HIZLANDIRAN
HIZLANDIRAN
Hızlandıran prensibi,
tüketim harcamalarının, müteşebbislerin yatırım kârları ve buna bağlı olarak
milli gelir üzerindeki etkilerini açıklamaktadır. Bu kavram tarihi gelişim
içerisinde “çarpan”dan çok daha eskilere uzanmaktadır. 1913′ de Aftalion
(Les Crises Penodiaues de Surprodacti-on), 1917’deJ.M. Clark (Bussiness
Acce-leraüon and the Law ofDemand, Journal ofPoliücalEconomy), 1936’daR.F.
Har-rod (Trade Cycle) konuyu esas hatlarıyla ortaya koyarak, tartışmışlardır.
Son zamanlarda ise Hİcks (A Contribution to the VıeoryofTlte Trade Cycle,
Oxford, 1950) adlı eserinde, dinamik bir modelin motoru olarak hızlandıran
prensibini almaktadır. Hızlandıran prensibi, gelişmiş ülkelerdeki iktisadi
dalgalanmaları izah etmektedir. Keynes sonrası analizler ve büyüme modelleri
için de önem taşımaktadır.
Tam kapasite ile
çalışan bir ülkede tüketim malları talebinin artması, bu artan talebin
karşılanması için yeni kapasitelerin yaratılmasını gerekli kılacaktır. Örneğin,
gelirlerin artışı ile birlikte halkın kumaş talebinin arttığını düşünelim.
Tekstil sektöründe şayet atıl kapasite yoksa, bu durumda, makine, hammadde,
yarı-mamul madde siparişine yeniden İhtiyaç duyulacaktır. Böylece yatırımlar
uyarılmış olacaktır. Hızlandıran prensibi, otonom yatırımı bir tarafa
bırakarak, tüketim değişikliği ile uyarılmış yatırım arasındaki İlişkiyi
incelemekte ve bu ilişkinin milli gelire etkisini açıklamaktadır. Burada zaman
unsuru sözkonusudur. Başka bir deyişle (+-1) devresinde tüketim miktarında
meydana gelen değişmenin + zamanındaki yatırım harcamasına etkisi
sözkonusu-dur.
Hızlandıran prensibi
gerçek hayatta bazı temel varsayımlara dayanarak çalışmaktadır: Bu
varsayımlar şöyle sıralanabilir
: 1–
Ekonomide atıl kapasite yoktur üretim tam kapasite ile çalışmaktadır;
2- Mevcut kapitalin her yıl belli bir oram amortismanlara
ayrılmaktadır. Bu nedenle amortismanı hızlandırmak mümkün değildir. Örneğin
makine 15 yıl kullanılacaksa her yıl değerinin 1/15’i amortismanlara ayrılacaktır;
3– İstihdam seviyesini yükselte-reküretimi artırma
ihtimali bulunmamaktadır, tek yol yatırım artışıdır;
4– Talep artışının sürekli olacağı kanaati bulunmaktadır,
bu durumda geleceğe dönük tahminler dikkate alınmaz; 5- Tamamlanmış malların üretimini belli bir oranda artırmak için
yatırımların da aynı oranda artması gerekmektedir. Üretim faktörleria-rasında
değişmeyen bir katsayı vardır.
Hızlandıran katsayısı
(a), tüketimdeki değişikliğin kendisinin kaç katı uyarılmış yatırım harcamasına
sebep olduğunu göstermektedir. Hızlandıran katsayısı = 1 olan bir ekonomide
birim tüketim malı elde etmek için 1080 birim yatırım malına İhtiyaç duyulsun.
Dönem başına amortisman oranı da başlangıç teçhizatının % 10’u olsun. Bu
durumda her dönem yatırım mallarından 10 biriminin yenilenmesi gerekecektir.
İlk dönem, tüketim malları talebinde % 10 artış meydana gelsin. Bu durumda 10
birimlik ikame yatırımının yanında 10 birimlik de uyarılmış yatırım yer alacak,
yani toplam yatırım harcamaları 10’dan 20’ye çıkacak veya başka bir ifadeyle %
100 artacaktır.
İkinci dönemde,
tüketim malları talebinde yaklaşık olarak % 5 bir artış olsun. Bu takdirde
tüketim malları talebi 1150 uyarılmış yatırım malları talebi 5 birim olaçaktır.
Bu dönemde toplam yatırım (ikame yatırımı İle uyarılmış yatırımın toplamı)
15’dir. Tüketim mallan talebi, % 5 arttığı halde yatırım malları talebi % 25
daralmıştır.
Üçüncü dönemde,
tüketim malları tale-S. binde bir değişiklik olmadığı varsayılsın. Bu sefer
toplam yatırım sadece ikame yatırımından (10 birim) ibaret kalacak ve sonuç
olarak yatırım malları talebi % 33,3 azalacaktır.
