İslam Filozofları – Müslüman Düşünürler

İbn Mâce Hayatı, Çalışmaları, Eserleri (İslam Filozofları)

Hadis alimi ve hafızıdır. Kütüb-i Sitte olarak bilinen, en güvenilir altı büyük hadis kitabından biri olan es-Sünen’in yazarıdır. Hicri üçüncü (Miladi dokuzuncu) asrın önde gelen hadisçilerindendir. Hadis ilmini ve hadisleri öğrenmek maksadıyla Irak, Basra, Küfe, Bağdat, Mekke, Sam, Mısır ve Rey gibi beldeleri dolaşmıştır. 4341 hadis-i şerifi toplayan müellif, yüz elli bölümden müteşekkil eserini kaleme almıştır. Adı Muhammed olup, İbn Mâce lakabıyla tanınmış ve bu lakapla meşhur olmuştur. Künyesi Ebu Abdullah Muhammed bin Yezid (bin) Mâce el-Kazvinî şeklindedir.

İbn Mâce, 824 (Hicri 209) yılında Kazvin’de dünyaya geldi. İbn Mâce lakabını dedesinin ismine veya babasının lakabına izafeten aldığına dair görüşler ileri sürülmekle birlikte, bu konu ihtilaflıdır. İbn Mâce’nin dedesinin, babasının ismi olduğuna dair nakiller olduğu gibi, babasının lakabı olduğuna dair nakil de yapılmıştır. Ancak, babasının adı olduğu şeklindeki görüş daha çok kabul görmektedir. Ayrıca okunuş itibariyle İbn Mâce, İbn Mâceh ve İbn Mâcete tarzında yazılışlarına da rastlanılmaktadır. Tarihimizde ise İbn Mâce şeklinde kabul görmüş ve tanınmıştır.

İbn Mâce, ilk önce Kazvin’de eğitimine başladı. Bu ilk eğitiminde hadis ilmini tahsil etti. Memleketinde çok sayıda hadis alimi bulunduğundan, bunların çoğunun ilminden ve bilgisinden istifade imkanı buldu. Kazvin’de Ali bin Muhammed ve Ebu Hucr Amr bin Râfi’den hadis ilmini aldı. Bu sahadaki eğitimini tamamlamak ve hadis öğrenmek maksadıyla çok saydı beldeyi dolaştı. Böylece Irak, Basra, Küfe, Bağdat, Mekke, Sam, Mısır ve Rey gibi İslam dünyasının önemli yerlerini görmüş oldu. Söz konusu beldelerde bulunan ve beldesinin önde gelenleri arasında yer alan çok sayıdaki alim ve hafızdan hadis ilmiyle ilgili dersler aldı. Bu alanda önemli bir birikime sahip oldu. Bu faaliyetleri neticesinde zamanın en önemli ve önde gelen hadis alimi olarak anılmaya başlandı. Hakkında bilgi sahibi olanlar, ilminden istifade etmek maksadıyla kendisine müracaat ettiler.

İbn Mâce, Küfe’de Ebu Bekir bin Ebu Şeybe ile Osman bin Ebu Şeybe’den, Basra’da Muhammed bin Beşşar ile Abdullah bin Muaviye el-Cumahi’den, Vasıt’ta Ahmed ibn Sinan el-Kattan’dan, Mısır’da Muhammed bin Rumh, Ebu Tahir bin Serh ile Yunus bin Abdülala’dan, Humus’ta Muhammed bin Musaffa ile Ebü’t-Taki Hişam bin Abdülmelik’ten, Dımaşk’ta Hişam bin Ammar ile Duhaym’dan, Bağdat’ta Ebu Hayseme Zübeyr bin Harb’den, Mekke ve Medine’de Mus’ab bin Abdullah ez-Zübeyrî ile Ebu Mus’ab ez-Zührî’den ders alıp hadis öğrendi. Bunların dışında da muhtelif kişilerin ilminden istifade etme yoluna gitti.

İbn Mâce, çok sayıda talebe de yetiştirdi. Muhammed bin İsa el-Ebherî, Ebû’l-Hasan el-Kattân, Süleyman bin Yezîd el-Kazvinî, Ahmed bin İbrahim el-Kazvinî, İshak bin Muhammed el-Kazvinî gibi tanınmış isimler, İbn Mâce’den ders alanlardan bir kaçıdır.

