Hazık Kimdir, Hayatı, Edebi Kişiliği, Hakkında Bilgi
Hazık (ö. 1177/1764) Dîvan şairi.
Erzurum’da doğdu. Asıl adı Seyyid Mehmed, mahlası Hazık olup ömrünün çoğunu Erzurum’da geçirdiği için daha ziyade Erzurumlu Hazık diye tanınır. Erzurum Feyziye Medresesi müderrislerinden olan ve Kara Bekir lakabıyla tanınan babası Karabağ’dan gelip İspir’e yerleşmiş olmalı ki kaynaklarda İspirli Ebûbekir Efendi adıyla anılmaktadır.
İlk eğitimini babasından alan Seyyid Mehmed, daha sonra İhlâsiye Medresesi müderrisi Müftü Ömer Efendi ve Kazâbâdî Ahmed Efendi gibi âlimlerden okudu. Tahsilini tamamladıktan sonra mülâzım oldu. Başta İbrahim Paşa Medresesi ile Hatuniye Medresesi {Çifte Minareli Medrese) olmak üzere Erzurum’un çeşitli medreselerinde müderrislik yaptı. Erzurum’da elli yıl kadar ilim ve irfan hayatı içinde bulunan, çok iyi Farsça bilen ve klasik edebiyatla da meşgul olan Hazık hocalığı süresince birçok öğrenci yetiştirdi. Peygamber soyundan geldiği için Erzurum nakîbüleşraflığı, ardından da 1170′-te (1757) getirildiği Erzurum müftülüğü görevini ölümüne kadar sürdürdü. Bazı kaynaklarda Erzurumlu İbrahim Hakkı’-ya Farsça hocalığı yaptığı veya İbrahim Hakkı’nın onun Farsça hocası olduğu kaydedilmişse de İbrahim Hakkı’nın mektuplarından aralarındaki ilişkinin bir dostluktan ibaret bulunduğu anlaşılmaktadır (İbrahimhakkıoğlu, s. 62). Vefat tarihi Esad ve Râmiz tezkirelerinde, Köfile-i Şuamda 1181 (1767). Sicill-i Osmâni’de 1188 (1774). hâlen Erzurum müzesinde bulunan kabir taşında ise 1176 (1763) olarak gösterilmiştir. Ancak İbrahim Hakkı’nın şairin ölümü için söylediği. “Hakk’a yöneldi Hazık Efendi” mısraının gösterdiği 1177 (1764) yılı daha doğru olmalıdır. Kabri bugün mevcut olmayan Erzincankapı Mezarlığı’nda idi.
Şiirlerinden İstanbul, Çıldır ve bugün Türkiye sınırları dışında kalan Ahıska’da (Gürcistan) bulunduğu, bilhassa İstanbul’u çok sevdiği anlaşılmaktadır. Divanının kasideler bölümünde mahallî şahsiyetler ve yapılar hakkında yazdıkları dikkat çekicidir. Bunlar arasında Erzurum Beylerbeyi Çetecizâde Abdullah Paşa. Erzurumlu Şeyhülislâm Feyzullah Efendizâde Mustafa Efendi, Beylerbeyi Mustafa Paşa, Erzurum’un imarında önemli hizmetleri bulunan Beylerbeyi Yazıcızâde İbrahim Paşa, Çıldır valilerinden Ahmed ve Yûsuf paşalar hakkında şiirlerle saray olarak adlandırdığı Erzurum Vali Konağı, Ahıska ve Erzurum’daki cami, çeşme ve medreseler için tarih manzumeleri bulunmaktadır.
Kasidelerinde hemşehrisi Nefî’nin. gazellerinde Nâbî’nin etkisi altında kalan Hazık kasidelerinin birçoğunu Nefî’ye nazîre olarak yazmıştır. Bazı şiirlerinde Erzurum ve yöresinde kullanılan deyim ve tabirlere rastlanan Hazık Efendi mahallî özellikleri koruyan bir divan şairi karakteri gösterir. Mânayı ön planda tutmak şartıyla klasik mazmunları ustaca kullanmıştır. Tasavvuf! aşkla beraber dünyevî aşk da şiirlerinin konusunu teşkil etmiştir.
Hâzık’ın şiirleri Dîvân-ı Hazık Efendi adıyla, kendisi de bir şair olan Erzurum nakîbüleşrafı ve Ahmediye Medresesi müderrisi Abdürrezzâk İlmî Efendi tarafından bir araya getirilerek yayımlanmıştır (İstanbul 1318). Eserde seksen dört beyitlik bir mi’râciyye, bir na’t, dört kaside, on üç tarih manzumesi. 211 gazel ve eksik birkaç manzume bulunmaktadır. Şiirlerinin tamamını ihtiva etmediği anlaşılan bu divanın birçok yazma nüshası vardır (Millet Ktp., Ali Emî-rî, Manzum, nr. 89, 90, 91; Süleyma-niye Ktp., Reşid Efendi, nr. 449-450, Esad Efendi, nr. 2621; Atıf Efendi Ktp., nr. 2062, 2063; İÜ Ktp.,TY, nr. 1731,2854, 3432. 3452). Kaynaklar, Hazık Efendi’nin Ta’Hköt ‘a/â Tefsîri’I-Beyzâvî ve Fe-tâvâ adlı iki eserinden daha söz etmektedir.
TDV İslâm Ansiklopedisi