Tarihi Şahsiyetler

Hasan el-Benna Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

Hasen Ahmed Abdurrahman el-Bennâ (1906-1949) İhvân-ı Müslimîn teşkilâtının kurucusu Mısırlı fikir ve mücadele adamı.

14 Ekim 1906 tarihinde Mısır’ın Bu-hayre vilâyetine bağlı Mahmudiye kasa­basında doğdu. Babası, eJ-Fethu’r-rabbanî li-tertîbi Müsnedi’l-İmâm Ah­med b. Hanbel eş-Şeybânî adlı eserin müellifi olan ve geçimini saatçilikle sağ­ladığı için Sââtî lakabıyla tanınan Ahmed b. Abdurrahman el-Bennâ’dır. İlk öğreni­mini babasından gören Hasan, sekiz ya­şında Mahmudiye’deki klasik eğitim ve­ren Medresetü’r-reşâdi’d-dîniyye’ye gir­di. Burada Kur’ân-ı Kerîm’in bir kısmını ezberleyip nahiv ve biraz da Arap edebi­yatı okudu. Medresenin yöneticisi Şeyh Muhammed Zehrân’ın onun üzerinde de­rin izler bıraktığı anlaşılmaktadır. Nitekim bu zatın ayrılmasından sonra modern eğitim veren el-Medresetü’l-i’dâdiyye’ye kaydoldu: bir yandan da hıfzını tamam­lamaya çalıştı. Mısır yönetiminin İdâdîle-ri kapatması üzerine Buhayre’nin mer­kezi Demenhûr’daki ilköğretmen okulu­na geçti. Bu arada, henüz idâdîde İken girdiği Cem’iyyetü’l-ahlâkı’I-edebiyye ve Cem’iyyetü men’i’l-muharremât gibi ku­ruluşlarda görev aldı ve manevî yapısın­da derin etkiler bırakan Hassâfıyye tari­katı şeyhi Abdülvehhâb el-HassâfTye İn­tisap etti. Böylece sünneti esas alan di­namik bir davet anlayışına sahip muta­savvıflarla ilişkilerini derinleştirdi; daha sonra da Mahmudiye’de Cem’iyyetü’l-Hassâfiyye el-Hayriyye ile eş-Şübbânü’l-müslimîn’in kurulmasına ön ayak oldu.

Demenhûr’daki ilköğretim okulunu bi­tirdikten sonra Kahire’ye giden Hasan el-Bennâ, Mayıs 1927’de “Küçük Ezher” de denilen Dârülulûm’a kaydoldu, öğ­renciliği sırasında bir yandan dersleri ve diğer ilmî faaliyetleriyle kendisini yetiş­tirmeye çalışırken bir yandan da ailesiyle birlikte Kahire’ye göçen babasına saat tamirciliğinde yardım etti. Bu sıralarda İngiliz emperyalizminin Mısır’ı madclî-mâ-nevî bakımdan çöküntüye uğrattığını gö­rerek bu durum karşısında bir şeyler yap­mak için dönemin tanınmış âlimleriyle temasa geçti ve ısrarlı çabalarının sonu­cunda Ezher şeyhlerinden Muhammed Sa’d ile, aralarında Yûsuf ed-Decvî. Ab-
dülazîz Çâvîş ve Muhammed Reşîd Rızâ’-nın da bulunduğu birçok âlimi bir araya getirmeyi başardı. Dârülulûm’daki öğren­ciliği boyunca faaliyetlerini sürdürdü ve bu arada camilerde, kahvehanelerde top­lantılar düzenleyerek bazı âlimlerin bu­ralarda konferans vermesini sağladı; ken­disi de çok sayıda konuşma yaptı. Mezun olduktan sonra tahsil için yurt dışına git­meyi planladıysa da bu uygulamanın kaldırılması sebebiyle öğretmenlik yap­maya karar verdi; ancak beklediğinin ak­sine Kahire’ye değil İsmâiliye’ye tayin edildi. Mahmudiye ve Demenhûr’dan son­ra Kahire’de geçirdiği yıllar, Hasan el-Ben-nâ’ya Mısır toplumunun ve İslâm dünya­sının içine düştüğü durum hususunda belli bir hükme varma imkânı kazandır­mıştır.

İlgili Makaleler