Hz. İdris Kimdir, Hayatı, -İslam ve Yahudilikte- Hakkında Bilgi
İdris. Kur’ân-ı Kerim’de adı geçen peygamberlerden bîri.
Kur’an’da sadece iki yerde doğrudan zikredilmektedir. Bunların birinde, “Kitapta İdris’i de an; çünkü o çok sadık bir peygamberdi. Biz onu yüce bir makama yükselttik [Meryem 19/56-57] diğerinde. “İsmail’i, İdris’i, Zülkifl’i de hatırla. Bunların hepsi sabredenlerdendi. Onları rahmetimize kabul ettik. Onlar hakikaten İyi kimselerdendi [Enbiyâ 21/85-86] denilmektedir. Kur’an’da İdrîs’le ilgili olarak “ağlayarak secde etme, doğruya ulaştırılma, seçkin kılınma [Meryem 19/58] şanının ve mekânının üstün ve yüce olması [Meryem 19/57] sabredici olma [Enbiyâ 21/85] sıddîk ve nebî olma [Meryem 19/56] gibi nitelikler de yer almaktadır. Hadislerde İdrîs’ten sadece mi’rac hadisesi dolayısıyla bahsedilir. Hz. Peygamber onunla bazı rivayetlere göre ikinci, hadislerin çoğunluğuna göre ise dördüncü kat semada karşılaşmıştır.
İdrîs’le ilgili olarak gerek tarih, tabakat ve tefsir kitaplarında gerekse kısas-ı enbiyâ türü eserlerde oldukça farklı ve ayrıntılı rivayetler yer almakta, idrîs kelimesinin menşei ve anlamına dair çeşitli görüşler ileri sürülmektedir. Arap lugatçıları, idrîsin yabancı bir kelime olduğunu belirtmektedir. Aioys Sprenger ve Eickmann gibi bazı Batılılar ise kelimenin Arapça olduğu görüşündedir. Bazı İslâmî kaynaklarda İdrîs’in asıl adının Uhnûh (Ahnûh) olduğu. Allah’ın kitabını çok okuduğu için kendisine İdrîs denildiği nakledilirse de bu görüş doğru kabul edilmemektedir. İdrîs kelimesinin İbrânîce ve Süryânîce’de aslının bulunmadığı nakledildiği gibi “ders” kökünden “if îl” kalıbında Arapça bir kelime olup İbrânîce’de “öğretti, alıştırdı, eğitti” anlamındaki “hnh” kelimesinin tercümesi olduğu da ileri sürülmüştür. Zemahşerî. idrîsin ders kökünden Arapça bir kelime olduğu, Allah’ın kitabını çok okuyup incelediği için kendisine bu ismin verildiği yolundaki görüşü reddeder.
Modern çalışmaların çoğunda idrîs kelimesinin Arapça olmadığı kabul edilmekte, fakat hangi dilden geldiği hususunda farklı görüşler ileri sürülmektedir. Theodor Nöldeke, önceleri kelimenin Theodo-ros’tan geldiğine kani iken daha sonra bir havarinin adı olan Andreas’ın Süryânîce kanalıyla gelen Arapça şekli olduğunu ileri sürmüştür. Richard Hartmann da İdrîs adının Andreas’tan geldiğini düşünmekte, ancak bunun bir havari değil Büyük İskender’in âb-ı hayâtı aramaya çıkarken yanına aldığı aşçısının adı olduğunu söylemektedir. Grimme, kelimenin Güney Arabistan menşeli olabileceğini belirtmişse de Güney Arabistan kitabelerinde böyle bir isme rastlanmamıştır. Paul Casanova, idrîsin aslının “ezra” olduğunu, buradan Grekçe’ye “esdras” olarak geçtiğini, oradan da idrîse dönüştüğünü öne sürmektedir. C. H. Toy, idrîs kelimesinin Mopsuestialı Theodore’dan geldiğini iddia ederken Albright kelimeyi Hermes-Poemandres’e bağlar.