Edebi Şahsiyetler

Hasan Bey Melikzade Zerdabi Kimdir, Hayatı, Hakkında Bilgi

Hasan Bey Melikzade Zerdabî (1842-1907) Rusya’da ilk Türkçe gazeteyi çıkaran Azerbaycanlı gazeteci-yazar.

Şamahı’nın (günümüzde Baku’nun) Gökçay kazasının Zerdâb köyünde doğdu. Ba­bası Selimbey, evinde şair ve müzisyen­leri toplayıp sohbetler düzenleyen kültür­lü bir insandı. Hasanbey Melikzâde ilk öğ­renimine Zerdâb Medresesi’nde başladı. 1852’de girdiği Şamahı Rus-Tatar mek­tebini üstün başarı ile bitirdikten sonra Tiflis’teki 1. Tiflis Jimnası’nın giriş imti­hanlarını kazandı ve burslu olarak bu oku­lun beşinci sınıfına kaydedildi (1858). Moskova Üniversitesi Fizik-Matematik Fakültesi’nden mezun olduktan sonra (1865) bir süre Tiflis civarında Türkler’in yoğun olarak yaşadığı Borçalı kazasında Mejevoya Palata (toprak komisyonu) İda-resi’nde çalıştı. Daha sonra Küba şehri mahkemesinde kâtiplik yaptı. Bu sırada köylülerin haklarını koruduğu ve etrafı­na hürriyetçi düşünceler telkin ettiği için görevinden alındı (1868). İşsiz kaldığı sü­re içinde gayri resmî olarak Şamahı’da halk mahkemesinde dava vekilliği yaptı. 1869’daBakü’deki liseye tabiat tarihi mu­allimi tayin edildi. 1872’de yoksul öğren­cilere yardım etmek ve çeşitli sosyal faa­liyetlerde bulunmak amacıyla Cem’iyyet-i Hayriyye adlı bir dernek kurdu; Azerbay­can’ın birçok yerini gezerek derneğe üye kaydetti ve yardım topladı. 22 Mart 1873′-te talebesi Necefbey Vezirof’la (Veztrli) birlikte Mirza Feth Ali Ahundzâde’nin Sergüzeşt-i Vezîr-i Hân-ı Lenkeran adlı komedisini sahneye koyarak Azerbay­can tiyatrosunun temelini atmış oldu.

Ruslar’ın Kafkasya ve Azerbaycan’daki sömürgeci siyasetini anlatmak, halkı ce­haletten ve geri kalmışlıktan kurtarmak için bir gazete çıkarmaya teşebbüs etti (1872); ancak birçok engeile karşılaştı. 1874 yılında İstanbul’a gidip hurufat al­dıktan sonra 3 Ağustos 1875’te (eski ta­rihle 22 Temmuz 1875) Rusya’da neşredi­len ilk Türkçe gazete olan Ekinçi’yi çıkar­mayı başardı. Ayda iki defa yayımlanan ve 400 adet kadar basılan gazete, 1877-1878 Osmanlı – Rus Savaşı sırasında Türki­ye lehine yayın yaptığı için 11 Ekim 1877′-de kapatıldı. İlk yıl on iki, ikinci yıl yirmi dört ve son yıl yirmi sayı olmak üzere top­lam elli altı sayı çıkabilen Ekinci, düşük tirajına rağmen bütün Rusya Türklüğü tarafından büyük bir ilgiyle takip edildi; sadece Kafkasya’da değil Kırım ve İdi! -Ural bölgelerinde de etkili oldu. Azerbay­can kültür tarihinde önemli bir yeri olan EMnçi’deki yazıların önemli bir kısmı, bu teşebbüsüyle Azerbaycan basınının da kurucusu sayılan Hasanbey Melİkzâde’ye aittir. Gazetede ayrıca Necefbey Vezirof, Mirza Feth Ali Ahundzâde, Seyyid Azim Şirvânî gibi tanınmış kişilerin yazıları çık­mıştır. Hasanbey, Ekinçrnin kapatılma­sından sonra Rus hükümeti tarafından sürekli olarak gözetim altında tutuldu, çeşitli baskılara mâruz kaldı. Azerbay­can’dan ve öğrencilerinden uzaklaştırıl­mak için Kırım yakınlarındaki Yekateri-nodar (Krasnodar) Lisesi’ne tayin edildi (1878). Ancak Hasanbey istifa edip Azer­baycan’da kalmayı tercih etti. Bir yıl ka­dar Bakü’de işsiz olarak yaşadıktan son­ra ailesiyle birlikte doğum yeri olan Zer­dâb köyüne dönmek zorunda kaldı. Köy­de bir okul açmak için uğraştıysa da izin alamadı. Bir ara Ucar’a gidip dava vekil­liği yaptı. Bu yıllarda, Tiflis’te çıkan Kavkaz, Novoye Obozreniye, Ziya, Ziya­yı Kavkaz ve Bakü’de yayımlanan Kaspi gibi gazete ve dergilerde ziraat, tabiat, köy işleri, insan ve hayvan sağlığı, sosyal meseleler hakkında çeşitli makaleler yayımladı. Yazılarında köylülerin haklarını savunduğu için hükümet tarafından beş defa mahkemeye verildi. Bu mahkeme-ierdeki savunmalarında çar memurları­nın halka zulmettiğini ve halkın sömürül­düğünü söylemekten çekinmedi.

