Kimdir

İbn Mâce kimdir? Hayatı ve eserleri hakkında bilgi

İbn-i Mâce kimdir? Hayatı ve eserleri: Hadis âlimlerinin büyüklerinden. Kütüb-i Sitte denilen altı sahih hadîs-i şerîf kitabından Sünen-i İbn-i Mâce adlı eserin müellifi. İsmi Muhammed bin Yezid olup, künyesiEbû Abdullah’tır. 824 (H.209)te Kazvin’de doğduğu için Kazvînî adıyla bilinir. İbn-i Mâce diye meşhur oldu. 886 (H. 273)da vefât etti. Basra, Bağdat, Kûfe, Mekke-i mükerreme, Şam, Mısır, Horasan ve Rey gibi zamânının ilim merkezlerine giderek, hadîs-i şerîf ve onunla alâkalı ilimleri tahsil etti. Gittiği bu merkezlerde büyük hadis âlimleriyle karşılaşarak, onlardan istifâde etti. Leys, İbrâhim bin el-Münzîr, Muhammed bin Abdullah bin Numeyr ve daha başka âlimlerden hadîs-i şerîf öğrendi. Hadis ilminde yüksek dereceye ulaştı. Ebü’l-Hasan el-Kattân, Ahmed bin Ravh el-Bağdâdî, Muhammed bin Îsâ el-Ebherî gibi âlimler ondan hadîs-i şerîf rivâyet ettiler.

Zamânındaki ve daha sonraki asırlarda yetişen hadis âlimlerince sika (güvenilir) olduğu bildirilen İbn-i Mâce, içerisinde 4000 hadîs-i şerîf bulunan Sünen-i İbn-i Mâce’yi te’lif etti. Kütüb-i Sitte’nin içerisinde altıncı olarak kabul edilen bu kıymetli eser, hadîs-i şerîf fihristlerinde ve mu’cemlerde, (MC) harfleriyle gösterilmektedir.

Tefsir ilminde de derin âlim olan İbn-i Mâce’nin (rahmetullahi aleyh) Tefsîr-i Kur’ân adlı bir eseri ile doğduğu ve büyüdüğü yer olan Kazvin’in târihi ile ilgili kitapları oldukça kıymetlidir.

İbn-i Mâce’nin rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerden bâzıları:

Müslümanlar hakkında en hayırlı ev, içinde yetime ihsân olunan evdir. En kötü ev ise yetime kötülük yapılan evdir. Ben ve yetimin bakıcısı olan kimse Cennet’te şu iki gibiyiz. Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem bu sırada mübârek iki parmağını gösteriyordu.

Sizin hayırlınız, Kur’ân-ı kerîmi öğrenen ve öğreten kimselerdir.

Sizin hayırlınız, kadınları için hayırlı olanlarınızdır.

KAYNAK: REHBER ANSİKLOPEDİSİ, 9. CİLT

İbni Mace kimdir? hayatı ve eserleri: Ebû Abdi’llâh Muhammed b. Yezîd el-Kazvînî, pek muhterem bir muhaddisdir. (209) târihinde doğmuş, ilm ü irfan ve bilhassa ilm-i hadis tahsili için birçok zaman seyâhatlarda bulunmuş, Basra’ya, Bağdad’a, Kûfe’ye, Mekke-i Mükerreme’ye, Şam ile Mısır’a, Horasan’a, Rey beldesine rıhlet et­miş, nihayet (273) târihinde vefat eylemiştir.

Meşâyihi :

İbn-i Mâce birçok muhaddislere mülâki olmuş, ez-cümle Leys, İbrahim b. el-Münzir, Muhammed b. Abdi’llâh b. Nümeyr gibi zevattan hadis ahzetmistir. Kendisinden de Ebü’l-Hasen el-Kattân, Ahmed b. Ravh el-Bağdâdî, Muhammed b. İsâ el-Ebherî vesaire rivayette bulunmuşlardır.

