Goncourt Kardeşler (Edmond ve Jules) Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

GONCOURT, Edmond Huot de (1822-1896) Jules Huot de (1830-1870)

Fransız yazar kardeşler. Adlarına, ünlü Goncourt Edebiyat Ödülü kurulmuştur.

Edmond 26 Mayıs 1822’de Nancy’de doğdu, 16 Temmuz 1896’da Chamrosay’de öldü. Jules 17 Aralık 1830’da Paris’te doğdu, 28 Haziran 1870’te Auteull’ de öldü. Babaları onlar daha çocukken ölünce Goncourt kardeşler annelerinin yakın ilgisi altında iyi bir eğitim gördüler. 1850’de Paris’e yerleşerek edebiyatla ilgilenmeye başladılar. Önce oyunlar yazdılar, daha sonra gazeteciliğe atılıp dönemlerinin belli başlı yazarlarıyla birlikte Eclair ve Paris adlı gazeteleri çıkardılar. Bu gazetelerde sanat ve edebiyat eleştirileri kaleme aldılar, 18.yy’ın toplumunu, gelenek ve göreneklerini, sanatını, günlük yaşamını incelediler. 1860’lardan sonra roman yazmaya başladılar. Keskin bir gözlem gücü ve sistemli bir belgecilikle işledikleri kişilerini gerçek yaşamdan seçtiler. Romanlarının her biri belli bir meslek grubunun ya da toplumun belli bir katmanının incelenmesi üzerine kurulmuştur. Kullandıkları mekânlar, titizlikle gözlemlenmiş gerçek mekânlardır.

Kendilerine Balzac’ı örnek alan Goncourt kardeşler, romanda doğalcı (natüralist) yöntemi geliştirdiler. Claude Bemard ve Hyppolite Taine gibi bilim adamlarının etkisiyle yapıtlarında “fizyolojinin temelleri üstünde yükselen psikolojik çözümlemeler”i esas aldılar. Bu yöntemle yazdıkları Germinie Lacer-teux’da isterik bir hizmetçi kadın tipi çizmişler, Madame Gervaisais’de ise koyu Katolik bir çevredeki mistik bir kadının psikolojisini adeta tıbbi bir biçimde çözümlemişlerdir.

Goncourt kardeşlere göre romancılar “şimdiki zamanın tarihçileri”dirler ve tarihçilerin kullandıkları yöntemleri kullanmaları gerekir. Dilbilgisi kurallarını aşıp klasik cümle yapısını yıkarak Fransız dilini zenginleştirmişler, düzyazıya şiirsel bir anlatım kazandırmışlardır. Bilimsel olmasını istedikleri bir çabayla , romanlarında hep normalin dışındaki kişileri, patolojik tipleri ele alan Goncourt kardeşlerin tutkusu, insani gerçeklerin en canlı, en renkli izlenimlerini verebilmektir.