İbn Mâce, bir çok beldeyi dolaşıp çok sayıdaki alimden ilim tahsil ettikten sonra, birikimlerini kaleme aldı. En meşhur eseri olan “es-Sünen”i vücuda getirmek için çok sayıda hadis toplayarak buraya derc etti. Hadis ilminin bütün disiplinlerine vakıf olması hasebiyle imam ve otorite olarak kabul edildi ve bunun neticesinde yazdığı eser büyük itibar gördü. Topladığı 4341 hadis-i şerifi eserine kaydetti. Naklettiği bazı hadislerin zayıf olduğu ileri sürülmekle birlikte, kendi eserinde naklettiği hadislerden 3002 tanesinin Kütüb-i Sitte’nin diğer beş kitabında yer almaları eserinin önemini ortaya koymaktadır. Diğer taraftan söz konusu eserini tamamladıktan sonra Ebu Zur’a er-Razî’ye takdim etti. Ebu Zur’a eseri inceledikten sonra görüşlerini dile getirdi. Eserin halkın eline geçmesinden sonra diğer hadis kitaplarının yerine geçeceğine ve çok rağbet göreceğine inandığını belirtmesi de, esere gösterilen ilgi bakımından önem arz etmektedir.

İbn Mâce; güven duyulan, emniyet edilen, inanılır bir ravi (rivayet eden, nakleden, anlatan, aktaran) olarak kabul gördü. Çok güçlü bir hafızaya sahipti. Çok sayıda talebe yetiştirip muhtelif eserler bıraktıktan sonra 887 tarihinde Hakk’ın rahmetine kavuştu.

Eserleri
Es-Sünen en önemli eseridir. Kütüb-ü Sitte’nin altıncısıdır. Eser yüz elli bölümden müteşekkildir. Bu eserde yer alan hadislerin büyük ekseriyeti (3002) diğer büyük hadis kitaplarında da yer almaktadır. Eser, tertibinin güzelliği ve bilgi zenginliği ile dikkat çekmektedir. Hadisler fıkıh bablarına göre tertip edilmiştir. Eserin giriş bölümünde sünnete uymanın önemi, bidalardan sakınmanın gereği ve bu konularla ilgili bir araya getirilen hadisler yer almaktadır. İbn Hallikan müellif için, “hadis sahasında imam ve hadis ilimlerinin bütün alanlarında otorite sahibi” olan alim değerlendirmesinde bulunmuştur. Eseri, büyük hadis kitapları arasında sayıp, Kütüb-ü Sitte’ye dahil ve kabul eden İmam Muhammed bin Tahir el-Makdisî’dir.

Tarihü’l-Hulefa, İslam tarihini konu alan eserlerin ve çalışmaların ilklerindendir. İlk halife olan Hazreti Ebubekir’den (ra) itibaren, Abbasi halifesi Abdullah bin Ali Müstekfî’ye kadar gelen halifelerin biyografilerine de yer verilmektedir. Daha sonra bu esere ilaveler de yapılmıştır. Abbasilerin bir dönemi ile ilgili günlük bilgilerin yer alması ve bu bilgilerin başka eserlerde bulunmaması dikkat çekmektedir.

Sülasiyyat, hadis kitabıdır. Bu eser, Buhari, Tirmizi ve Darimi’nin eserleriyle birlikte yayınlanmıştır. Tefsir, önemli eserlerinden bir tanesidir. Hacimli bir tefsir kitabıdır. Et-Tarih, sonraki dönemlerde dikkat çeken eserlerden bir tanesidir. Katip Çelebi, bu eseri Tevarih-i Kazvin adı altında zikrederken, diğer Kazvin tarihleriyle birlikte vermektedir. Bu eserde Sahabe döneminden müellifin zamanına kadar cereyan eden olayların ve nakledenlerin şehirlere göre tasnif edilmiş bir şekilde verildiği nakledilmektedir. (M. Yaşar Kandemir; “İbn Mâce”, TDVİA., 20. C., s. 161.)

www.risaleinurenstitusu.org

İBN MACE

Kutub-i Sitte’den kabul edilen “es-Sünen” isimli eserin müellifi. Hicri üçüncü yüzyılın önde gelen hadis hafızlarındandır. İsmi; Ebû Abdullah Muhammed b. Yezid b. Mâce el-Kazvim, Mevla Rabîa.