Tefsir Ve Hadis  İlmindeki   Mevkii:

İbn-i Mâce bir müfessirdir, büyük bir muhaddisdir, sikadır, celâlet-i kad­ri hususunda ittifak vardır. (Kütüb-i Sitte) denilen en mu’teber altı hadis kitabının biri de bu zâtın (Sünen-i İbn-i Mâce) unvanlı muhalled eseridir. Bu muazzam eser, dört bin hadîs-i şerifi ihtiva etmekte ve Kütüb-i Sitte’nin altıncısı sayılmaktadır.

Meşhur muhaddis Ebû Ya’lâ el-Halîl demiştir ki : “İbn-î Mâce sikadır, büyüktür, müttefekun-aleyhdir, muhteccün-bihdir, ma’rifet ve hıfz sahibi­dir.”

Hafız Zehebî de diyor ki : “Sünen-i İbn-î Mâce bir güzel kitabdır. Eğer hadd-i zâtında çok bulunmayan bazı vâhî hadisler safâsını ihlâl etmemiş ol­saydı..”

Bu kitabda isnadı zaîf ahâdîsin nihayet otuz kadar olduğu mervîdir. Kabûl-i âmmeye mazhar olan bu mübarek kitabdaki ahâdîs-i şerîfe’den beşini teberrüken kaydediyoruz:

1- Sizin hayırlılarınız Kur’ân’ı öğrenen ve öğreten kimselerdir.

2- Hayırlılarınız kadınları için hayırlı  olanlarınızdır.”

3- Hayır bir âdetdir; şer ise hasmâne bir inadcılıktır. Allahu Teâlâ da her kime hayır dilerse, onu dîn hususunda fakahet ve ilm ü irfan sahibi kılar.”

4-  Malda zekatdan başka bir hak yoktur. Yâni zekâtı verilen bir maldan müstehak olamaz.”

5- Şüphe yok ki, Allahu Teâlâ sizin suretlerinize ve mallarınıza bak­maz; fakat sizin ancak kalblerinîze ve amellerinize bakar.”

Müellefâtı :

Me’hazlar   : Tezkiretü’I-Huffâz,  Tehzîbü’t-Tehzîb,   Câmiu’s-Sağîr, A’lâm.[175]

KAYNAK: Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük Tefsir Tarihi (Tabakatü’l-Müfessirin), Bilmen Yayınevi

İbn Mâce, es-Sünen

Ebu Abdullah Muhammed b. Yezid b. Abdullah b. Mâce Kazvinî 219/834 yılında dünyaya gelmiştir. Hadis yazmak ve öğrenimini yapmak için; Rey. Basra, Küfe, Bağdat, Şam, Mısır ve Hicaz’a seyahatleri olmuştur. Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, Leys b. Sa’d, İbrahim b. Mün-zir, Abdullah b. Muâviye, Hişâm b. Ammâr hocaların­dan sadece bir kaçıdır. îbn Mâce’nin hadis râvisi ve muhaddls olarak sika ve mutemet bir kişi olduğunda ittifak vardır.

Durum böyle olmasına rağmen, eserindeki bazı zayıf rivayetler yüzünden uzun müddet, kitabı kü-tüb-i sitte dışında mülâhaza edilmiştir. Şimdi bile, onun eserini altı kitap arasına almayanlar vardır. Ki­tabın güzel bir neşrini yapan Muhammed Fuad Ab-dülbaki, hadislerin za’fma ve sıhhatine de işaret et­miştir. Eser İslâm fıkhı için kaynak kitaplardandır, el-Muvatta’ı, onun yerine kütüb-i sitte içinde görenlerin fikirlerini evvelce söylemiş bulunmaktayız. Sünen   32 kitap ve 1500 kadar bâb’a ayrılmıştır. Dört bin civa­rında hadis ihtiva etmektedir.

