İhvanı Müslimin -Sudan- Nedir, Hareketi, Tarihi, Özellikleri, Hakkında Bilgi
İhvân-ı Müslimîn 1930’lu yılların ortalarından itibaren Mısır dışında Suriye, Sudan, Ürdün, Kuveyt, Yemen, Pakistan, Kuzey ve Orta Afrika ile Avrupa’nın bazı ülkelerinde şube açtığı gibi buralarda farklı isimler altında çeşitli örgütlerin ortaya çıkmasında da büyük bir rol oynamıştır.
Sudan. Sudan, İhvân-ı Müslimîn ile 194O’lı yıllarda Mısır’da okuyan öğrenciler vasıtasıyla tanıştı. Örgüt özellikle çeşitli siyasî partilere mensup öğrenciler arasında taban buldu ve onun etkisiyle önceden komünist gruplara yakın olan Bâbikir Karrâr ve Muhammed Yûsuf’la bazı arkadaşları Hareketü’t-tahrîri’1-İslâ-mî’yi kurdu. O dönemde popüler olan İslâm sosyalizmi fikrinden esinlenen bu iki lider, sosyalist bir İslâm devletinin kurulması için propaganda yapmaya başladı. 1950’li yılların başlarında Hareketti t-tah-rîri’l-İslâmî’ye katılan çok sayıda öğrenci kendisini aynı zamanda İhvan mensubu kabul ediyordu. Karrâr’m İhvân-ı Müslimîn ile yakınlığa muhalif olması grup içinde tartışmaların çıkmasına yol açtı. Tartışmaları bitirmek amacıyla 21 Ağustos 1954’te Mu’temerü’l-îd adı altında bir kongre yapıldı. Kongrede Sudan İhvân-ı Müslimîn örgütünün resmen kurulduğu ilân edildi ve el-murâkıbü’1-âm olarak Re-şîd Tâhir seçildi. Önceleri İngilizler’in Sudan’dan çekilmesi durumunda Mısır ile birleşilmesini savunan teşkilât, Mısır İhvâm’nın Cemal Abdünnâsır’a yapılan suikast teşebbüsünün ardından baskı görmeye başlaması üzerine tam bağımsızlık yönünde fikir değiştirdi ve ülkenin bağımsızlığını ilân etme kararı netleşmeye başlayınca da Aralık 1955’te el-Cebhetü’1-İs-lâmiyye li’d-düstûr’u kurdu.
General İbrahim Abbûd’un 1958 yılında yaptığı darbeden sonra bütün siyasî partiler kapatıldığı halde dinî bir hareket olarak görülen İhvân-ı Müslimîn’in faaliyetlerine izin verildiyse de 9 Kasım 1959’da el-murâkıbü’l-âm Reşîd Tâhir’in diğer bazı kesimlerin desteğiyle askerî rejime karşı darbe hazırlığına giriştiğinin anlaşılması üzerine yasaklama kapsamına alındı. 1964’te General Abbûd’un iktidardan uzaklaştırılmasını sağlayan halk hareketine katılan İhvân-ı Müslimîn’i bundan sonra yönlendiren kişi, Aralık 1964′-te daha geniş tabana yayılmak amacıyla Cebhetü’l-mîsâkı’l-İslâmî’yi kuran Hasan et-Türâbî oldu. Siyasî konulara ağırlık veren teşkilât, öteden beri İhvân’ın üzerinde durduğu İslâmî anayasa çalışmalarını hızlandırarak şeriatın uygulanması meselesini gündeme getirdi. Arkasından da Mayıs 1965 seçimlerine katılıp parlamentoya girdi ve Sâdık el-Mehdî’nin liderliğindeki Hizbü’l-ümme ile birlikte İslâmî anayasa çalışmalarını ve komünizm karşıtı faaliyetlerini yoğunlaştırdı.