Tarihi Şahsiyetler

Hz. Adem Kimdir, Kuran’da, Tevrat’ta Hayatı, Hakkında Bilgi

ÂDEM

Semavî kitaplara göre ilk insan ve ilk peygamber.

İslâmî kaynaklarda insanlığın atası olması sebebiyle ebü’l-beşer, Kur’ân-ı Kerim’de [bk. Âl-i İmrân: 3/33] Allah’ın seçkin kıldığı kişiler arasında sayılmış olduğundan safiyyullah unvanlarıyla da anılmaktadır. Âdem kelimesinin menşe ve iştikakı tartışmalıdır. Kelimenin Sümer dilindeki adamu (babam). Âsur-Bâbil dilindeki adamu (yapılmış, meydana getirilmiş, or­taya konmuş; çocuk, genç) veya Sâbiî di­lindeki adam (kul) kelimesinden geldiği ileri sürülmüştür. Bazıları. Âdem kırmızı topraktan (adamah) yaratıldığı için ona, “Kırmızı” mânasına gelen Adam adının verildiğini ileri sürmüşlerse de bu görüş ilgi gör­memiştir.

Diğer taraftan, Tekvîn’deki (2/7) “Yerin top­rağından (adamah) insanı (adam) yarat­tı” ifadesinden dolayı, âdem kelimesi­nin toprakla bağlantısı olduğu da söy­lenmiştir. Adam, İbrânîce’de insan türü için kulla­nılan müşterek bir isimdir. Ahd-i Atîk’te bu kelime, insan ve insan türü anlamın­da 500’den çok yerde, nadiren de özel isim olarak ilk insan için kullanılmıştır.Tekvîn’in ilk beş babında kelime hem özel isim ola­rak (5/1-5), hem de “İnsan türü” (1, 26-28) ve “İlk insan” (2/4; 4/26) mânala­rında kullanılmıştır. Çağdaş yorumcular, kelimenin Tekvîn’e 14-’25 kadar “İnsan türü” anlamında kullanıldığı kanaatindedirler.

Âdem kelimesinin hangi dilden gel­diği ve hangi kökten türemiş olduğu konusu müslüman dilciler arasında da tartışılmıştır. Dilcilerin çoğu bu kelime­nin Arapça asıllı olduğunu, “Esmerlik” anlamına gelen ellidme veya “Tip. Örnek” anlamındaki el-edeme kö­künden türetildiğini savunurlar. Baş­ka bir görüşe göre, “Bir şeyin dış yüzü” (daha çok edîmetü’l-arz şeklinde “Yer­yüzü”) anlamına gelen el-edîme keli­mesinden türetilmiştir. Nitekim genellikle sahih kabul edilen bir rivayete gö­re Allah. Âdem’i yeryüzünün her tara­fından alınan toprak örneklerinin birle­şiminden yaratmıştır. Bu toprağın çe­şitliliğinden dolayı da Âdem’in nesli de­ğişik karakterler taşır. Âdem kelimesinin “İnsicam, ülfet” anlamına gelen el-üdm ve­ya el-üdmeden türetilmiş olabileceği de söylenmiştir. Kökünün Arapça olduğu­nu iddia edenlere göre kelimenin aslı e’dem şeklinde iki hemzeli olmakla bir­likte, morfolojik kural ve fonetik zaru­retler uyarınca, ikinci hemze elife çevri­lerek âdem şeklini almıştır. Âdem ke­limesinin Arapça’ya Süryânîce veya Ârâ-mîce’den geçtiğini savunanlar da olmuş­tur. Nitekim Zemahşerî, Arap dilcileri­nin Ya’küb, İdrîs. İblis vb. isimlerde yaptıkları gibi âdem ismini de el-üdme veya edîmü’l-arzdan türetmek istedik­lerini, ancak bu kelimenin kesinlikle ya­bancı bir isim olduğunu belirtmektedir