Tarihi Şahsiyetler

Hilal bin Ümeyye Kimdir, Hayatı, Hakkında Bilgi -Sahabi-

Hilâl b. Ümeyye b. Âmir el-Ensârî el-Vâkıfî İhmalleri yüzünden Tebük Seferi’ne katılmayan üç sahâbîden biri.

Medine’deki Vâkıfoğullan’ndan olup ilk müslümanlar arasında yer alır. Annesi, Hz. Peygamber’in Medine’ye hicret ettiği gün evinde konakladığı Külsûm b. Hidm’in kız kardeşi Üneyse bint Hidm’dir. Kabile­sinin putlarını kırmasıyla tanınan Hilâl, Bedir ve Uhud Savaşlarına katılmış, Mekke’nin Fethi’nde kabilesinin bayrağını taşı­mıştır. Onun adı daha çok iki önemli olay­daki davranışı sebebiyle bilinmektedir. Bunlardan biri. 9 (630) yılında yapılan Te­bük Gazvesi’ne mazeretsiz olarak katıl­maması, diğeri de yine aynı yıl meydana gelen mülâane olayjna sebebiyet verme­sidir.

Müslümanlar Tebük Seferi’ne çıkarken Hilâl b. Ümeyye maddî durumu İyi oldu­ğu halde ihmali yüzünden orduya katıl­madı. Bir müddet sonra da hazırlanmak­ta geç kaldığını düşünerek sefere gitmek­ten vazgeçti ve evine kapandı. Resûlullah seferden dönünce, savaşa katılamayıp Medine’de kalanlar yanına giderek özür dilediler ve mazeretlerini yeminle desteklemeye çalıştılar. Hilâl ile onun durumun­da olan iki kişi ise (Kâ’b b. Mâlik, Mürâre b. Rebî) herhangi bir mazeret uydurmak yerine ayrı ayrı zamanlarda Hz. Peygamber’in huzuruna gelerek hallerini arzettiler. Resûl-i Ekrem de her birine Allah’ın bu konuda vereceği hükmü beklemeleri­ni söyledi ve diğer müslümanların bunlarla konuşmasını ya­sakladı.

Elli gün devam eden bu boykot süresin­ce evine kapanıp ağlayan, sudan veya bir miktar sütten başka bir şey yiyip içme­yen, geceleri namaz kılan Hilâl b. Ümeyye. hiç kimseyle karşılaşmamak ve başka­larını zor durumda bırakmamak için bu süre zarfında dışarıya çıkmadı. Kırkıncı gün Resûlullah ona ha­nımından ayrı durması gerektiğine dair haber gönderdi. Hilâl’in karısı Hz. Peygamber’e gelerek kocasının ihtiyar oldu­ğunu, hizmetçisinin de bulunmadığını söyleyip ona hizmet etmek İçin izin iste­di. Resûlullah da onun kendisine yaklaş­maması şartıyla buna izin verdi. Elli gün­den sonra Hz. Peygamber bu üç kişinin tövbelerinin Allah tarafından kabul edil­diğini açıkladı. Bunu öğrenen Hilâl secde­ye kapandı ve çok zayıfladığı için Resûl-i Ekrem’in yanına ancak bir merkebe bi­nerek gidebildi. Hi­lâl ile diğer iki arkadaşının durumunu tas­vir eden âyette bunca genişliğine rağ­men yeryüzünün onlara dar geldiği, vic­danlarının kendilerini rahatsız ettiği. Al­lah’ın azabından yine O’na sığınmaktan başka çare olmadığını anladıkları, bu se­beple de Allah’ın kendilerini bağışlayıp tövbelerini kabul ettiği belirtilmektedir.(Tevbe 9/118)

Hilâl b. Ümeyye ayrıca, Hz. Peygamber’in huzurunda karısını zina etmekle suçladığı için tefsir, hadis ve fıkıh kitap­larının ilgili bölümlerinde sıkça anılmak­tadır. Resûl-i Ekrem ona iddiasını dört şa­hitle ispat etmesi gerektiğini, aksi halde iftiracı durumuna düşeceğini ve cezalan­dırılacağını söyledi. O sırada nazil olan âyetler gereğince (Nûr 24/6-9) Hilâl bu konuda doğru söylediğine, karısı da onun yalan söylediğine dair yemin ettiler. İddi­asını ispat etmek üzere dört şahit geti­remeyen Hilâl bu şekilde iftira cezasın­dan, karısı da zina cezasından kurtulmuş oldu. Ancak hadiseler bu konuda Hilâl b. Ümeyye’nin haklı olduğunu göstermek­tedir. Hilâl b. Ümeyye’nin ne za­man vefat ettiği bilinmemektedir.

TDV İslâm Ansiklopedisi

İlgili Makaleler