İbn Mâce adıyla meşhur olan müellifin adının menşeî ihtilaflıdır. Bir rivayete göre Mâce dedesinin ismidir. Tercih edilen görüşe göre Mâce babasının ismidir. Kelime farsça kökenlidir. Firûzâbâdî Kamusunda Mâce’nin babasına ait bir lakap olduğunu söylemiştir.

İbn Mâce’nin isminin okunuşu hadisçiler arasında ihtilaflı bir konudur. Bazıları İbn Mâceh şeklinde okumuşlar. Bazı hadisçiler de İbn Mâcete şekliyle söylemişlerdir. Türkçe’de kelimenin sonundaki yuvarlak te harfi okunmadığından dilimizde bu hadisçinin ismi ibn Mâce olarak meşhur olmuştur.

İbn Mâce Kazvîn şehrinde H. 209 yılında dünyaya gelmiştir. H. 273 yılında Ramazan’ın bitimine sekiz gün kala Pazartesi günü vefat etmiştir.

İbn Mâce dönemin önde gelen hadisçilerinden ders okumuş ve hadis dinlemiştir. O’nun hocaları arasında şunları sayabiliriz: Muhammed b. Abdillah b. Numeyr, Abdullah b. El-Muaviye, Hişam b. Ammâr, Dâvud b. Ruseyd, Ebûbekir b. Ebi Şeybe, İbrahim b. el-Münzir el-Hazâmî. Bu saydığımız âlimler dönemin meşhur hadisçileri İbn Mâce’nin önemli hocalarıdır. ibn Mâce’nin hadis aldığı şeyhlerin sayısı ise daha fazladır. Talebeleri arasında şu hadisçileri sayabiliriz: Muhammed b. İsa el-Ebherî, Ebû’l-Hasan el-Kattân, Süleyman b. Yezîd el-Kazvînî, Ahmed b. İbrahim el-Kazvînî, İshâk b. Muhammed el-Kazvınî. Bu talebeler İbn Mâce’nin yüzlerce talebesinden birkaç tanesidir (Zehebî, Tezkiretü’l-Huffâz, II, 183).

Dönemin ilmî geleneğine uygun olarak İbn Mâce çeşitli beldelere ilim seyahatları (rıhle) yapmıştır. Irak, Basra, Kûfe, Bağdad, Mekke, Şam, Mısır ve Rey beldelerini hadis ilmini öğrenmek ve hadis yazmak için dolaşmıştır. Bu şehirlerdeki meşhur hadisçilerle ve büyük âlimlerle görüşmüş, onlardan ilim almıştır. İbn Hallikân O’nun hakkında “hadis ilminde imâm ve hadis ilimleri ile ilgili bütün disiplinlerde otorite sahibiydi” demiştir (İbn Hallikân, Vefâyâtu’l-A’yân, III, 407).

İbn Mâce’nin tefsir ve tarih ilimlerinde de geniş bilgisi vardır. Kur’ân tefsiri ile ilgili bir eseri ve güzel bir tarih kitabı vardır (Ebü’l-Ferec İbnu’l Cevzî, el-Muntazam, V, 90).

Sünen-i İbn Mâce
İbn Mâce’nin Sünen’i diğer sünenler arasında tertibinin güzelliği ve zevâidinin çokluğu ile temâyuz etmiştir. ibn Mâce’nin en önemli meşhur eseridir. Bu eserde hadisler fıkıh bablarına göre tertip edilmiştir. Eserin mukaddime bölümünde ise sünnete ittibanın önemi bidat’tan sakınmanın gereği ve bu meselelere tealluk eden konularla ilgili hadisler bir araya getirilmiştir. Bundan dolayı da “Sünen” grubundan kabul edilmiştir.

İbn Mâce bu eserini telif ettiğinde dönemin büyük hadis tenkitçisi Ebû Zur’a er-Razî’ye sunmuştur. Ebû Zur’a Sünen hakkında şunları söylemiştir: “Bu kitap halkın eline geçerse mevcut hadis kitaplarının çoğunun yerini alacağını zannediyorum” İbn Mâce’nin eserindeki zayıf hadisler için Ebû Zur’a “isnadı zayıf olan hadislerin otuzu geçmeyeceğini ümit ediyorum” demiştir.

