Edebi Şahsiyetler

Guillaume Apollinaire Kimdir, Hayatı, Eserleri, Edebi Kişiliği, Hakkında Bilgi

APOLLINAIRE, Guillaume (1880-1918)

Polonya asıllı Fransız şair. Rheinland ve Orta Çağ efsanelerini anlatarak yazıya başlamış; şiirde Sembolizm’in temel ilkelerinden yola çıkarak Modernizm, Kübizm, Dadaizm akımlarının öncüsü olmuştur.

26 Ağustos 1880’de Roma’da, Polonyalı Angelica de Kostrowitsky’nin evlilik dışı çocuğu olarak doğdu. 9 Kasım 1918’de Paris’te öldü. Babasının kim olduğu yaşamının sonuna kadar Apollmaıre’in saklamaktan gizli bir haz duyduğu bir sır olarak kaldı. Bazı yaşam öykücülerine göre babası bir İtalyan subayı, diğerlerine göre Aiglon adında bir Fransızdı. İkinci iddiaya göre Apollinaire, Napolyon’un büyük torunu oluyordu. Yakın arkadaşı Picasso zaman zaman Apolli-naire’in babasının yüksek rütbeli bir kilise görevli: olduğunu ima etmiştir. Apollinaire ise bu imaları ı yalanladı, ne de doğruladı. Angelica de Kostrowitsky nin yazdırdığı biçimiyle nüfusta kayıtlı adı Wilheln. Apollinaris de Kostrowitsky’dir.

Monaco’da Saint Charles Lisesi’nde okudu 1898’de Paris’e gitti, Revue Blanche ve Plume adlı dergilerde ilk şiirlerini yayımladı.Şairliğinin ya sıra sanat eleştirmenliğini de sürdürdü.

1902 kışında Closerie des Lilas adlı bir kahvecL Moreas, Jarry, Salmon’un başı çektiği bir grup yazar ve sanatçı Verlaine’in ölümünden sonra Fransız şiiri nin alacağı yönü belirlemeye çalışıyordu. Aynı yıı onlara Apollinaire de katıldı. Nereli olduğunu, nereden geldiğini açıklamaktan kaçman bu yeni şairin tuhaf bir annesi olduğu, onunla oturduğu biliniyor, başkaca bir şey bilinmiyordu. Sonradan Marcel Ade-ma adında bir Fransız edebiyatçısı uzun araştırmalar sonucunda Apollinaire’in annesinin İtalyan kökenli bir Polonyalı olduğunu ve ailesinin Ruslar’a karşı ayaklanma sırasında Sibirya’ya sürülmekten kurtulmak için Vatikan yardımıyla İtalya’ya iltica ettiğini saptadı. Apollinaire’in annesi Angelica Alexandrine Kostrowitsky emekli bir subay olan Francesco Flugi d’Aspermont ile ortadan kayboldu. 1880’de Roma’ya döndüğünde birinci oğlu Apollinaire, iki yıl sonra da ikinci oğlu Alberto doğdu. İki oğlunu da kendi adıyla nüfusa kaydettiren Angelica, bu Italyan subaydan ayrıldıktan sonra Avrupa’nın değişik şehirlerinde çeşitli isimler ve kişilikler altında maceracı yaşamını sürdürdü. Falcılar, büyücüler, keşişlere olan merakı nereye gitse beraberinde taşıdığı Apollinaire üzerinde silinemeyecek ve sonradan şiirlerinde belirecek izler bırakmıştır. Bu etkiler onun Orta Çağ üslubunda ve Chretien de Troyes etkisinde yazdığı ilk romanında, L’Enchanteurpourissant’ da (Çürüyen Büyücü) görülür. Bu yapıtı, sihirbaz Merlin ve Viviane adlı bir peri arasındaki söyleşiyi konu alır. Bir yıl sonra, 1910’da gerçeküstücü ve fantastik öykülerini topladığı L’Heresiarque et Cie de aynı etkilerin bir bileşimidir.