Filozof Biyografileri

Herbert Spencer Kimdir, Hayatı, Düşünceleri, Eserleri

SPENCER, Herbert (1820-1903)

İngiliz, filozof. Evrim kuramını yaşamın tüm alanlarına uygulamış, bilimsel bir felsefe sistemi kurmaya çalışmıştır.

27 Nisan 1820’de Derby’de doğdu, 8 Aralık 1903’te Brighton’da öldü. Babası özgür düşünceli bir öğretmendi. Eğitimi konusunda serbest bırakılan ve geleneksel olarak önem taşıyan tarih ve dil bilimlerinden çok doğa bilimlerine ilgi duyan Spencer, 13 yaşında düzenli eğitim görmesi için Bath yakınında oturan amcasının yanına gönderildi. Disiplininden bunaldığı okulu güçlükle tamamladıktan sonra amcasının onu Cambridge Universitesi’ne gönderme önerisini reddedip bilgisini kendi çabasıyla artırmaya karar verdi. 1837’de Derby’de öğretmenliğe başladıysa da üç ay sonra bu işten ayrılarak Londra-Birmingham arasındaki demiryolu yapımında inşaat mühendisi olarak çalışmaya başladı. Bu sırada bulduğu fosilleri gözlemlemesinin onu evrim düşüncesine yönelten önemli etkenlerden biri olduğu sanılmaktadır. 1841’de demiryolunun tamamlanmasından sonra evine döndü. Kimi teknolojik buluşlar, doğa tarihi frenoloji gibi konular üzerine çalıştı. Ertesi yıl genel oy hakkı istemi çerçevesinde kitlesel boyutlara ulaşan hareket içinde yer alıp hareketin Derby’deki kolunun başkanlığına seçilince, bu çalışmalarını yarıda bıraktı. İlerici dergilere yazdığı makalelerde devletin iktisadi ve toplumsal yaşama müdahalesini eleştirdi. 1848’de , The Economist dergisinin yayın yönetmen yardımcısı oldu. Thomas Cariyle, George Eliot, Thomas Henry Huxley gibi dönemin ünlü kişileriyle tanıştı. 1850’de yayımlanan ilk kitabı Social Statics’de (“Sosyal Statik”) siyaset felsefesi konusundaki görüşlerine yer verdi. Hükümetin işlevlerinin aşamalı olarak sınırlandırılması ve insanın “doğal hakları”nı kullanabilmesi için gerekli koşulların yaratılmasıyla, bireysel organizma ve çevresi arasında mükemmel bir dengeye ulaşılacağını ve siyasal örgütlenmenin ideal koşulu olan statik uyumun sağlanacağını savundu.

1852’de Leader dergisinde yayımlanan “The Development Hypothesis” (“Gelişme Varsayımı”) adlı ünlü makalesinde canlı türlerinin ayrı ayrı yaratıldığı görüşünü açıkça reddedip organik evrim düşüncesini ortaya koydu. 1853’te amcasından bir miras kalınca Economist’ten ayrıldı. İlk kez 1854’te yazdığı bir makalede kullandığı evrim terimini daha sonraki yazılarında net biçimde tanımladı. 1855’te The Prin-ciples of Psychology’nin (“Psikolojinin İlkeleri”) ilk basımında “yaşamın, aldığı tüm biçimlerin, ileriye doğru kesintisiz bir evrim sonucu ortaya çıktığını” savundu. 1857’de “Progress: Its Law and Cause” (“İlerleme: Yasası ve Nedeni”) adlı makalesinde evrime dayalı gelişmenin sadece biyolojik organizmalarda değil insan topluluklarında da geçerli olduğunu ileri sürüp, Alman doğabilimci K.E.von Baer’in bir canlının yaşamının basitten karmaşığa doğru uzanan bir süreç olduğu doğrultusundaki görüşlerini Güneş sistemlerinin, hayvan türlerinin, insan toplumlarımn, sanayinin, sanatın,dilin ve bilimin evrimine uyarladı.

İlgili Makaleler