Tarihi Şahsiyetler

Hasan Fehmi Paşa Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

Hasan Fehmi Paşa (1836-1910) Osmanlı âlimi ve devlet adamı.

Batum’un Muradiye kasabasında doğ­du. Babası Hacıoğlu Şerif Molla’dır. Genç yaşta İstanbul’a giderek özel hocalardan Arapça. Farsça, Fransızca öğrendi ve hu­kuk tahsili gördü. 1858’de Tercüme Oda-sı’na memur olarak girdi. Çeşitli ticaret mahkemelerinde üyelik yaptı. Aynı za­manda Takvîm-i Ticâret ve Cerîde-i Havadis gazetelerinde yazılar yazdı. 1868’de Ticaret Meclisi başkanlığına ge­tirildiyse de Mahmud Nedim Paşa’nın sadrazamlığı sırasında bu görevinden azle­dildi (1871). Bir süre dava vekilliği (avu­katlık) yaptı. 1. Meşrutiyet’in ilânından sonra İstanbul’dan mebus seçildi (1877).

Meclis-i Meb’ûsan Başkanı Ahmed Vefık Paşa’nın hükümetin bir sözcüsü gibi davranmasını şiddetle eleştiren Hasan Fehmi, mebusların serbestçe konuşma­ları hususunda yaptığı çıkışlarla dikkati çekti. Meclisin ikinci yasama yılında Ah­med Vefık Paşa’nın yerine meclis başkan­lığına seçilince meclis müzakerelerinde gündem dışı konuşmalara daha çok izin verdi. II. Abdülhamid’in meclisi tatil et­mesinden sonra (13 Şubat 1878) Osman­lı -Rus Harbi dolayısıyla göç edenlere yar­dım etmek üzere padişahın başkanlığın­da kurulan komisyonda bir müddet baş­kan yardımcısı olarak çalıştı. Haziran-Ka­sım 1878 tarihleri arasında Hazîne-i Hâs­sa nazırlığı yaptı. Aynı zamanda kurucu­ları arasında yer aldığı Mekteb-i Hukuk’-ta 1878-1881 yıllarında ticaret hukuku ve devletler hukuku dersleri verdi. Said Paşa’nın 1879’daki birinci ve 1880’deki ikinci başvekâletinde Nâfıa nâzın olarak görev yaptı.

Hasan Fehmi Paşa 1881 ‘de vezirlik rüt­besine terfi ettirildi. Daha sonra Adliye nazırlığına getirildi ve bu görevde iken Mısır meselesinin halli için fevkalâde me­muriyetle Londra’ya gönderildi (29 Ara­lık 1884). 11 Mayıs 1890’da rüsumat emi­ni. 1892’de Aydın ve i 89S’te Selanik vali­si oldu. Daha sonra tekrar rüsumat eminliğine ve ardından da Dîvân-ı Muhasebat başkanlığına tayin edildi. 1897’de Yunan Savaşi’nın sona ermesi üzerine barış ant­laşmasını imzalayacak heyete ikinci de­lege olarak katıldı.

II. Abdülhamid döneminde çeşitli gö­revlerde bulunmasına rağmen İttihatçı­larla da iyi ilişkiler içinde bulunan Hasan Fehmi Paşa, 1908 inkılâbından sonra ku­rulan kabinelerde iki defa Adliye nazırlı­ğına, bir defa Şûrâ-yı Devlet reisliğine ve Meclis-i A’yân üyeliğine getirildi. I. ve II. Meşrutiyet dönemlerinde hizmet etmiş bir “yaşlı genç Türk” olarak saygı gördü. Edirnekapı’daki evinde vefat eden Ha­san Fehmi Paşa, Lâleli’deki Kemalpaşa Mescidi yanında bulunan aile kabristanı­na defnedildi.

İlgili Makaleler