Hasan İlmi Bey Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi
Hasan İlmî Bey (1846-1900’den sonra) Giritli mülkiye memuru, şair ve sözlük yazarı.
22 Ağustos 1846’da Kandiye’de doğdu. Kandiye âşâr ve ağnam mültezimi Ali Hilmi Efendi’nin oğludur. İlk öğrenimini burada Turşucu Yûsuf Efendi Medrese-si’nde yaptı. Matematik, coğrafya, fizik, jeoloji dersleri aldı; ayrıca Mesnevi, Dîvân-ı Hafız ve Gülistan okudu. Bir yıl kadar da Rum mektebine devam etti. 1863’te Menteşe Şerl Mahkeme mukayyitliğiyle memuriyete başladı. 1866 -1900 yılları arasında İstanköy, Aydın, Kastamonu. Lice. Yemen’de Tâiz, Ânis, Harâz, Lühayye, Basra’da Sûkuşşüyûh. Trablusgarp’ta Garyân, Misrâta, Zaviye vilâyet, sancak ve kazalarında rüsumat memuriyeti kitabeti, cinayet kitabeti. Tahrirat Kalemi mukayyitliği, Meclis-i İdâre-i Vilâyet başkitâbeti. Tahrirat Kalemi müdüriyeti, Mektupçu Kalemi müsevvitliği ve kaymakamlık gibi görevlerde bulundu. Son memuriyeti Garyân kazası kaymakamlığıdır. Ölüm tarihi bilinmemekte, ancak sözlük çalışmasının mukavelesine ve şiir kitabının basım tarihine göre 1900yı-lında hayatta olduğu anlaşılmaktadır.
Arapça, Farsça ve Rumca bilen, Kastamonu’daki memuriyeti sırasında bir süre vilâyet gazetesinin muharrirliğini de yapan Hasan İlmî’nin bilinen iki eseri vardır. Bunlardan Osmanlı Dili adlı eseri, İstanbul Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Merkezi Kütüphanesi’nde mevcut bir sözlük çalışmasıdır. 1305 sayfalık dokuz defter halindeki eserin basılmasıyla ilgili iki adet mukavelename müsveddesi de aynı yerde bulunmaktadır. Hasan İlmî Bey’le, İran uyruklu Tahranlı tüccar Abdurrahman Şîr Mirza arasında imzalanmış olan ilk mukavelenameye göre Osmanlı Dilinin müsveddesine müellif tarafından. Mütercim Âsim Efendi’nin Kamus Tercümesi ve Burhân-ı Kâtı’ Tercûmesi’ndeki kelimelerden Osmanlıca’da yaygın olarak kullanılanları ilâve edilerek “Burhân-ı Lugât-ı Osmâniyye” adı altında yeni bir sözlük hazırlanacaktır. Bu sözlüğün Kâmûs-ı Türkî sayfaları büyüklüğünde ve 120-150 forma hacminde olması düşünülmüştür. Fakat Hasan İlmî Bey’in bu ilâveleri yapamadığı anlaşılmaktadır. Yine müellifle Asır Matbaası ve Kütüphanesi sahibi Kirkor Faik Efendi arasında imzalanan ikinci mukavelenameye göre önceki sözlükten vazgeçildiği, bunun yerine, Kirkor Fâik’in daha önce hareke sistemine göre yayımladığı Lugat-ı Naci’nin alfabetik olarak düzenlenmesi, burada mevcut örnek beyitlerin çıkarılması ve Osmanlı Diii’ndekt Türkçe kelimelerin buna ilâve edilerek “Osmanlı Lügat Hazinesi” adlı yeni bir sözlük hazırlanması öngörülmüştür. Ancak bu tasarının da gerçekleşmediği anlaşılmaktadır (Kirkor Faik Efendi, daha sonra Lugat-ı Nâci’yi alfabetik sisteme çevirip bazı ilâvelerle birlikte yeniden yayımlamıştır İstanbul 1317, 1322|). Hasan İlmî Bey, Osmanlı Dili’nin “Gerekli Birkaç Söz” başlığını taşıyan önsözünde sözlüğün tertibi ve sözlükte yer alan kelimelerle ilgili bilgi vermekte, eserde Türkçe kelimelere herhangi bir işaret konulmadığı halde Arapça ve Farsça asıllı olanların belirtildiğini, bu arada galat ve muharref kelimelere de dikkat çekildiğini söylemektedir. Aslı Türkçe olan. ancak sonradan yapısı değişmiş veya terkedilmiş bulunan kelimeleri de sözlüğüne alan yazar değişikliğe uğramış kelimelerin aslını kaydetmiş ve terkedilmiş olanların terkedildiğini belirtmiştir.
Müellifin ikinci eseri olan Meâlimü’l-garâm onun İKİ na’t. yirmi bir gazel, üç şarkı ve bir manzumesini ihtiva eden küçük bir şiir kitabıdır. Şarkılarından, “Bîzâr ediyor canımı kalbimdeki yâre” uşşak, “Arz-ı ruhsâr et çemende güller olsun şermsâr” dügâh, “Sinemde siperdir güzelim hırz-ı hayâlin” hicazkâr
makamlarında dönemin bestekârı Nuri Şeyda Bey tarafından bestelen mistir.
Hasan İlmî Bey’in Hüseyin Hüsnü ile birlikte hazırladıkları bir Yemen Salnamesi de bulunmaktadır (III. cilt, San’a 1304). Müellif Yemen’de Meclis-i İdâre-i Vilâyet başkâtibi iken hazırlanan salnamede Yemen ve kazalarıyla ilgili tarihî, coğrafî, iktisadî, sosyal ve istatistik bilgilerle devlet personelini tanıtıcı bilgiler yer almaktadır.
TDV İslâm Ansiklopedisi