Dördüncü dönemde
tüketim malları talebinde azalma vardır, bu durumda teşebbüsler ihtiyaca
nazaran geniş bir kapasite fazlası ile karşılaştıklarından ikame yatırımları
durdurulabilir. Bununla uyarılmış yatırım sıfıra inmiş olmaktadır. Bu durum
aşağıdaki tabloda daha açıkça görülmektedir:
içinde bir seviyeden
diğerine büyüme had-didir, (AC/AT) dir. Nitekim tabloda açıklanan örnekte,
tüketimin önce yükselen bir büyüme haddi ile çoğalması ikame yatırımı yüksek
bir oranda arttırırken, ertesi dönem, tüketim mutlak olarak arttığı halde,
büyüme haddinin yavaşlaması ikame yatırımı sıfıra indirmiştir. O halde; a)
Tüketim yükselen bir büyüme haddi ile çoğaldıkça uyarılmış yatırım artar; b) Tüketim,
alçalan bir büyüme haddi ile çoğaldığı andan itibaren uyarılmış safi yatırım
azalır; c) Tüketimin belli bir seviyede istikrar göstermesi uyarılmış yatırımı
sıfıra indirir; d) Tüketim azalışı uyarılmış yatırımı, ikame yatırımı ve
toplam yatırım malları talebini sıfıra düşürür.
Hızlandıran prensibi,
artırıcı yönde işleyeceği gibi, eksiltici yönde de işleyebilir. Yatırım
malları talebi her iki yönde de tü-
|
|
|
|
|
|
| Toplam |
|
| Tüketimdeki | Sermaye | Uyarılmış | İkame | Toplam | Yatırımdaki |
Dönemler | Tüketim | Değişme(%) | Teçhizatı | Yatırım | Yatınm | Yatınm | Degişme(%) |
0 | 1000 | _ | 100 | _ | 10 | 10 | _ |
1 | 1100 | 10 artış | 110 | 10 | 10 | 20 | 100.0 |
2 | 1150 | 5 artış | 115 | 5 | 10 | 15 | -25.0 |
3 | 1150 | artma yok | 115 | 00 | 10 | 10 | -33.3 |
4 | 750 | azalma | 00 | 00 | 00 | 00 |
|
Tabloda görüldüğü
gibi, tüketim harcamalarındaki küçük bir artış toplam yatırım harcamalarını
hızla yükseltmektedir. Tüketim harcamalarındaki hızın düşmesi ise, yatınm
harcamalannm mutlak rakam ve yüzde olarak süratle azalmasına yol açmaktadır.
Hızlandıran prensibini
G.Haberler, tüketici talebindeki değişikliği, üretimin daha yüksek
kademelerine artan bir şiddetle intikal ettiren mekanizma olarak tanımlamaktadır.
Hızlandıran prensibinde önemli olan tüketimin herhangi bir seviyede verilmiş
miktarı değil, zaman akımı
ketim değişikliğim
hassas bir şekilde takip etmektedir. Burada asıl dikkat edilmesi gereken
nokta, tüketim harcamalarında artış yavaşlayarak devam ettiğinde uyarılmış
yatırımın süratle azalması ve tüketim belli bir seviyede karar kıldıktan sonra
ikame yatırımın sıfıra düşmesidir. Tüketici talebinin bir süre arttırıldıktan
sonra belli bir seviyede istikrarı ilk bakışta deneye ulaşıldığı intibaını
uyandırırsa da, işin aslında şiddetli bir dengesizlikle karşılaşılmaktadır.
Hızlandıran katsayısı,
teçhizatın dayanıklılığına ve ortalama ömrüne göre değişir. Ağır ve dayanıklı
teçhizatın hakim olduğu endüstrilerde tüketim artışına karşı yatırım
faaliyetlerinde şiddetli dalgalanmalar görülür. Buna karşılık, teçhizatı
nis-beten dayanıksız ve ilkel olan ekonomilerde, o kadar tesirli değildir. Bu
sebeble hızlandıran, gelişmiş ülkelerdeki iktisadi dalgalanmaları açıklamada
kullanılmaktadır. Satışların büyümesinde herhangi bir yavaşlama ortaya çıktığı
zaman, bu durum refah döneminin sonunun gelmeye başladığını göstermektedir.
Yatırım hacmindeki dalgalanmanın şiddeti şu faktörlere bağlı olmaktadır:
a) Ta-lepdeki dalgalanmanın şiddeti;
b) Sermaye/hasıla
oranı, bu oran büyüdükçe dalgalanma şiddetlenmektedir;
c)
Sermayenin ömrü uzadıkça dalgalanma hızlanmaktadır.
Bu model birçok bakımlardan
eleştirilmektedir. Çünkü bazı İktisatçılara göre yatırımları kârlar
belirlemektedir. Bir başka eleştiri
konusu bu prensibin hizmet ve yatırım faaliyetlerine uygulanamaz oluşudur.
Ayrıca bu prensibin dayandığı varsayımların çoğu zaman gerçeklere uymadığı
ileri sürülmektedir. Bundan başka bu prensip otonom yatırımları dikkate almamaktadır.
Talep tarafından uyarılan yatırımlar azalırken, faiz, kâr tarafından uyarılan
yatınmlar ve otonom yatırımlar artarsa, toplam yatırım seviyesi değişmeyecektir.
Bu prensib, sadece toplam yatırımların dalgalanmasını değil, bütüne katılan
türden yatırımların dalgalanmasını açıkla* yarak özelden genele ulaşmak ister.
Vildan SEVİM
Bk. Arz~Talep; Çarpan;
Ekonomik Çevrimler ve Dalgalanmalar: