Tarihi Şahsiyetler

Hz. İmran Kimdir, Hayatı, -Hz. Meryem’in Babası- Hakkında Bilgi

İmrân. Kur’ân-ı Kerîm’de Hz. Meryem’in babasının adı.

İmrân kelimesinin aslının İbrânîce Amram olduğu söylendiği gibi Süryânîce’den geldiği de ileri sürülmektedir. Öte yandan Arapça amr kökünden türediği, İslâm’­dan önce Arabistan’da kullanıldığı, Safevî kitabelerinde bu isme rastlandığı nak­ledilmektedir. Ancak Meryem’in babası­nın adı olması sebebiyle kelimenin İbranî menşeli olduğunu kabul etmek daha isa­betli görünmektedir.

Âl-i İmrân sûresinin 33. âyetinde Âdem’in, Nuh’un, İbrahim ailesiyle İm­rân ailesinin seçilip âlemlere üstün kılın­dığı belirtilmektedir. Aynı sûrenin 35. âyetinde İmrân’ın karısının doğacak çocu­ğu rabbe adadığını ve ona Meryem adını verdiğini bildiren kısımdan ve Tahrim sû­resinde (66/12) “İmrân kızı Meryem” ifa­desinden anlaşıldığına göre İmrân ailesin­den maksat Hz. Meryem ile oğlu İsâ’dır. Tevrat’a göre İmrân (Amram) Hz. Mûsâ, Hârûn ve kız kardeşleri Meryem’in Miriam-Miryâm babası olup İsâ’nın annesi Meryem’le bir alâkası yoktur. Amram, Yakub’un torunu Kohat’ın oğludur.

Kur’an’da adı geçen İmrân’ın kim oldu­ğu hususunda İslâm âlimleri tarafından farklı görüşler ileri sürülmüştür. Mukâtil. “İmrân ailesi” ifadesindeki İmrân’ın Mûsâ ve Harun’un babası olup şeceresi­nin Hz. Ya’küb’a dayandığını söylemekte, Kelbî ise Meryem’in babası ve Hz. Süleyman’ın soyundan olduğunu nakletmek­tedir. Ancak aynı adı ta­şıyan sûrede Âl-i İmrân ile alâkalı olarak anlatılanlar dikkate alındığında İmrân’ın Hz. Musa’nın değil Hz. Meryem’in babası olduğu anlaşılır. Zemahşerî, Âl-İ İmrân hakkında bilgi verirken bunların, İmrân b. Yashur’un çocukları Mûsâ ve Hârûn veya İmrân b. Masan’ın kızı Meryem ile oğlu îsâ olduklarına dair rivayetleri nak­lettikten sonra bu iki İmrân arasında 1800 yıl bulunduğunu belirtir ve âyette­ki İmrân’ın Hz. Meryem’in babası oldu­ğunu kaydeder.

Hıristiyanlara göre Meryem’in babası Ahd-i Cedîd’de zikredilmemekte, apokrif kabul edilen İnciller’den Protovengelium’da isminin Yoakim (Joachim) olduğu belirtilmektedir. Yine bu apokrif İncil’de Meryem’in dedesi Mathan’ın Meryem, So­be ve Hannah adlarında üç kızı olduğu, kızlardan Sobe’nin Zekeriyyâ’nın hanımı Elisabeth’in annesi, Hannah’ın da Bakire Meryem’in annesi olduğu nakledilmekte­dir.

Kur’an’da Meryem ayrıca Harun’un kız kardeşi olarak tanıtılmış, İsâ’yı dünyaya getirdikten sonra kavmi kendisini. “Ey Harun’un kız kardeşi! Senin baban kötü bir insan değildi; annen de iffetsiz değil­di” diyerek babasız bir çocuk dünyaya ge­tirdiği için kınamıştır.[Meryem 19/28]

Kitabı Mukaddes literatürü çerçeve­sinde bilinen yegâne Hârûn, Hz. Mûsâ ile Meryem’in kardeşi Harun’dur. İmrân da (Amram) bunların babası olduğu için hıristiyanlar. İslâmî kaynaklarda bir taraf­tan Hz. îsâ’nın annesi Meryem’in Hârûn’un kız kardeşi olarak takdim edilme­sini [Meryem 19/28] diğer taraftan İm­rân’ın Hz. Mûsâ, Hârûn ve kız kardeşleri Meryem’in babası iken Hz. îsâ’nın annesi Meryem’in babası olarak gösterilmesini iki Meryem’in karıştırılması olarak değer­lendirmektedir. Müslümanlara göre ise iki İmrân. iki Hârûn ve iki Meryem’in mevcudiyeti görüşünden hareketle birinci grup, Hârûn ve kız kardeşi Meryem ile ba­baları İmrân’dan. ikinci grup İmrân. kızı Meryem ve Meryem’in erkek kardeşi Hârûn’dan oluşmaktadır. Mûsâ, Hârûn ve Meryem ile babaları Amram Tevrat’ta yer almakta, dolayısıyla yahudiler ve hıristiyanlarca bilinmektedir. Ancak Hz. Mer­yem’in babası yalnız Kur’an’da İmrân diye adlandırılmakta ve hiçbir hıristiyan kay­nağında Meryem’in babasının adı olarak yer almamakta, yine Hz. îsâ’nın annesi Meryem’in Hârûn adında bir kardeşinin mevcudiyeti bilinmemektedir. Böylece müfessirler biri Musa’nın, diğeri Mer­yem’in babası olmak üzere iki İmrân bulunduğunu. Kur’an’da adı geçen İmrân’ın Meryem’in babası olduğunu kaydetmek­tedir. Hz. Musa’nın babası İmrân’ın şece­resi İmrân b. Yashur b. Kahes (Fahas) b. Levi b. Ya’küb b. İshak; Hz. Meryem’in ba­bası İmrân’ın şeceresi de îsâ b. Meryem b. İmrân b. Masan (Matan) b. Süleyman b. Dâvûd b. İşa b. Yehuza b. Ya’küb b. İshak olarak verilmektedir.

Muhammed Hamîdullah’a göre Kur’an’-daki “imreetü İmrân” ifadesi “İmrân’ın soyundan gelen kadın” anlamındadır ve burada İmrân bir şahıs adından çok ka­bile adı olarak anılmaktadır. Hamîdullah, “Ey Harun’un kız kardeşi” olarak tercüme edilen âyeti [Meryem 19/28] “Harun’un kızı, ey kız kardeş” şeklinde çevirmekte ve Harun’un soyundan gelen kız kardeş diye anlamaktadır. Zira Arapça’da “uht” kelimesi bir kabilenin mensubu için de kullanılmaktadır.

Batılı âlimlerin yukarıda zikredilen ten­kitleri kutsal kitaplarındaki ifadelerle çe­lişmektedir. Luka İncili’ne göre Zekeriyyâ’nın eşi Elisabeth, Hz. îsâ’nın annesi Meryem’in akrabası olup Hârûn kızlanndandı. Meryem’in annesiy­le Yahya’nın annesinin kardeş oldukları kabul edilmektedir. Zekeriyyâ, Abiya ailesinden bir kâhin eşi Elisabeth de ruhban sınıfından bir aileye mensup olup babası yoluyla Harun’un soyundan ve Levi kabilesindendir, dolayısıyla Hz. Harun’un kızlarındandır. Bu ge­leneğe sahip bulunan halkın, böyle bir aileden gelen ve mabede adanan Mer­yem’e “Harun’un kız kardeşi” demesi ta­biidir.

TDV İslâm Ansiklopedisi

İlgili Makaleler