Tarihi Şahsiyetler

Havle binti Salebe K,mdir, Hayatı, Hakkında Bilgi

Havle bint Sa’lebe b. Esrem el-Ensâriyye. Kadın sahâbî.

Adını Huveyle. babasının ve bazı kay­naklara göre dedesinin adını Mâlik olarak Kaydedenler, kendisinin Havle bint Hakîm olduğunu söyleyenler de vardır. Hazrec kabilesine mensup olan Havle Medine’de müslüman oldu, hicretten sonra da Re­sûl-i Ekrem’e biat etti. Amcasının oğlu Evs b. Sâmit el-Ensârî ile(ö. 32/652-53) evlendi ve bu evlilikten Rebî’ adlı bir ço­cukları doğdu. Evs b. Samit, tanınmış sa­hâbî Ubâde b. Sâmit’in kardeşi olup Be­dir ve Uhud’dan başka birçok gazvede bu­lunmuştur.

Havle’nin, kocası ile arasındaki bir an­laşmazlığın çözümü için Resûlullah’a baş­vurması üzerine Mücâdile sûresinin ilk dört âyetinin nazil olması, onun Mücâdi­le lakabı ile anılmasına (İbn Mâce, “Mu­kaddime”, 13) vesile olmuştur. Havle’nin anlattığına göre kocası Evs, iyice yaşlanıp geçimsiz ve biraz da dengesiz hale gelin­ce bir gün kendisine kızarak Araplar’ın kesinlikle boşamak istedikleri hanımları­na söyledikleri gibi, “Sen ba­na annemin sırtı gibi ol” dedi ve evden çıkıp gitti, fakat çok geçmeden geri dö­nüp eşiyle beraber olmak istedi. Câhiliye devrinin bu boşama şeklinin İslâm’da da geçerli olabileceği ihtimalini dikkate alan Havle, haklarında Allah ve Resulü bir hü­küm verinceye kadar bir araya geleme­yeceklerini kocasına söyledi. Daha sonra Resûl-i Ekrem’in huzuruna giderek olup biteni anlattı. Bazı rivayetlere göre Evs, aklı başına gelip söylediklerine pişman olunca Havle onun Resûlullah’a gidip du­rumu anlatmasını ve ne yapacaklarını öğ­renmesini istedi; ancak Evs Hz. Muhammed’in huzuruna çıkmaya utandığı için hanımını gönderdi. Resûl-i Ekrem, Havle’ye yaşlı kocasına karşı daha anlayışlı ol­masını söylemekle beraber bazı rivayet­lere göre bu evliliğin bittiğini ima etti. Ko­casını yalnız bırakmak istemeyen Havle ise onun boşamaya dair bir kelime kul­lanmadığını belirterek bu hususta daha kesin bir görüş bekledi ve Resûlullah’ın yanından ayrılmadı; işin çözümü için Al­lah’a dua etti. Hz. Âişe’nin anlattığına göre Havle’nin bu sızlanışlarından dolayı Resûlullah’ın ev halkı da üzülüp ağladı. Diğer rivayetlerde Hz. Peygamber’in Evs’i de yanına çağırdığı, olayı bir de ondan dinledikten sonra kendisine bir haber gönderinceye Kadar karısından uzak dur­masını tembih ettiği belirtilmektedir. Bu arada Hz. Peygamber’e vahiy geldi: “Ko­cası hakkında seninle tartışan ve Allah’a şikâyette bulunan kadının sözünü Allah işitmiştir” diye başlayan âyetle daha son­raki üç âyette Havle’nin beklediği sonuç açıklanmakta ve eşlerini annelerinin vü­cudunun bir tarafı gibi gördüklerini be­lirterek çirkin bir söz söylemiş olan erkek­lerin bu yaptıklarından pişman olup tek­rar eşlerine dönmek istedikleri takdirde ya bir köle azat etmeleri veya ardarda iki ay oruç tutmaları yahut altmış fakiri do­yurmaları emredilmekteydi (Mücâdile 58/1-4). Havle bu hükme çok sevinmek­le beraber kocasının bu cezalardan hiçbi­rini ödeyecek maddî güce sahip olmadı­ğını, hatta bazı rivayetlere göre Evs’in ge­çimini de kendisinin sağladığını, ayrıca oruç tutamayacağını belirtince Hz. Pey­gamber ona kocası adına fakirlere dağıt­ması için bir sepet hurma vereceğini bil­dirdi. Havle, bir o kadar hurmayı da ken­disinin dağıtacağını söyleyince Resûlullah memnun oldu.

Sahâbîler, güzel konuşmasıyla da tanı­nan Havle bint Sa’lebe’ye saygı gösterir­lerdi. Bir defasında Havle Hz. Ömer’i lafa tutmuştu. Halifeyi beklemekten sıkılan yanındakilerden bir kişi. bir kocakarı yü­zünden bu kadar adamın boşuna bekle­tildiğini söyleyince Hz. Ömer ona, şikâyetini Cenâb-ı Hakk’a duyuran ve hakkında âyetler nazil olan bu hanımdan söz etti; sonra da kendisiyle akşama kadar konu­şacak olsa bile namaz dışında hiçbir şey için onun yanından ayrılmayacağını belirt­ti. Diğer bir rivayete göre Hz. Ömer, Abdülkays kabilesinin reisi sahâbî Cârûd b. Muallâ ile birlikte giderken Havle”ye rast­layıp selâm verdi. Havle, Ukâz çarşısında elinde sopa ile koyun güttüğü günlerde kendisine Ömercik dediklerini, daha son­ra Ömer ve nihayet “emîrü’l-mü’minîn” diye hitap ettiklerini söyleyerek halifeye halka iyi muamele etmesini tavsiye etti. Havle’yi tanımayan Cârûd halifeye karşı biraz fazla konuştuğunu ona söyleyince Hz. Ömer Havle’yi tanıttı ve Allah’ın yedi kat göklerin ötesinden sesini duyduğu bir hanıma Ömer’in daha fazla kulak ver­mesi gerektiğini belirtti. Havle’nin ne za­man vefat ettiği bilinmemektedir.

TDV İslâm Ansiklopedisi

İlgili Makaleler