Tarihi Şahsiyetler

Hz. Meryem Kimdir, Hayatı, Mezarı -Hıristiyanlıkta- Hakkında Bilgi

Meryem. Hz. İsa’nın annesi.

İslâm’da üstün nitelikleri sebebiyle yü­celtilen, iffet ve itaat simgesi bir şahsiyet olarak gösterilen Meryem, Hıristiyanlık’­ta “tanrı doğuran” olarak nitelenmekte, hiristiyanların ibadet hayatında önemli bir yer tutmakta, onun da Hz. îsâ gibi aslî günahtan uzak olduğuna ve öldükten son­ra semaya yükseldiğine inanılmaktadır.

Adı. Gerek apokrif İnciller’den Protevangelium’a gerekse Kur-‘ân-ı Kerîm’e göre [Âl-i İmrân 3/36] Mer­yem adı ona annesi tarafından verilmiş­tir. Meryem İbrânîce’de Miryâm (Miriam). Süryânîce ve Ârâmîce’de Maryam, Tev­rat’ın Yunanca tercümesinde (Septuaginta) Mariam şeklindedir. Eski Ahid”de Mir­yâm kelimesi sadece Hz. Musa’nın kız kar­deşi için kullanılırken Yunanca yazılmış olan Yeni Ahid’de Hz. Musa’nın kız kardeşi gibi Hz. îsâ’nın annesi de çoğunlukla Mariam, bazan da Maria olarak adlandırılmakta, Ki-tâb-ı Mukaddes’İn Latince tercümesin­de (Vulgate) ise Maria şeklinde geçmek­tedir. Miryâm kelimesinin menşei ve an­lamı tartışmalıdır. Kelimeyi birleşik kabul edenlerden bir kısmı, aslının mar (acı) ve yâm (deniz) kelimelerinden oluştuğunu ileri sürmüşse de bunun doğru olmadığı, İbrânîce’de acı deniz için maryâm değil yâmmar denilmesi gerektiği belirtilmek­tedir. “İsyan” mânasındaki merî ile bağ­lantılı olarak “onların isyanı” anlamına geldiği de söylenmiş, fakat bu görüş bir genç kıza böyle bir ismin verilemeyeceği, Nehemya’daki (9/17) kelimenin basit bir hece birleşmesi olduğu gerekçesiyle red­dedilmiştir. Ârâmîce’de “efendi” mâna­sındaki mârîden hareketle “denizin efen­disi, sahibesi”, kokulu bir reçine adı olan “mür”ün İbrânîce’deki karşılığı olan mor ile “denizin hoş kokusu”; “damla” mâna­sındaki mardan hareketle “denizin dam­lası” (stilla maris) anlamları da ileri sürül­mektedir. Bu sonuncusu zamanla “deni­zin yıldızı” (stella maris) şekline dönüşmüş ve çok yaygınlaşmıştır. “Sevilen” anlamındaki Mısır kökenli meriden geldiği, “tan­rı” mânasındaki Yah ile birleşerek “T^n-n’nın sevgilisi” anlamını taşıdığı da belir­tilmektedir. Kelimeyi birleşik kabul etme­yenlere göre ise türediği köke göre “ümit, acı, yükseklik, isyan, efendi, sahibe, ay­dınlatan, gösteren, mağrur, şişman, gü­zel” gibi değişik mânalar verilmiştir. İslâmî kaynaklarda Meryem kelime­sinin reym kökünden “İstemek, bir yer­den ayrılmak” anlamında Arapça men­şeli bir kelime olduğunu söyleyenler bu­lunsa da aslının İbrânîce olup Arapça’ya Süryânîce’den geçtiği ve “ibadet eden” mânasına geldiği kabul edilmektedir.

Yeni Ahid’de Hz. îsâ’nın annesinin adı Mariam şeklinde on iki, Maria olarak da yedi defa geçmektedir. Inciller’de Meryem’den îsâ’­nın dünyaya gelişi ve çocukluğu münase­betiyle bahsedilmekte, onun dışında kendisine çok az yer verilmekte, sadece Ka-na’daki düğün [Yuhanna, 2/1-12] îsâ’yı görmek istemesi [Markos, 3/31 -34; Matta, 12/46-50; Luka, 8/19-21] ve îsâ’nın çarmı­ha gerilmesi [Yuhanna, 19/25-28] olayla­rında üç defa doğrudan, îsâ’nın Nasıra’-daki faaliyetinde de [Matta, 13/54-58; Markos, 6/1-3] dolaylı olarak zikredilmek­tedir. Jnciller’den başka sadece Resulle­rin jşleri’nde (1/14) adı anılmakta, Pavlus’un Mektupları’nda İse bir defa İsim verilmeksizin temas edilmekte, hayatı ve ölümüyle İlgili bilgiler apokrif sayı­lan Protevangelium, De Nativitate Sanctne Mariae ve Transitus Mariae’-de yer almaktadır.

İlgili Makaleler