Tarih

İbrahim b. Abdullah (Ehli Beyt’ten) Kimdir, Hayatı, İsyanı

İbrahim b. Abdullah. Ehli Beyt’tendir, Ali bin Ebu Talib’in torunlarından Abdul­lah b. Hasan oğludur (715— 763).

Kardeşi Muhammed ile beraber, günün birinde hilafet makamını işgal ederler düşüncesi ile, yetiştirildiler. Bu itibarla, bunlar Abbasi hakimiyetini bir gasp olarak anlıyorlardı. Bu anlayışlarında haklı idiler; çünkü, rivayete göre, Ebu Cafer, Emevilerin sukutundan önce, Muhammed’e, halife sıfatı ile, bi’at etmişti. Bu sebepten iki kardeş, halife Ebu Cafer için, hatırı sayılır bir tehlike teşkil ediyorlardı. Kendisi halife sıfatı ile, onları takip ettirdi. İki kardeş de, gizlenebilmek için, tehlikeli maceralar ortasında, şehirden şehire kaçmaya mecbur oldular. En nihayet, taraftar bulmak üzere, Muhammed Medine’ye, İbrahim Basra’ya gitti. Düşündüklerinin tam manasi ile olgunlaşmamış olmakla beraber, Muhammed, Aralık 762’de açıktan-açığa, isyan bayrağını açmak mecburiyetini duydu. Bunun üzerine kardeşi de, bu harekete muariz ol­makla beraber, Basra’da isyan çıkarmak mecburiyetinde kaldı. Önce vaziyeti fena değildi. Irak’ta, kamu oyu, kuvvetle Ali taraftarlarına meyilliydi ve karışıklığa her za­man uygun olan Kufe şehrinde bulunan Ebu Cafer, kit’alarından büyük bir kısmını Medine’ye v.b. yerlere göndermişti. İbrahim hazineyi ele gecirdi; ordular techiz etti ve bunlar Ahvaz, Faris ve Vasit’i ele geçirdiler. Fakat, birden-bire, ekim 762 Medine’de vurularak ölen kardeşinin kara haberini aldi. Muhammed’in vefatı üzerine, halife Medine’de ihtiyat olarak bulundurulan emir İsa b. Musa’yı Irak’a gönderebildi. Ku­fe üzerine yürüyebilmek için Basra’dan ayrılmış olan İbrahim, 14 şubat 763’te Kufe’nin güneyinde bulunan Bahamra’da İsa ile karşılaştı. Evvela, İbrahim’in askerleri galip mevkide idiler ; fakat sonradan muharebenin şekli değişti ve bizzat İbrahim, bir ok isabeti ile, öldü. Başını keserek halifeye gönderdiler. 48 yaşında ölen İbrahim, başlamış, olan isyanın gereklerini yerine getirmekten çok, maceraperest bir hayatın tehlikelerine göğüs germege elverişli bir yaratılışta idi. Ailesinin bir çok ferdi gibi, şahsen yigit bir adam olmakla beraber, ruhen gevşek yaratılmıştı ; fazla idealist ve bir parça da  zevkine
düşkun idi; bütün bunlardan başka da, Ali taraftarlarının, makul nasihatlari reddetmek ve düşüncesizce ve tehlikeli olanlarını tutmak gibi, meş’um fitratlarını tevarüs etmişti.

İlgili Makaleler