İbn Mâce Sünen’i hakkındaki tenkidler bundan ibaret kalmamaktadır. Dr. Zübeyr Sıddikî’nin yaptığı bazı nakillerden, uydurma hadislerin de az miktar­da da olsa bulunabileceği iddiasını öğrenmiş oluyo­ruz. Sıddîkî der ki: «Yalnız kitap salahiyetli zevat ta­rafından uydurma oldukları beyan edilen birçok ha­disleri içine alır. Delhili şeyhAbdülhakk, İbn Mâce’nin ait bulunduğu Kazvin şehri hakkındaki hadislerin uydurma olduğunu söylemektedir. İbnu’l-Cevzî, mev­zuat hakkındaki eserinde fertlerin, kabilelerin ve şe­hirlerin fezâilinden bahseden bütün hadislerin uydur­ma olduğunu açıkladı.- Ve bu nevi hadislerin bir çoğu ibn Mâce’nin Sünen’inde bulunmaktadır. Şura­sı muhakkak ki, geçmiş asırlardaki değerlendirmelerin ağızdan nakli yerine, Muhammed Fuad’ın yaptığından daha üstün bir çalışma, mesele hakkındaki tereddütle­ri yenmeğe yeterlidir.

Kaynak: Hadis İlimleri ve Hadis Tarihi, Ali Osman Koçkuzu, Dergah Yayınları

İBNU MÂCE VE SÜNEN’İ:

Kutub-i Sitte’den kabul edilen “es-Sünen” isimli eserin müellifi. Hicri üçüncü yüzyılın önde gelen hadis hafızlarındandır. İsmi; Ebû Abdullah Muhammed b. Yezid b. Mâce el-Kazvini, Mevla Rabîa.

İbn Mâce adıyla meşhur olan müellifin adının menşeî ihtilaflıdır. Bir rivayete göre Mâce dedesinin ismidir. Tercih edilen görüşe göre Mâce babasının ismidir. Kelime farsça kökenlidir. Firûzâbâdî Kamusunda Mâce’nin babasına ait bir lakap olduğunu söylemiştir.

İbn Mâce’nin isminin okunuşu hadisçiler arasında ihtilaflı bir konudur. Bazıları İbn Mâceh şeklinde okumuşlar. Bazı hadisçiler de İbn Mâcete şekliyle söylemişlerdir. Türkçe’de kelimenin sonundaki yuvarlak te harfi okunmadığından dilimizde bu hadisçinin ismi ibn Mâce olarak meşhur olmuştur.

İbn Mâce Kazvîn şehrinde H. 209 yılında dünyaya gelmiştir. H. 273 yılında Ramazan’ın bitimine sekiz gün kala Pazartesi günü vefat etmiştir.

İbn Mâce dönemin önde gelen hadisçilerinden ders okumuş ve hadis dinlemiştir. O’nun hocaları arasında şunları sayabiliriz: Muhammed b. Abdillah b. Numeyr, Abdullah b. El-Muaviye, Hişam b. Ammâr, Dâvud b. Ruseyd, Ebûbekir b. Ebi Şeybe, İbrahim b. el-Münzir el-Hazâmî. Bu saydığımız âlimler dönemin meşhur hadisçileri İbn Mâce’nin önemli hocalarıdır. İbn Mâce’nin hadis aldığı şeyhlerin sayısı ise daha fazladır. Talebeleri arasında şu hadisçileri sayabiliriz: Muhammed b. İsa el-Ebherî, Ebû’l-Hasan el-Kattân, Süleyman b. Yezîd el-Kazvînî, Ahmed b. İbrahim el-Kazvînî, İshâk b. Muhammed el-Kazvınî. Bu talebeler İbn Mâce’nin yüzlerce talebesinden birkaç tanesidir.

Dönemin ilmî geleneğine uygun olarak İbn Mâce çeşitli beldelere ilim seyahatları (rıhle) yapmıştır. Irak, Basra, Kûfe, Bağdad, Mekke, Şam, Mısır ve Rey beldelerini hadis ilmini öğrenmek ve hadis yazmak için dolaşmıştır. Bu şehirlerdeki meşhur hadisçilerle ve büyük âlimlerle görüşmüş, onlardan ilim almıştır. İbn Hallikân O’nun hakkında “hadis ilminde imâm ve hadis ilimleri ile ilgili bütün disiplinlerde otorite sahibiydi” demiştir.

