İslam Filozofları – Müslüman Düşünürler

İbn Haldun, İbni Haldun İlk İslam Sosyologu (İslam Filozofları)

Doğumu –  27 Mayıs, 1332  Ölümü –   19 Mart, 1406       Bölgesi Tunus, Kuzey Afrika
Mesleği İslam Düşünürü    Önemli fikirleri ekonomi, sosyoloji, nufus bilimi, tarih, felsefe, siyaset bilimi, sosyal bilimler

İbn Haldun, (Arapça: ولي الدين عبد الرحمن ابن محمد بن محمد بن أبي بكر محمد بن الحسن‎ ; Walī ad-Dīn ʿAbd ar-Raḥmān ibn Muḥammad ibn Muḥammad ibn Abī Bakr Muḥammad ibn al-Ḥasan) 1332-1406 (Hicrî 732 / 808) yılları arasında yaşamış astronom, iktisatçı, tarihçi, matematikçi, sosyal bilimci ve İslam bilginidir. Tam adı Abdurrahman b. Muhammed b. Ebu Bekr Muhammed b. Hasan’dır.

İbn Haldun, 1. Ramazan ayında 1332 yılında Tunus’ta, nesli sahabilerden Vâil b. Hacer’e uzanan, Arap bir ailede doğdu. Aslı Yemen kabilelerinden Hadramut’a kadar uzanır. Dedelerinden, ilk olarak Halid b. Osman, Endülüs’teki Karmuna’ya hicret etti. Endülüs halkının âdeti olarak Halid olan ismine u ve n harfleri eklenerek ismi Haldun’a dönüştü.

Yaşamı
İbn Haldun’un yaşamı çok iyi şekilde belgelenmiş ve özgeçmişini التعريف بابن خلدون ورحلته غربا وشرقا‎; at-taʿrīf bi-ʾbni Ḫaldūn wa-riḥlatu-hu ġarban wa-šarqan isminde anlatan bu kitap 1951 yılında Kahire’de Muħammad ibn-Tāwīt at-Tanjī tarafından yayınlanmıştır. İbn Haldun banū chaldūn isminde asil bir aileden, birkaç kuşak Carmona ve Sevilla, Endülüs (İspanyolca: Andalucía; Arapça: الأندلس‎ Al-Andalus)’de yaşamışlardır. Zaten Haldun aile ismi kökeni öncülleri Halid’ten gelir[1]. Özgeçmişinde İbn Haldun, kökeninin İslam Peygamberi Muhammed Mustafa sav. zamanında arap-yemen kabilelerinden Hadramut’a kadar uzandığından ve ailesinin İslami fetih başlarında İspanya’ya geldiğinden bahseder.

Kendi deyimiyle;
“     “ve bizim ecdadımız, Hadramut’dan Yemen Araplarından Vail bin Hacer (Wa’il ibn Hajar), ünlü iyi tanınmış ve saygın Araplar.” (sayfa 2429, Al-Waraq yayını).     ”

Eğitim ve Öğrenim
Ailesi o zamanlar kuzey Afrika’da en iyi öğretmenlerden eğitim almasını sağlamıştır. Kaliteli bir Arap eğitimi olan, Kur’an, Arap dilbilimi, Hadis ve İslam hukuk (Fıkıh) (Arapça: فقه) alır. Ayrıca tasavvuf, matematikçi ve filosof al-Ābilī’den Matematik, Mantık (Greek: λογική) ve Felsefe eğitimini alır, İbn Rüşt (Arapça: أبو الوليد محمد بن أحمد بن محمد بن رشد‎, Abū l-Walīd Muḥammad bin Aḥmad ibn Muḥammad bin Rušd), İbn Sina (Arapça: ابو علی الحسین ابن عبدالله ابن سینا‎, Abū ʿAlī al-Ḥusayn ibn ʿAbd Allāh ibn Sīnā), Fahreddin Razi (Arapça: أبو عبدالله محمد بن عمر بن الحسین فخرالدین الرازي, Abu Abdullah Muhammad ibn Umar ibn al-Husayn al-Taymi al-Bakri al-Tabaristani Fakhr al-Din al-Razi) ve Şerafeddin al-Tusi (Arapça: شرف الدين الطوسي, Sharaf al-Dīn al-Tūsī)’nin eserlerini öğrenir. İbn Haldun 17 yaşında iken üç kıtayı, tabii ki Tunus şehrini de, etkisi altına alan Büyük Veba Salgınında ailesini kaybeder.

