İslam Filozofları – Müslüman Düşünürler

İbrahim Fahreddin Şevki Efendi -Şeyh- Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

Fahreddin Efendi (1885-1966) Cerrahi şeyhi.      

28 Zilkade 1302 (8 Eylül 1885) tarihin­de İstanbul Karagümrük’te Nûreddin Cerrahî Âsitânesi’nde doğdu. Asıl adı İb­rahim Fahreddin Şevki’dir. Bu dergâhın şeyhlerinden Rızâeddin Yaşar Efendi’nin oğlu. Abdülaziz Zihni Efendi’nin torunu­dur. Öğrenimine dergâhın bitişiğindeki Canfedâ Hatun Mekteb-i İbtidâiyyesi’nde başladı. Dokuz yaşında iken o sırada dergâhın şeyhi olan amcası Yahya Galib Efendi tarafından tüy arakiyye tekbirlendi ve böylece tasavvufi hayata ilk adımini atmış oldu. On bir yaşında Cerrahî tarikatı mensuplarınca okunan, tarikatın pîri Nûreddin Cerrâhrnin tertip etti­ği vird-i sagiri istinsah etti. Kendisine bu virdi okuma izni verildi ve dergâha kahve nakibi tayin edildi. Aynı yıl mekteb-i ibtidâiyyeden mezun olunca Fatih Nişancı Camii’nin yakınlarındaki Hadîkatü’l-maârif Mekteb-i Rüşdiyyesi’ne gir­di. Ayrıca Fâtih Camii dersiamlarından Hafız Fâzıl Efendi’nin Arapça derslerine devam etti. Dönemin meşhur hattatla­rından Filibeli Ahmed Arif Efendi’den sülüs ve nesih dersleri aldı. 1897 yılın­da babası Rızâeddin Yaşar Efendi’ye in­tisap etti ve üç yıl sonra dergâha türbedar tayin edildi. Bu yıllarda dönemin bü­yük sûfîsi Abdü!kâdir-İ Belhî mensupla­rından ve Gülzâr-i Hakikat adlı eserin müellifi Fazlullah Rahîmî Efendi’den Fars­ça öğrendi. 1901’de babasından hilâfet aldı. Bir süre Eyüp Özbekler Tekkesi şey­hi Âkılî Efendi’den Mesnevi ve Hafız di­vanını okudu.

1905 yılında Üsküp’ün Koçina kasa­basındaki Cerrahî dergâhı şeyhi Meh-med Kemâleddin Efendi’nin vefatı üzerine, oğlu Ahmed Hakkı Efendi’ye vekâ­let vermek için babası tarafından Üs-küp’e gönderilen Fahreddin Efendi bu dergâha mensup olan 1200 erkek ve kadın dervişin biatlarını yeniledi. Bu ara­da 282 kişi kendisine intisap ederek Cer-râhiyye tarikatına girdi. İstanbul’a dön­dükten sonra Fatih Otlukçu Yokuşu’ndaki Şeyh Hüsâmeddin Cerrahî Dergâhı’nda vekâleten şeyhlik görevini ifa etmeye başladı. Babası 1910 yılında, Üsküdar Kapıağası’nda Arakiyeci Hacı Mehmed Efendi Mescidi’ndeki Cerrahî Dergâhı’-nın kendi uhdesinde olan mütevellilik ve meşihatini ona devretti. Bu tarihten tek­kelerin kapatıldığı 1925 yılına kadar, ikamet ettiği Karagümrük’teki Cerrahî Âsitânesi’nden her perşembe bu dergâ­ha giderek Cerrahî âyinini icra etti. Ba­basının vefatından sonra (1913) Nüreddin Cerrahî Dergâhı’nın poştnişini oldu. Tekkeler kapatılıncaya kadar resmen, vefatına kadar da gayri resmî olarak bu görevini sürdürdü. Ocak 1922’de Evkaf Nezâretine bir dilekçe ile müracaat ede­rek Nûreddin Cerrâhrnin Cerrahpaşa Camii’nde saklanan bazı şahsî eşyalarının dergâha getirilmesini sağladı. Aynı yıl Cerrahî âdâb ve evradını ihtiva eden bir risale yayımladı. Soyadı kanunu çıkınca Erenden soyadını aldı. 1940 yılında der­gâhın ve türbenin Evkaf müdürlüğü tarafından atölye olarak şahıslara kiraya verilmek istenmesi üzerine teşebbüse geçerek beş yıl uğraştıktan sonra bura­sının müzeler müdürlüğüne geçmesini temin etti. İstanbul’u Sevenler Cemiye-ti’nden sağladığı para ile harap bir hal alan türbe ve tevhidhâneyi tamir ettir­di. Daha sonraki yıllarda da dergâhın ba­kım ve onarımı için gayret sarfederek günümüze ulaşmasını sağladı. Vefat et­tiğinde dergâhın türbesine defnedildi. 1917 yılında Fatih dersiamlarından Ho­ca Hüseyin Vasfı Efendi’nin kızıyla evle­nen Fahreddin Efendi’nin çocuğu olma­mıştır.

Tarikat geleneklerinin canlı bir şekil­de yaşadığı Nûreddin Cerrahî Âsitanesi’nde doğup büyüyen Fahreddin Efen­di, bu geleneklerin günümüze aktarıl­masında bir köprü vazifesi görmüş ol­ması bakımından önemli bir şahsiyettir. Aynca kendisinin de Cerrâhiyye tarika­tında bazı yeni usuller ihdas ettiği bilin­mektedir. Envâr-ı Hazret-i Nûreddîn-i Cerrahî adlı eserini yazmakta olduğu 1960 senesinde üçü kadın olmak üzere on dört kişiye hilâfet verdiğini belirtir. Fahreddin Efendi’nin yerine bu tarihten sonra hilâfet aldığı anlaşılan Muzaffer Ozak geçti. İlâhî tarzında şiirler kaleme alan ve aynı zamanda iyi bir musikişinas olan Fahreddin Efendi’nin bazı şiirleri bestelenmiştir.

İlgili Makaleler