Hüsameddin Bursevi Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi
Hüsâmeddin Bursevî (ö. 1042/1632) Semerkandîyye tarikatına mensup mutasavvıf şair.
Hayatının ilk dönemi hakkında kaynaklarda bilgi yoktur. Bursa’da medrese ilimlerini tahsil ettiği yıllarda Özellikle Ahîzâde Abdülhalim Efendi’den faydalandı. Müderris olarak hizmet verdiği sırada tasav-vufî hayata ilgi duyarak Balıkesirli Alâed-din Efendi’nin oğlu Mehmed Çelebi Efendi’ye intisap etti. Seyrü sülûkünü tamamladıktan sonra irşadla görevlendirildi. Bir müddet sonra Uludağ’ın eteklerinde Temenye denilen yerde dergâhını kurdu. 1042 (1632) yılında vefat etti ve dergâhının hazîresine defnedildi.
Günümüze ulaşmayan Semerkandiyye tarikatının Bursa’da faaliyet gösteren temsilcilerinden biri olan Hüsâmeddin Bursevî’nin tarikatın kurucusu Ali es-Semerkandî’ye (ö. 860/1456) ulaşan silsilesinde şu sûfîier yer almaktadır: Mehmed Çelebi Efendi, Balıkesirli Alâeddin Efendi. Hayreddin Efendi, îsâ Çelebi Efendi, Seyyid Bedreddin Efendi. Şeyh Ali es-Semer-kandî, Bursevî, Mühimmâtü’l-mü’minîn adlı eserinde kendisinin Emîr Sultan ve Ahmed er-Rifâî’ye ulaşan iki ayrı silsilesini daha vermiştir.
Hüsâmeddin Bursevî’nin tasavvufi hayat ve düşünceyle ilgili yorum ve anlayışlarını Özellikle Mühimmâtü’l-mü’minîn adlı eserinden öğrenmek mümkündür.
Duygu ve düşüncelerini yer yer manzumelerle de ifade eden Hüsâmeddin Bursevî’ye göre tasavvufî hayatın özeti haramlardan kaçınmak, farz ve nafile ibadetlere devam etmekten ibarettir. Tasavvufa yeni intisap eden bir mürid zikir esnasında kelime-i tevhidi tekrar ederken bunu “lâ ma’bûde gayrullah” (Allah’tan başka mâbud yoktur) şeklinde anlamalı, yolun ortalarında kelime-i tevhid gönlüne “lâ matlûbe illallah” (Allah’tan başka talip olunacak hiçbir şey yoktur) şeklinde ak-setmeli, son merhalede ise “lâ mahbûbe illallah” (Allah’tan başka sevgili yoktur) derecesine yükselmelidir. Tasavvuf terbiyesini tamamlayarak mürşid olan kimse zikir yaparken sesini çok yükseltmemen, tilâvette orta yolu bulmalı, geceleri okumaya önem vermeli, yaşı küçük olanlara tarikat tacı giydirmemeli, ümmîlere hilâfet vermemelidir. Hüsâmeddin Bursevî’nin, “Kimseyi tekfir etme, kâfiri müslüman yap, hazır müslümanı kâfir eyleme, ölü gönülleri dirilt, diri gönülleri öldürme” şeklindeki ifadesi irşad metodunu tesbit açısından önemlidir. Mürşidin özelliklerini sıralarken Ehl-i sünnet ve’1-cemâate mensup olma şartına önem vermesi yanında zikirde kelime-i şehâdete “Aliyyün veliyyullah” ibaresini ilâve etmesi dikkat çekicidir. Ona göre çilehâne müridin dikkatini toplamasına elverişli sakin bir ortamda bulunmalı, bunun için dar. kapalı, az ışık alan bir yer tercih edilmelidir. Tekke içi hayat, âdâb, erkân ve eşya ile ilgili dikkat çekici bilgiler veren Hüsâmeddin Bursevî tasavvuf kültüründe çok yaygın olan şeriat, tarikat, hakikat, marifet mertebeleri için değişik alt bölümler de tesbit etmiştir.