İslam Filozofları – Müslüman Düşünürler

Hallac-ı Mansur Kimdir, Hayatı, Nasıl Öldü, Hakkında Bilgi

HALLAC-I MANSUR (857-922)

Iranlı mutasavvıf, insanla Tanrı’nın özdeş olduğu görüşünü savunmuştur.

Hallaç Ebu’l-Mugıs el-Huseyn b.Mansur el-Beyzavî, Fars Eyaleti’ne bağlı Tur’da doğdu, 26 Mart 922’de Bağdat’ta öldürüldü. Ataları Zerdüşt dinine bağlı olan Hallac-ı Mansur, ülkesinde çıkan mezhep çatışmaları nedeniyle, küçük yaşta Vâsit, Tustar, Basra’yı dolaştı, oralarda öğrenim gördü. Özellikle, o dönemin önde gelen bilginlerinden, Sahi Tustari ve Emr Mekki’den tasavvuf bilgileri edindi. Bir süre toplumdan uzak, içe kapalı bir yaşam sürdü. Tasavvufta nefs terbiyesi denen kendi özünü eğitmeyi gerçekleştirmek için, her türlü duygusal eğilimlerden arınmaya çalıştı. Aralıklı olarak iki kez hacca gitti, bu arada Kudüs’e uğradı, oradaki kutsal yerleri gezdi. Ahvaz, Kum, Talakan’da halkı din ve tasavvuf konularında aydmlatmak için gezilere çıktı, kendi görüşlerini açıklamaya çalıştı. Daha sonra Hoten, Keşmir, Turfan kentlerini dolaştı, her gittiği yerde düşüncelerini açıkladı. 900’de üçüncü kez hacca gidişinde, orada toplanan halka, kendisini aşağılamaları, yermeleri, kötülemeleri için açıkça yakardı. Bir süre daha değişik yörelerde dolaştıktan sonra Bağdat’a giderek çevresinde toplananlara, “Ben Tanrı’yım” anlamında “ene’l Hak” demeye başladı.

Tasavvuf konusundaki yeni düşünceleri, etkili davranışları ve konuşmaları nedeniyle gittiği yerde çevresinde büyük bir kalabalığın toplanmasına yol açan Hallac-ı Mansur’u değişik inanç ve mezhepte kimseler savunmuştur. 908’de baş gösteren Hanbeli ayaklanmasında suçlu görülerek izlendi, 913’te Sus’ta tutuklandı. Sekiz yıl tutuklu kaldıktan sonra Bağdat’a götürüldü, Maliki Kadısı Ebu Ömer Hammadi’nin “kamçılanarak, gövdesi parçalanarak, darağacına asılarak, bütün halka gösterilerek, kafası kesilerek, yakılarak idamı”nı bildiren fetvasına dayanan Halife Muktedir’in buyruğu üzerine öldürüldü.

İlgili Makaleler