Tarihi Şahsiyetler

Harun Reşit Kimdir, Hayatı, Hakkında Bilgi

Ebû Ca’fer Hârûn er-Reşîd b. Muhammed el-Mehdî-Billâh b. Abdillâh el-Mansûr (ö. 193/809) Abbasî halifesi (786-809).

Yaygın görüşe göre Muharrem 149’da (Şubat-Mart 766) veya 30 Zilhicce 145’te (20 Mart 763) Rey’de doğdu. Babası Hali­fe Mehdî-Billâh. annesi Hayzürân bint Atâ olup Hz. Abbas’ın yedinci göbekten torunudur. Küçük yaştan itibaren saray­da iyi bir eğitim görerek büyüdü. Mürebbisi, muhtemelen oğlu Fazl ile sütkarde­şi olmasından dolayı baba diye hitap et­tiği İran asıllı Yahya b. Hâlid el-Bermekî idi. Hamza b. Habîb ez-Zeyyât’tan Kur-‘ân-ı Kerîm. Ali b. Hamza el-KisaTden na­hiv ve fıkıh, Mufaddal ed-Dabbrden ede­biyat. İmam Mâlik’ten hadis ve fıkıh oku­du. Ayrıca Basra’da Hatîl b. Ahmed el-Fe-râhîdTnin derslerine devam etti. Hocala­rından on dört yaşına kadar düzenli bir şekilde ders alan Hârûn ürreşîd daha son­ra da ilimden kopmadı.

Hârûn genç bir delikanlı iken 163 (779-80) ve 165 (781-82) yıllarında Bizanslılar’a karşı düzenlenen iki seferde Yahya b. Hâlid el-Bermekî. Abdülmelik b. Sâtih, îsâ b. Mûsâ ve Hasan b. Kahtabe gibi ün­lü kumandan ve devlet adamlarının da yer aldığı orduyu sevk ve idare etti. Bu seferlerin sonunda Semâlû ve Dülûk da­hil birçok kale ele geçirildi ve İstanbul Bo­ğazının doğu yakasındaki Khalkedon’a (Kadıköy) kadar varılıp Bizanslılar her yıl 90.000 dinar vergi vermek şartıyla barış yapmak zorunda bırakıldı. Bu başarıları üzerine 166’da (782-83) babası tarafın­dan “Reşîd” lakabı verilerek kardeşi Mû­sâ el-Hâdî’den sonra halife olmak kaydıy­la veliaht tayin edildi. Mehdî-Billâh. da­ha sonra Musa’nın yerine onu birinci ve­liaht yapmak istediyse de bu isteğini ger-çekleştiremeden 169’da (785) öldü. Bu­nun üzerine Hârûnürreşîd. babasının Ölü­münü ve kardeşi Mûsâ el-Hâdî’ye biat edildiğini bildiren mektuplar yazıp her tarafa göndererek devlet içinde bir karı­şıklık meydana gelmesini önledi. Bu sıra­da Mûsâ Cürcân’da ayaklanan isyancılar­la savaşmaktaydı. Ancak Mûsâ el-Hâdî idareyi ele alınca kardeşi Harun’un yeri­ne henüz bulûğa ermemiş olan oğlu Ca’-fer’i veliaht tayin etmek istedi; bunu ka­bul etmeyen Harun’u da hapse attırdı. Yahya el-Bermekî kendisini bundan vaz­geçirmeye çalıştıysa da başaramadı. Fa­kat annesi Hayzürân tarafından zehirlen­diği ileri sürülen HâdTnin hilâfeti kısa sür­dü ve yerine resmî veliaht olan Hârûnür­reşîd geçti (170/786). Hârûnürreşîd’in İlk icraatı, kâtibi ve mürebbisi Yahya el-Ber-mekTyi geniş yetkilerle vezir tayin etmek oldu. Bununla birlikte devlet işlerinde an­nesine de danışılmasını istemiş ve böyle­ce onu eski itibarlı günlerine tekrar ka­vuşturmuştur.

Hârûnürreşîd, İslâm devletiyle Bizans İmparatorluğu arasında müstahkem ka­lelerle takviye edilmiş bir sınır bölgesi oluşturmak istedi. Bu amaçla Mansûr devrinden itibaren çok büyüyen Cündikınnesrin’i. merkezi Menbic olmak üzere Cündilavâsım veya kısaca Avâsım adıyla müstakil bir bölge haline getirdi. Bizanslılar’ın Tarsus’u ele geçirip burada bir kale inşa etmek istediklerini öğrenince 171′-de (787-88) Herseme b. A’yen kumanda­sında bir ordu göndererek şehrin yeni­den imarını ve tahkimini emretti; ertesi yıl da buraya yeni yerleşmeler oldu. Hâ­rûnürreşîd. Özellikle Bizans’la yapılan mü­cadelelerde ve sahillerin savunmasında büyük yararlıklar gösteren donanmanın güçlenmesine önem verdi. Nitekim güç­lenen donanma 174 (790-91) yılında Kıb­rıs ve Girit’i vurmuş ve Antalya açıkların­da karşısına çıkan Bizans donanmasını mağlûp edip kumandanını esir almıştır.

İlgili Makaleler