Edebi Şahsiyetler

Himmet Efendi Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

Himmet Efendi (ö. 1095/1684) Bayramıyye – Şemsİyye tarikatının Himmetiyye kolunun kurucusu. mutasavvıf, şair.

Bolu’nun Dökmeci mahallesinde doğ­du. Doğum yılı Ayvansarâyi’ye göre 1000′-dir (1592). Hacı Ali Merdan adlı bir zatın oğludur. 1018(1609) yılında tahsil için İs­tanbul’a gitti. Seyyid Yûnus Efendi’nin ya­nında mülâzım oldu. Medrese tahsilinden sonra 40 akçe ile müderris tayin edildi. Bu yıllarda aslen Halvetî olmakla birlikte Ham-zavî kutbu İdrîs-i MuhtefTye de mensup olan Bezcizâde Mehmed Muhyiddin Efen­di’nin (ö. 1020/1611) halifesi Şeyh Hüse­yin Hüsâmeddin Efendi’ye intisap etti. Seyrü sülûkünü tamamlayıp hilâfet aldık­tan sonra müderrislikten ayrılarak Bolu’-ya döndü. Burada, tarikat silsilesi Akşem-seddin’in halifelerinden Hamza Şâmfye ulaşan Bayramî-Şejmsî şeyhi Bolulu Hacı Ahmed Efendi’ye biat etti. İcazet alıp İs­tanbul’a gittiğinde defterdar İbrahim Efendi’nin Şehremini Yenibahçe’de ken­disi için inşa ettirdiği tekkede Bayramî şeyhi sıfatıyla irşad faaliyetine başladı.

Hüseyin Vassâf in anlattığına göre Him­met Efendi, İstanbul’da başında Bayra­mî tacıyla ilk mürşidi Hüsâmeddin Efen­di ile karşılaşınca gönlü kırılmasın diye he­men elindeki havluyu dörtgen şeklinde katlayıp tacın üstüne örtmüş, duruma vâkıf olan Hüsâmedin Efendi de. “Oğlum Himmet, tarîk-i Bayramî’de bu senin iç­tihadın olsun” diyerek onun gönlünü al­mıştır. Hüseyin Vassâf, Himmet Efendi’-nin bu olaydan sonra Bayramiyye’nin Hİm-metiyye kolunun kurucusu sayıldığını ve Himmetiyye tacındaki dört terkinin havlu­yu dörtgen şeklinde katlayarak tacın üze­rine koymasına işaret olduğunu söyler.

Himmet Efendi tekkesinde irşad faali­yetini sürdürürken 1051 (1641) yılında Kasımpaşa Camii vaizliğine tayin edildi. Yirmi sekiz yıl bu camide vaizlik yaptıktan sonra 1079″da (1669) bu görevi oğlu Şeyh Abdullah Efendi’ye devretti. 1090 (1679) yılında Abdullah Efendi Fatih civarındaki Halil Paşa Camii vaizliğine tayin edilince Kasımpaşa Camii’ndeki görev tekrar Him­met Efendi’ye verildi. Aynı yılın sonların­da kendi isteğiyle Üsküdar’daki Dâvud Pa­şa Camii vaizliğine nakledildi. Tekkede ir­şad faaliyetinin yanı sıra vaizlik görevini yaklaşık kırk beş yıl boyunca sürdüren Himmet Efendi 16 Safer 1095’te (3 Şubat 1684) vefat etti. Üsküdar Divitçiler’de Bezcizâde Muhyiddin Efendi’nin türbesi­ne defnedilmiş olan ilk mürşidi Hüsâmed-din Efendi’nin yanında toprağa verildi. Buraya daha sonra inşa edilmiş olan tek­ke Bezcizâde Muhyiddin Efendi Tekkesi, Salı Tekkesi. Himmetzâde Tekkesi, Him­met Efendi Tekkesi adlarıyla da anılmış ve Himmetiyye tarikatının önemli mer­kezlerinden biri olmuştur. Himmet Efen­di’nin vefatına oğlu Şeyh Abdullah Efen­di, “Dedi biri ye’sile nâle-i cângâh edip  Fevtine târihtir hâtime-i evliya”; mensup­larından şair Sıdkı Emetullah Hanım, “De­dim târîh-i fevtin Sıdki mevlâdan olup mülhem  Bugün Himmet Efendi adni kıldı kendiye rne’vâ” beyitlerini tarih dü­şürmüşlerdir.

Himmet Efendi’nin vefatından sonra yerine oğlu Abdullah Efendi geçmiş ve tekkenin meşihatı, tekke ve zaviyelerin kapatıldığı 1925 yılına kadar Himmetzâdeler adıyla tanınan bu ailenin tasarrufun­da kalmıştır.(Himmet Efendi Tek­kesi)

İskilipli Şeyh Muhyiddin Yavsî (ö. 920/ 1514) tarafından İstanbul’a getirilen Bayramiyye tarikatı Himmet Efendi’den iti­baren İstanbul’da Himmetiyye kolu va­sıtasıyla temsil edilmiştir. Kaynaklarda Bayramı Tekkesi olarak gösterilen tekke­ler aslında Himmetiy­ye koluna mensuptur.

Şiirlerinde Himmet, Derviş Himmet, Himmeti mahlaslarını kullanan ve tekke şiirinin dikkati çeken isimlerinden biri olan Himmet Efendi Yûnus Emre’nin et­kisinde kalarak aruz ve hece vezniyle şiir­ler kaleme almış, bazı manzumeleri ara­larında Hafız Post’un da bulunduğu bes­tekârlar tarafından bestelenmiştir. “Vakt-i seherd/ Açılır perde Düştüğüm yerde Derman sendedir” ve, “Bâd-ı sabâya sor­sunlar Canan illeri kandedir Bilenler ha­ber versinler Canan İlleri kandedir” mıs-ralarıyla başlayan iki ilâhisi başta olmak üzere çeşitli ilâhileri tekkelerde okunagelmiştir.

İlgili Makaleler