İbn Mâce’nin tefsir ve tarih ilimlerinde de geniş bilgisi vardır. Kur’ân tefsiri ile ilgili bir eseri ve güzel bir tarih kitabı vardır.

Sünen-i İbn Mâce

İbn Mâce’nin Sünen’i diğer sünenler arasında tertibinin güzelliği ve zevâidinin çokluğu ile temâyuz etmiştir. İbn Mâce’nin en önemli meşhur eseridir. Bu eserde hadisler fıkıh bablarına göre tertip edilmiştir. Eserin mukaddime bölümünde ise sünnete ittibanın önemi bidat’tan sakınmanın gereği ve bu meselelere tealluk eden konularla ilgili hadisler bir araya getirilmiştir. Bundan dolayı da “Sünen” grubundan kabul edilmiştir.

İbn Mâce bu eserini telif ettiğinde dönemin büyük hadis tenkitçisi Ebû Zur’a er-Razî’ye sunmuştur. Ebû Zur’a Sünen hakkında şunları söylemiştir: “Bu kitap halkın eline geçerse mevcut hadis kitaplarının çoğunun yerini alacağını zannediyorum” İbn Mâce’nin eserindeki zayıf hadisler için Ebû Zur’a “isnadı zayıf olan hadislerin otuzu geçmeyeceğini ümit ediyorum” demiştir.

İbn Mâce’nin Sünen’inde 37 kitap, 1515 bab ve 4341 hadis vardır. Bu rakam Sünen’in M. Fuâd Abdulbakî’nin tahkîki ile basılan baskısındaki rakamlamaya göredir. Sünen’de bulunan hadislerin 3002 tanesi Kütüb-i Sitte’nin diğer beş kitabında mevcuttur. Bu beş eserde bulunmayıp yalnız ibn Mâce’nin eserinde bulunan zevâid’in miktarı 1339’dur. Bu hadislerin sıhhat derecesi de şöyle tesbit edilmiştir. Ricali sıka ve isnâdı hasen olanlar 199 tane, isnadı zayıf olanlar 613 tanedir. Münker, mekzûb veya isnadı çok fazla olması Sünen’in değerini artırmaktadır. Belki de Dârimî (ö. 255)’nin eserinin yerine Kütüb-i Sitte’nin altıncı kitabı olmasının en büyük sebebi İbn Mâce’nin Sünen’indeki bu diğer beş hadis kitabında bulunmayan hadislerin sayısının çokluğudur.

İbn Mâce’nin eserini Kütüb-i Sitte’den ilk kabul eden İmam Muhammed b. Tâhir el-Makdisîdir. Makdisî “Şurutu’l-Eimmeti’s-Sitte” isimli eserinde altıncı eser olarak İbn Mâce’nin eserini almış ve bu dönemden sonra bu şekilde yaygınlaşmıştır. Zehebî İbn Mâce’nin eseri hakkında “güzel bir kitaptır. Vâhi hadisleri onun güzelliğini gidermese daha iyi olurdu. Ancak bunlar da fazla değildir” der.[1][393]

Sünen’in meşhur ravileri şunlardır: Ebu’l-Hasan el-Kattân, Süleyman b. Yezid, Ebû Ca’fer Muhammed b. İsa ve Ebû Bekr Hâmid el-Eherî’dir.

Hayatı:

İbnu Mâce künyesiyle bilinen el-Hâfız Ebû Abdillah Muhammed İbni Yezîd 209/824-273/886 yılları arasında yaşamıştır. Kazvîn şehrinde doğduğu için el-Kazvinî nisbetini de alır. Kendisini hadîs sahasında yetiştirmiş, bu maksadla; devrinin âdeti üzere, ilim adamlarını dinlemek üzere Horasan, Basra, Kûfe, Mekke, Şâm, Mısır gibi mühim merkezlere ilim seyahatleri yapmıştır. İmâm Mâlik’in ve Leys İbnu Sa’d’in (v. 175) ashâbını dinlemiştir. Ebu Ya’la el-Halîli, hakkında: “Sikadır, büyüktür, bu hususta hakkında âlimler ittifak eder, kendisiyle ihticâc edilir, hadîs bilgisine sâhiptir, hıfzı vardır” der. İbnu Mace Sünen’den başka Târih ve Tefsîr kitapları da telif etmiştir.

