bir yasa çıkardı. Kilisenin ve muhafazakârların şiddetli tepkisini çeken bu yasa 1880 seçimlerinde Katolik Parti’nin çoğunluğu kazanmasına yol açtı. Liberal Parti’nin sanayicilerin istekleri doğrultusunda izlediği serbest ticaret politikası, dış rekabete dayanamayan tarım kesiminin zarara uğramasına neden olmuş, bu kesimin hoşnutsuzluğu da Katolikler’in iktidara gelmesinde önemli bir etken olmuştu. Katolik Parti’nin iktidara gelmesinin ardından 1884’te eğitim yasası yeniden kilise okullarına destek sağlayacak biçimde değiştirildi. Öte yandan 1880’lerde başlayan işçi hareketleri ve grevler, Belçika İşçi Partisi’nin örgütlenmesine ve iş koşullarını düzenleyen yeni yasaların yanı sıra 1893’te tüm erkek nüfusa oy hakkı sağlanmasına yol açtı.

İlgili Makaleler