İbn Mâce’nin Sünen’inde 37 kitap, 1515 bab ve 4341 hadis vardır. Bu rakam Sünen’in M. Fuâd Abdulbakî’nin tahkîki ile basılan baskısındaki rakamlamaya göredir. Sünen’de bulunan hadislerin 3002 tanesi Kütüb-i Sitte’nin diğer beş kitabında mevcuttur. Bu beş eserde bulunmayıp yalnız ibn Mâce’nin eserinde bulunan zevâid’in miktarı 1339’dur. Bu hadislerin sıhhat derecesi de şöyle tesbit edilmiştir. Ricali sıka ve isnâdı hasen olanlar 199 tane, isnadı zayıf olanlar 613 tanedir. Münker, mekzûb veya isnadı çok fazla olması Sünen’in değerini artırmaktadır. Belki de Dârimî (ö. 255)’nin eserinin yerine Kütüb-i Sitte’nin altıncı kitabı olmasının en büyük sebebi İbn Mâce’nin Sünen’indeki bu diğer beş hadis kitabında bulunmayan hadislerin sayısının çokluğudur.

İbn Mâce’nin eserini Kütüb-i Sitte’den ilk kabul eden İmam Muhammed b. Tâhir el-Makdisîdir. Makdisî “Şurutu’l-Eimmeti’s-Sitte” isimli eserinde altıncı eser olarak İbn Mâce’nin eserini almış ve bu dönemden sonra bu şekilde yaygınlaşmıştır. Zehebî ibn Mâce’nin eseri hakkında “güzel bir kitaptır. Vâhi hadisleri onun güzelliğini gidermese daha iyi olurdu. Ancak bunlar da fazla değildir” (Zehebî, a.g.e, II, 189).

Sünen’in meşhur ravileri şunlardır: Ebu’l-Hasan el-Kattân, Süleyman b. Yezid, Ebû Ca’fer Muhammed b. İsa ve Ebû Bekr Hâmid el-Eherî’dir.

Şâmil İA.

İbn Mace

İbn Mace, (Arapça : عبد الله محمد بن ياَزِد بن ماَجاَه ال رَبِ القَزوِنِ; Abu `Abdallah Muhammad ibn Yazid Ibn Majah al-Rab`i al-Qazwini) Ortaçağa özgü bir Hadis bilginidir.

İbn Mace 824 yılında Kazvin’de müvekkil (Mevla; “مولی” ; Mawla; koruyucu) Rabi`a ibn Nizar Arap soylu bir Fars ailesinden doğmuştur. Onun Baba ismi “Mâjah”, eski Farsça’da “Ay” anlamına gelir (şimdiki Farsça’da mâh) ve onun babasının veya annesinin ya da büyük annesinin ünvanı olasılığı vardır.

Yaşam öyküsü
İbn Mace 15-20 yaşlarında Kazvin’de hadis öğrenmeye başladığı rivayet edilir.[1]22 yaşında iken, İslam dünyasını gezmek için kendi memleketinden ayrılır; o Mısır ve Horasanı, Basra, Kufa, Şam, Bağdat, Mekke, Rey ve Medine gibi şehirleri gezer. İbn Mace gezisinin sonunda, o Sunan Ibn Majah isimindeki kitabını yazar, bu kitab diğerleri tarafından kaydedilen 3,002 tane, toplam 4,341 beş cilt olan kabul edilmiş hadisleri kapsar.

İsmail İbn Kesir göre, o bir tefsir (Qur’an yorumu) ve birde tarih kitabını yazmıştır, ama bunlar kaybolmuştur. 13. yüzyılda diğer yazarlar, o kabul edilmiş beş ciltli hadisler kitabını araştırmaya başladılar, ama bu tartışmalar 18. yüzyıla kadar sürmüştür.

Eserleri

* Kitab as-sunan
* Kitab at-Tafseer („Kuran hakkındaki yorumlar“)
* Kitab at-Taareekh
* Tarihu’l Hulefa
* Sülasiyyat

Vikipedi

İlgili Makaleler