Kendisinden, Muhammed İbnu Îsâ el-Ebherî, Ebu Ömer, Ahmed İbnu Muhammed İbni Hakîm, Ebu’l-Hasen el-Kattân, Süleymân İbnu Yezîd el-Fâmî vs, bir çokları rivâyette bulunmuştur. Bu kaydettiğimiz isimler Sünen’i de rivâyet edenler arasında yer alır.

Sünen’i:

İbnu Mâce’nin Sünen’i, Kütüb-i Sitte’nin altıncı kitabı olarak kabul edilmiştir. Onun altıncı kitap olarak benimsenmesi sonradan olmuştur. Daha önce, usûl (temel) olarak beş kitap şöhret yapmış idi. İlk defa, Ebu’l-Fadl Hâfız Muhammed İbnu Tâhir el-Makdîsî (v. 507/1113), Etrâful-Kütübi’s-Sitte adlı kitabı ile Şurutu’l-Eimmeti’s-Sitte adlı risâlesinde İbnu Mâce’yi altıncı kitap olarak sahîh’ler arasında zikretmiş, onu, el-Hâfız Abdulganî el-Makdisî (v. 600/1203) el-Kemâl fî Esmâi’r-Ricâl kitabında tâkip etmiştir. Bu görüşü diğer etrâf ve ricâl müellifleri tâkip edince İbnu Mâce’nin Sünen’i yedinci asırdan itibaren Kütüb-i Sitte’nin altıncı kitabı olarak benimsenir. İbnu Salah ve Nevevî, İbnu Mâce’den fazla söz etmezler. Bu iki müellif usül olarak beş kitabı bilirler ve İbnu Mâce’yi altıncı kitap olarak zikretmezler. Bazıları da Altıncı Kitap olarak Muvatta’yı görmüştür: Rezîn İbnu Muâviye, et-Tecîd’de, Ebu’s-Seâdât İbnu’l-Esîr, Câmi’ul-Usûl’de böyle yaparlar. İbnu Salah, Nevevî, İbnu Hacer, Salâhu’d-Dîn Alâî gibi bâzıları Altıncı Kitap olmaya Muvatta layıktı demişlerdir. İçerisinde mürsel ve mevkuf rivâyetler yer almasına rağmen zayıf ravilerinin azlığı münker ve şaz rivâyetlerin nâdirliği sebebiyle altıncı kitap olmaya Dârimî’nin, Sünen’ini layık görenler de olmuştur.

İbnu Mace’yi, müteahhir ulemâ nezdinde yücelten husus, onun fıkhî faydalarının çokluğudur. Bu da, öbür kitaplarda bulunmayan, çok sayıdaki ziyâde hadîsler ihtiva etmesinden ileri gelir. İçinde mevcut 4341 hadîsten 1339’u zevâid’dir yani öbürlerinde yer almaz. Mütekaddim ulema nezdinde kıymetini düşürmüş olan yönü de zaafı şiddetti olan râvilerden hadîs almış olması idi. Bu çeşit hadîslerin sayısı 99’dur. Bunların râvileri kizble itham edilmiş, sarakatu’l-hadîs’te bulunmuş kimselerdir. Hadîsçiler, normalde böylelerinin münferid rivâyetlerini almazlar.

