Tarihi Şahsiyetler

Hendrik Petrus Berlage Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

BERLAGE, Hendrik Petrus (1856-1934)

Hollandalı mimar ve kent planlamacısı. Süslemeden kaçan ve malzemenin özelliklerini temel alan anlayışıyla modern mimarlığın öncülerinden olmuştur.

21 Şubat 1856’da Amsterdam’da doğdu. Meslek öğrenimim 1875-1878 arasında Zürih Politeknik Okulu’nda Cuypers’in (1827-1921) öğrencisi olarak yaptı; G.Semper’in görüşlerinden etkilendi. İtalya, Avusturya ve Almanya’yı kapsayan bir Avrupa gezisinden sonra, 1889’da Amsterdam’da bağımsız mimar olarak çalışmaya başladı. Mimarlıkla bir bütün oluşturduğunu düşündüğü için mobilya tasarımıyla da uğraştı. 1900’lerin ilk yıllarında kent planlamasıyla ilgilendi ve özellikle yerleşim alanlarının gelişimi üstünde durdu. 1911 ’de ABD’ye yaptığı inceleme gezisinden sonra, Sullivan ve Wright’m gerçekleştirdiği yeniliklerin Avrupa’ya aktarılmasına öncülük etti. 1928’de CIAM’m (Congres internationaux d’Architecture modern-Uluslararası Modern Mimarlık Kon-
gresi) kuruluş çalışmalarında yer aldı. 12 Ağustos 1934’te Den Haag’da öldü.

Berlage’nin ilk yapıtlarında, Roman üslubun güçlü, yalın ve kitlesel görünümü egemendir. Beşik kemerler ve geniş duvar yüzeyleri bu etkiyi belli eder. Bu bakımdan ABD’li mimar H.H.Richardson’a yaklaşır. Ancak, Roman üsluptan etkilenmiş olmasına karşın, 19.yy Avrupa mimarlığında yaygınlık kazanmış olan tarihselci eğilime, yani geçmişteki üslupların taklide varan yinelenmesine şiddetle karşı çıkmıştır. En önemli yapıtı sayılan Amsterdam Borsası, geçmişten tümüyle kopmuş değildir; Roman üslubundan da, lö.yy mimarlığından da izler taşır. Ama geçmişin bu etkileri oldukça serbest ve özgün bir biçimde işlenmiş, yapı bazı nitelikleriyle geleceğin bağımsız deneylerinin habercisi olmuştur. Örneğin ana salonda tuğlanın yanı sıra, bazı yerlerde açık renkli taşlar da kullanılmış, çatının çelik konstrüksiyonu çıplak olarak bırakılmıştır. Bu özellik, Berlage’ın ilk mobilya çizimlerinde de bulunan, yalınlığa yönelik eğilimini yansıtır.

19.yy’ın gereksiz süslemeciliğine de tepki duyan Berlage, mimarlıkta akılcı bir tutumu yeğlemiştir. Geometrik çizgilerin egemen olduğu yapılarında büyük, basit kitlelere, düz, ama zengin dokulu yüzeylere yer vermesi bundandır. Özellikle iç mekân düzenlemeleri etkileyicidir.

İlgili Makaleler