Tarih

I. İsmail, Şah İsmail Hatai Kimdir, Hayatı, Eserleri

Şâh İsmail (Erdebil 17 Temmuz 1487 – Erdebil 24 Mayıs 1524) Safevî Devleti’nin kurucusu ve ilk hükümdarıdır.

17 Temmuz 1487’de Akkoyunlular devleti sınırları içindeki Erdebil şehrinde doğdu. Annesi Uzun Hasan’ın kızı Halime Begüm, babası Şeyh Haydar’dır. Babasının Şirvan Şah Ferruh Yesâr ile giriştiği mücâdelede öldürülmesi üzerine, Şâh İsmâil kardeşleri ve annesiyle birlikte dayısı Akkoyunlu Yakub Bey tarafından ölümden kurtarılarak Şiraz valisi Mansur Bey Purnak’ın yanına gönderildi ve buradaki İstahr Kalesi’nde hapsedildiler. Burada beş yıla yakın kaldı. Bu sırada Akkoyunlu Sultanı Yakub Bey öldüğü için Akkoyunlu hânedanı arasında taht kavgaları başlamıştı. 1492’de tahtı ele geçiren Uzun Hasan Bey’in torunlarından Rüstem Bey, Yakub Bey’in oğlu Baysungur’a karşı müridlerinden faydalanmak için İstahr Kalesi’nde bulunan Haydar’ın çocuklarını hapisten çıkardı. Rüstem Bey, önce Baysungur’u ardından Sultan Ali’yi ortadan kaldırdı. Rüstem Bey’in de Göde Ahmed Bey tarafından 1497’de öldürülmesi üzerine ortaya çıkan Şâh İsmâil, 1502’de Azerbaycan’ı ele geçirerek Tebriz’de tahta oturdu. On-iki imâm adına hutbe okutup para kestirdi. Böylece Safevf Devleti resmen kurulmuş oldu. Timurluların vâlilerini ve bir takım küçük devletleri emrine alan Şâh İsmâil, doğuda Afganistan’daki Herat’a, güneyde Basra Körfezi’ne ve doğuda Erzincan’a kadar ülkesini genişletti. Böylece Osmanlı Devleti’yle komşu olan Şâh İsmail’in Osmanlı ülkesindeki şiîlerden istifade ederek Anadolu’ya hâkim olmak istemesi üzerine Osmanlı Devleti ve Yavuz Sultan Selim’i karşısında buldu. 1514’te Çaldıran’da Şah İsmâil ile karşılaşan Yavuz Sultan Selim, Şâh İsmâil’i büyük bir yenilgiye uğrattı.

1524’te Azerbaycan’ın Serâb şehrinde ölen Şâh İsmâil’in cesedi Erdebil’e getirilerek ceddi Şeyh Sâfi’nin yanında Safevi Türbesi’ne defnolundu. Öldüğü zaman beşi erkek ve beşi kız, on çocuğu vardı.

Şâir ve kültürlü bir devlet adamı olmanın yanında mutaassıb bir şiı olan Şâh İsmâil, bilhassa sünnîlere karşı kan dökücülüğü ile tanınır. Tebriz’i aldıktan sonra ilk iş olarak ezanın şeklini değiştirmiş ve ezandaki şehâdet kelimesinin ardına “Eşhedü enne Aliyyun veliyyullâh” cümlesini ilâve ettirmiş ve buna muhâlefet edenleri yok edeceğini ilân etmişti.

Eserleri

“Şah Hatai” mahlası ile Türkçe şiirler yazmış olan Şah İsmail’in “Dâh-nâme“, “Divân” ve “Nasihat-nâme” adlarında üç eseri bulunmaktadır. Türkçe olan bu eserlerinden başka Farsça bir gazeli ile bir tahmis ve bir beyti bilinmektedir.