Dünya Edebiyatı

Hint Edebiyatından Üç Masal: Sadık Mongoz, Çalgıcı ve Cimri Adam, Tapodatta

mongoz.png” border=”0 SADIK MONGOZ

Kasabanın birinde Devaşarman isminde bir Brahman vardı; onun kendisi gibi soylu bir  aileden gelen Devadattâ isminde bir karısı vardı. Hamile olan karısı zamanla ona bir oğul doğurdu ve Brahman fakir olmasına rağmen bir hazine kazanmış gibi düşündü.

Brahman’ın karısı çocuğu doğurduktan sonra yıkanmak için ırmağa gitti. Devaşarman ise bebeğe göz kulak olmak üzere evde bekledi.

O sırada kralın harem dairesinden bir kadın hizmetçi, dinî törenler yaparak yaşamını sürdüren Brahmanı çağırmaya geldi.

Brahman para kazanmak istediği için, çocuğunun başında onu korumak üzere bebeklere küçük yaştan beri alışık olan bir mongozu bırakarak saraya gitti.

Tam o gittiği anda oraya aniden bir yılan geldi; yılanı gören mongoz efendisine  duyduğu bağlılıkla hemen oracıkta onu öldürdü. Sonra, yılanın kanıyla ağzı burnu kırmızılaşmış olan mongoz, uzaktan Devaşarman’ın geldiğini görünce sevinçle ona doğru
koştu.

Devaşarman onu böyle görünce “bu mutlaka benim çocuğumu yemiş” diye heyecana  kapılarak bir taşla mongozu” öldürdü.

Ancak evden içeri girdiği zaman mongoz tarafından öldürülmüş olan yılanı ve yaşamakta  olan oğlunu gördü ve yaptığına çok pişman oldu.

ÇALGICI VE CİMRİ ADAM
cimriadam.png” border=”0
Müzisyenin biri zengin bir adamın karşısında şarkı söyleyip müzik çalarak onu hoşnut etti. Bunun
üzerine adam haznedarına seslenerek herkesin gözü önünde dedi ki:
“Bu müzisyene iki bin pana* verin”. Haznedar “emredersiniz” dedikten sonra gitti.
Derken şarkıcı haznedara yaklaştı ve panalarmı istedi. Fakat efendisinin ne demek istediğini
anlayan haznedar paraları vermedi.
Çalgıcı geldi ve zengin adamdan panaları istedi fakat adam ona dedi ki:
“Sen bana, sana karşılığını verebileceğim bir şey mi verdin ki?
Sen bana müzik aletinle kısa süre zevk verdin; ben de sana para vereceğimi söyleyerek kısa bir
süre zevk verdim.”
Şarkıcı bunu işitince ücretinden ümidini kesti ve gülerek evine gitti.
Cimrinin bu sözü doğrusu bir taşı bile güldürür.

*Eski bir Hint para birimi.

TAPODATTA

Pratishthâna’da Tapodatta adında bir Brahman yaşardı. O gençliğinde babasının bütün gayretlerine rağmen, gerekli bilgileri öğrenemedi.

Sonradan, tenkit edildiği için utanç duyarak, bilgi edinmek amacıyla Ganj nehri kıyılarında inzivaya çekildi.Orada kendisine çok şiddetli eziyet yaptı ve o böyle tanrı İndra’ya bağlanırken, İndra gökten hayretle ona baktı ve bir Brahman kılığına girerek onu
engellemeye geldi.

kitapbilgi.png 29 130 Onun yanına geldiği zaman kıyıdan kum taneleri alıp onları Ganjın dalgalı sularına atmaya
başladı. Tapodatta bunu gördü ve sessizliğim bozarak merakla sordu:
“Brahman,neden devamlı böyle yapıyorsun?”
Brahman kılığındaki Indra, kendisine ısrarla sorulunca dedi ki:
“İnsan ve hayvanın geçmesi için Ganjın üstüne köprü yapıyorum.”

Bunun üzerine Tapodatta dedi ki:
“Seni aptal, birazdan akıntıyla taşınacak olan kumlarla hiç Ganjın üstüne köprü yapılır mı?”

Brahman şekline bürünmüş olan Indra bunu işitince ona dedi ki:
“Eğer gerçeği biliyorsan neden bilgi işitmeden veya bilgi okumadan…sadece oruç tutup adak sunarak
bilgiyi elde etmeye çalışıyorsun? Eğer bilgi çalışmadan elde ediliyorsa bir tavşanın boynuzu da olabilir, gök
boya ile süslenebilir… ve belki harfler kullanılmadan yazı yazılabilir. Eğer böyle kazanılıyorsa
bu dünyada artık kimse çalışmasın.”

Brahman kılığındaki Indra Tapodatta’ya böyle deyince, Tapodatta düşündü ve onun gerçeği söylediğine
kanaat getirerek kendine yaptığı eziyete bir son verdi ve evine gitti.

Araş. Gör. Korhan KAYA
http://dergiler.ankara.edu.tr

İlgili Makaleler