Bu çeşit şiddetli zayıfların rivâyetleri ya mevsuk bir başka senedin desteğiyle veya râvîsinin durumunu beyan etmek suretiyle kaydedilebilir. Nitekim, Tirmizî’nin öyle yaptığını görmüş idik. İbnu Mâce, bu esaslara riâyet etmeden çok zayıfların rivâyetini aldığı için mütekaddim ulemânın istiskaliyle karşılaşmıştır. Ebu’l-Haccâc el-Mizzî: “İbnu Mâce’nin Kütüb-i Hamse’den infirâd ettiği hadîsleri zayıftır” demiştir. İbnu Hacer bu hükmü ricâle hamletmenin daha doğru olacağını, hadîslere hamletmemek gerektiğini, söyler. Ona göre, İbnu Mace’nin teferrüdleri arasında sahih ve hasen hadîsler de mevcuttur. Nitekim yapılan müteakip tahliller şu tabloyu ortaya koymuştur: Kütüb-i Hamseye olan 1339 zevâid’den 428’i sahîh, 199’u hasen, 613’ü zayıf, 99’u da çok zayıftır.

Bazı kaynaklar, İbnu Mâce’den şu sözü nakleder: “Bu Sünen’i yazınca, Ebu Zür’a’ya arzettim. O, eseri inceledi. Ve: “Öyle zannediyorum ki, bu kitap ulemanın eline geçerse, geride kalan Câmi’leri veya en azından çoğunu iptal eder… Bunun içinde isnadı zayıf olanların sayısı otuz kadardır”. Suyûtî, senedindeki inkıta sebebiyle bu rivayetin sahîh olmadığını söyler.

İbnu Mâce’nin Sünen’i hakkında bilgi verirken, Hâzimî, Şurûtu’l-Eimmeti’s-Sitte adlı kitabında diğer beş kitabın râvilerinin tabakalara ayırırken İbnu Mâce’nin râvilerini tabakasından bahsetmez. Keza ed-Dehlevî, ilerde kaydedeceğimiz, hadîs müellefâtıyla ilgili derecelemede İbnu Mâce’yi zikretmez, ancak kaydedilen evsafa göre ikinci tabakada mütâlâa edilmesi daha uygun gözükmektedir.

Sünen Üzerine Yapılan Çalışmalar:

İbnu Mace’yi, Muhammed Fuad Abdulbaki merhum, tahkîk ederek neşretmiştir. Bu baskıda bablar, hadîsler numaralanmış, Kütüb-i Sitte takımının diğer beş kitabına ziyade olan hadîsler belirtilmiş, bunların sıhhat durumları hakkında kısa bilgi verilmiştir. Ayrıca, izaha muhtaç garîb kelimeler ve ibâreler dipnotlar halinde açıklanmıştır. Gerek senet ve gerekse metnin tamâmen harekelenmiş bulunduğu bu neşrin sonuna, hadislerin baş kısmını esas alarak alfabetik bir fihrist konmuştur. Böylece aranan bir hadîs derhal bulunabilmektedir. Muhakik ayrıca, -ikinci cildin sonundâ- İbnu Mâce ve Sünen’i hakkında bilgi verir.

İbnu Mâce’nin Sünen’inde mevcud olan ziyâde hadîsleri Ahmed İbnu Ebi Bekir el-Bûsîrî (v. 840/1436), Kitâbu Zevâidi İbni Mâce adlı bir te’lifde toplamıştır. Bu ziyadeleri Sirâcuddin Ömer İbnu Ali 8 ciltte şerhetmiştir.

Suyûtî: Misbâhu’z-Zücâce âlâ Sünen-i İbni Mâce; Mevlevî Abdulganî ed-Dehlevî: İncâu’l-Hâce; Ebu’l-Hasen Muhammed İbnu Abdi’l-Hâdî es-Sindî de Hâşiye adlı kısa şerhlerde bulunmuşlardır. Bunlar matbudur. İbrahim İbnu Muhammed el-Halebî (v. 841/1437), Muhammed İbnu Musa ed-Demîrî (808/1405), Sirâcuddin Ömer İbnu Alî İbni Mulakkin (804/1401) gibi başkaları da muhtelif şerhler yapmışlardır.

İbnu Mâce’nin Sünen’i de Türkçeye tercüme edilmiştir.

Kaynak: Hadis Tarihi, Abdulvahid Metin

İlgili Makaleler