Tarihi Şahsiyetler

Hüseyin Kamil -Mısır Kralı- Kimdir, Hayatı, Dönemi, Hakkında Bilgi

Hüseyin Kâmil (1853-1917) İngiltere himayesinde tahta çıkarılan İlk Mısır kralı.

Kahİre’de doğdu. Hidiv İsmail Paşa’nın oğludur. İlk öğrenimine, saray mensupla­rı ve eşraf çocukları için Menyel Sarayı’n-da açılan okulda başladı. 1867’de babası ile birlikte İstanbul’a giderek Sultan Ab-dülaziz’i ziyaret ettikten sonra Paris’e geç­ti; 1869’da Süveyş Kanalı’nın açılışına kadar orada kaldı. Kanalın açılış törenlerine katılmak için Kahire”ye dönüşünün ardın­dan Floransa’ya İtalya Kralı Victor Emanuel’in nezdine diplomatik elçi olarak gönderildi. Görevini tamamladıktan son­ra 1870’te Kahire’ye dönüp Vakıflar. Nâ­fıa, Dahiliye ve Maliye nâzın olarak Mec­lis-i Nüzzâr’da vazife yaptı. Nâfia nazırı iken Kahire- Hulvân arasındaki demiryo­lunu inşa ettirdi. Babasının azli (1879) ve sürgüne gönderilmesi üzerine onunla bir­likte Napoli’ye yerleşti. Urâbî Paşa’nın is­yanının ardından meydana gelen siyasî gelişmeler üzerine 1882’de Mısır’a dön­dü.

Hüseyin Kâmil’in gerek Hidiv Tevfık Pa­şa (1882-1892) gerekse Hidiv II. Abbas Hil­mi (1892-1914) zamanlarında üstlendiği en önemli resmî görev Meclis-i Şûra reis­liği oldu. Bu görevinden. 1909’da Süveyş Kanalı İmtiyazının uzatılması konusunda çıkan kriz sırasında ayrıldı. Resmî görev­lerden uzak kaldığı dönemlerde ticaret ve ziraatla uğraştı. Ayrıca Mısır’da faali­yet gösteren birçok yabancı şirketin tem­silciliklerinde bulundu. Mısır’da ziraatın geliştirilmesi için Hidîviyyet Ziraat Cemiyeti’ni faaliyete geçirdi. Daha sonra kuru­lan Ziraat Nezâreti’nin teşkilâtlanmasın­da bu cemiyet büyük rol oynadı. Bunlara paralel olarak ziraatı teşvik için İskende­riye ve Kahire’de yabancıların da iştirak ettiği ziraat sergileri açtı. İstanbul’da ku­rulan Ticaret Mektebi’ni örnek alarak gi­derleri özel gelirlerle karşılanan bir Özel Ticaret Mektebi açtı. I. Dünya Savaşı’na girince İngiltere, Sü­veyş Kanalı’nı doğrudan kontrol altına al­mak ve Osmanlı Devleti’nin cihad çağrısı­na Mısırlılar’ın uymasını engellemek ama­cıyla. 1882’den beri işgal altında bulun­durduğu Mısır üzerinde himayesini ilân etti (18 Aralık 1914). 19 Aralık’ta bu duru­mu ve o sırada İstanbul’da bulunan Hidiv II. Abbas’ın görevinden azledildiğini hane­danın en yaşlı üyesi sıfatıyla Hüseyin Kâ-mil’e bildirdi. Ayrıca Mısır’ın eskiden oldu­ğu gibi Mehmed Ali Paşa hanedanından bir prens tarafından yönetileceği ilân edilerek Hüseyin Kâmil’e “sultan” unvanı ile tahta çıkması önerildi. Bu arada İngi­lizler, tekliflerinin kabul edilmemesi ha­linde yabancı birini (muhtemelen Ağa Han’ı) Mısır’a kral olarak tayin edecekleri habe­rini yaydılar. Önce tereddüt gösteren Hü­seyin Kâmil daha sonra İngilizler’in tekli­fini kabul etti ve 20 Aralık 1914te tahta çıktı. İlk tepkiyi İstanbul’dan tayin edil­miş olan Mısır kadısı göstererek söz konusu sultanlığın geçerli olmadığını, bunun Osmanlı Devleti’nin hükümranlık hakla­rına aykırı bulunduğunu belirtti. Bu gö­rüşün halk üzerindeki tesirini göz önüne alan Hüseyin Kâmil 21 Aralık’ta kadılığı il­ga etti. Bunun ardından İstanbul’dan da­ha şiddetli tepkiler geldi. Babıâli bir fet­va çıkartarak “hidîv-i kâzib” diye vasıflan­dırdığı Hüseyin Kâmil’i hain ilân etti ve müslümanların ona karşı gelmesinin ge­rektiğini bildirdi. Bu fetva Mısır’da pek etkili olamadı. Zira bütün güç ve iktidar İngilizler’in elindeydi, muhalefet edenler şiddetle cezalandırılıyordu.

Hüseyin Kâmil, kral ilân edildikten son­ra ülkeyi dolaşarak halk ile bütünleşmeye çalışmasına rağmen kabul görmedi ve hatta öldürülmek istendi. Aynı zamanda kendisini kral ilân eden İngilizler’le de tam bir uyum içinde olamadı. Bu şartlar altında sağlığı bozulan Hüseyin Kâmil 1916’da hastalandı ve 9 Ekim 191 Tde öldü. Yerine kardeşi Ahmed Fuad geçti.

TDV İslâm Ansiklopedisi

İlgili Makaleler