Hz. İbrahim Peygamber Kimdir, Hayatı -İslamda ve Kurana Göre- Hakkında Bilgi
İbrahim. Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslâm’ın müştereken kabul ettiği büyük peygamber.
Hz. İbrahim, Kur’ân-ı Kerîm’de kendisinden en çok söz edilen ülü’l-azm peygamberlerden biridir. Ancak Kur’an peygamberlere ilişkin açıklamalarında takip ettiği, muhataplarının dinî ve ahlâkî yönden aydınlanmasını ve ders almasını amaçlayan genel yöntemine uygun olarak İbrahim’den bahsederken de -Tevrat’ta olduğu gibi kronolojik akışa göre bilgi vermek yerine- çeşitli sûrelerde münasebet düştükçe onun genel inanç tarihindeki yerini, öğretisinin ana hatlarını ve özelliklerini, tebliğ faaliyetleri ve yöntemlerini, kişiliğinin dinî, ahlâkî, içtimaî ve ailevî boyutlarını tanıtmış, bu konularla ilgisi ölçüsünde hayatından da bazı kesitler vermiştir.
Hz. İbrahim, Kur’an ve hadislerde sadece “İbrâhîm” şeklinde anılırken diğer İslâmî kaynaklarda bu adın “İbrâhâm”, “İbrahim” ve “İbrahem” telaffuzlarına da rastlanmaktadır. “İbrâhûm”. “İbrâhum” ve “İbrâhem” söyleyişlerini ekleyerek bu farklılığın sayısını yediye çıkaranlar da vardır. Arap dilcileri “İbrâhîm” kelimesinin Arapça olmadığını kabul ederek menşeini araştırmışlardır. Mâverdî ve Ebü’l-Bekâ, kelimenin Süryânîce olduğunu ve “eb rahîm” (merhametli baba) anlamına geldiğini kaydetmektedir. Fakat çağdaş araştırmacılar kelimenin aslının İbrânîce Abraham olduğunu belirtmektedirler.
İslâmî kaynaklarda Hz. İbrahim’in şeceresi İbrahim b. Târih (Terah) b. Nâhor b. Sârûğ (Serûc) b. Erğu (Reu) b. Fâliğ (Peleg) b. Âbir Eber b. Şâleh (Şelah) b. Fînân (Kaynân) b. Erfahşed (Arpakşad) b. Sâm b. Nûh şeklinde verilmektedir Kur’ân-ı Kerîm’de babasının adı Âzer olarak geçmekte ve onun putperest olduğu bildirilmektedir.[En’âm 6/74] Kur’an ve hadisler dışındaki İslâmî kaynaklarda Hz. İbrahim’in babasından hem Âzer hem de Kitâb-ı Mukaddes’teki gibi Târih (Tarah) diye söz edilmekte, annesinin adı Ûşâ, Nûnâ ve Ebyûnâ olarak gösterilmektedir.
Tarih ve tefsir kitaplarında, Hz. İbrahim’in Ahvaz bölgesindeki Sûs’ta veya Bâ-bil’deki Kûsâ denilen yerde yahut Kesker sınırındaki Verkâ’da doğduğu, daha sonra babasının onu Nemrûd’un bulunduğu Kûsâ’ya götürdüğü ileri sürülmektedir. Harran’da dünyaya geldiği ve babasının kendisini Bâbil’e götürdüğü de rivayet edilir. İbn Sa’d’ın naklettiğine göre babası aslen Harranlı olup buradan Hürmüzcird’e göç etmiş, İbrahim burada doğmuştur. Bugünkü Urfa şehrine tarih içinde Edes-sa, Orhai. Urhay ve Ruha adlarının verildiği bilinmektedir. Tevrat’ta Hz. ibrahim’e gösterilen hedefle takip ettiği güzergâh dikkate alındığında doğduğu şehrin Kaldeliler’in Ur şehri değil bugünkü Urfa olması, orada doğup ateşe atılmış, ardından Harran’a ve buradan da Filistin’e gitmiş bulunması daha mâkul görünmektedir.