1896 yılında Bakü’ye dönen Hasanbey sosyal amaçlı bazı derneklerde görev al­dı. Yazılarını. Kafkasya Türklüğü’nün bu yıllarda Rusça neşredilen en önemli ya­yın organı olan Kaspi gazetesinde yayım­lamaya başladı ve öiene kadar yazı yaz­mayı sürdürdü. Baku şehir meclisine üye seçildi. Bu görevi yürüttüğü yedi yıl için­de Baku ve civarındaki köy okullarının yö­netimini üstlendi. Neriman Nerimanof’la birlikte 1906’da Bakü’de toplanmasında büyük rol oynadığı Azerbaycan Muallim­leri I. Kurultayfnın başkanlığına seçildi. 28 Kasım 1907’de bir felç geçirdikten sonra vefat eden Hasanbey büyük bir tö­renle defnedildi. Mezarı daha sonra Ba­kü’de kurulan Fahrî Hıyâbân’a nakledil­miştir.

Türk dünyasının ortak bir edebî dili ve tek bir gayesi olması gerektiğine inanan. bunun gerçekleşmemesi halinde Türk dünyasının parçalanacağını söyleyen, Azerbaycan ve Kafkasya Türklüğü’nün esaret ve bilgisizlikten kurtarılması için ömrü boyunca çalışan Hasanbey’in Azer­baycan Türk kültür tarihinde önemli bir yeri vardır. Bazı yazıları ölümünden son­ra Kiev’de okuyan Azerbaycanlı öğrenci­ler tarafından Toprak Su ve Hava {Bakı 1912) ve Bedeni Salamat Sahlamak Düstûrü’l-amelîdir (Bakı 1912| adlı İki küçük kitapta toplanmıştır. Daha sonra Ziyâeddin Göyüşov, onun çeşitli konular­daki makalelerini geniş bir giriş yazısıy­la birlikte Hesen Bey Zerdabî: Seçil­miş Eserleri adıyla yayımlamıştır (Bakı 1960).

Ekincinin neşrinin ellinci yıl dönümü münasebetiyle yayımlanan Azerbaycan Matbuatının Elli İlliyi: Ekinci 1875-1925 (Bakı 1926) adlı eserde Şarklı’nın (Ferhad Ağazâde) “Hesen Bey Melİkof Zerdabi’nİn Tercüme-i Hali” başlıklı bir makalesi yer almaktadır. Bu kitapta. Ha­sanbey’in Ekinci gazetesi hakkında Ha­yat gazetesinde çıkan “Rusya’da Evve-limci Türk Gazetesi” başlıklı yazısı da bu­lunmaktadır. Gazetenin bibliyografyası Sadık Hüseyinov (Ekinci Gazetesinin İzah­tı Bibliografyası, Bakı 1963, 1977} ve Kiril alfabesiyle tam metni Turan Hasanzâde tarafından {Ekinci 1875-1877, Bakı 1970) neşredilmiştir.

TDV İslâm Ansiklopedisi

İlgili Makaleler