Tunus, Fas ve Gırnata’da ilk yılları
Eğitimi bitince Tunus şehrinde Hafsid hanedanından Sultan Abu İshak İbrahim II. al-Mustansır’ın yazmanı olarak çalışır. Daha sonra Tunus’dan Fas’a taşınır, 20 yaşına gelince onun siyasal meslek hayatı başlar, Sultan Abu İshak emriyle İbn Tafrāgīn’nin yanında idari işler görevi verilir.

Yaklaşımları
Özellikle köy-kent farklılaşması hakkında toplumsal çözümlemeler getirmiştir. Ünlü eseri Mukaddime’nin 2. bölümünde, göçebe-köy toplumsal yaşamı ile yerleşik-kent toplumsal yaşamı arasında önemli saptamalar yapmıştır. Ona göre, göçebe-köy toplumsal yaşamı, yerleşik-kent toplumsal yaşamından önce başlamıştır. Köy halkı, kent halkından daha sağlam, mert, özgüveni daha fazla, özgür, köklü ve az bozulmuştur. Köy aile yaşamı, kent aile yaşamından daha dengeli, daha sağlam ve daha huzurludur. Toplumsal bilinç ve duyarlılık, karşılıklı yardımlaşma ve dayanışma köy toplumsal yaşamında daha fazladır. Ayrıca yaşlılara ve kadınlara verilen saygı ve değer de çok daha fazladır. İbn haldun tüm krallıkların da tıpkı canlı organizmalar gibi doğum,gelişme,duraklama ve ölüm evreleri olduğunu; doğum ve gelişme gibi evrelerin göçebe yaşam kültür ve ahlakının sonucu olduğunu, zamanla kent yaşamına alışan uygarlıklarınsa gerilemeye ve ölmeye başladıklarını(yokolmuş medeniyetleri ve yaşadığı dönemin olaylarını örnek göstererek)ileri sürmüştür. İbn Haldun’dan önceki tüm tarihçiler olayları tek tek ele alıp, hikâye gibi anlatmış, bir senteze gidememişlerdir. İbn Haldun ise tek tek fenomenlerden yola çıkarak ünlü tarih tezini öne sürmüş, böyleliklede sosyoloji adını verdiğimiz bilim dalı kendisiyle başlamıştır.

Eserleri
Yazarın kendi el yazması başsayfası: Lubab al-muhassal

* Lubab al-muhassal fi usul ad-din (لباب المحصل في أصول الدين‎; lubābu ʾl-muḥaṣṣal fī uṣūli ʾd-dīn)
* Schifa’ as-sa’il (شفاء السائل‎; šifāʾu ʾs-sāʾil)
* ʕallaqa li-l-Sultān
* Kitāb al-ʿibar (كتاب العبر وديوان المبتدأ والخبر في أيام العرب والعجم والبربر ومن عاصرهم من ذوي السلطان الأكبر‎; kitābu ʾl-ʿibar wa-dīwānu ʾl-mubtadaʾ wa-ʾl-ḫabar fī ayyāmi ʾl-ʿarab wa-ʾl-ʿaǧam wa-ʾl-barbar wa-man ʿāṣara-hum min ḏawī ʾs-sulṭāni ʾl-akbar)
* التعريف بابن خلدون ورحلته غربا وشرقا‎; at-taʿrīf bi-ʾbni Ḫaldūn wa-riḥlatu-hu ġarban wa-šarqan

Kendi yaşam öyküsünü anlataan bu kitab 1050’de Kahire’de Muħammad ibn-Tāwīt at-Tanjī tarafından yayınlanmıştır.

İlgili Makaleler