Tarihi Eserler

Geyikli Baba Külliyesi-Camii/Türbesi/Tekkesi- Hakkında Bilgi

Geyikli Baba Külliyesi. Bursa’da Orhan Gazi tarafından Geyikli Baba için yaptırılan külliye.

Osmanlı Devleti’nin kuruluş dönemi­ne ait küçük kapsamlı tarikat külliyele­rinden olan ve cami, tekke, türbe ve ha­mamdan meydana gelen külliye, Bursa’-nın Gürsu ilçesine bağlı Babasuttan kö-yündedir. Dönemin tapu defterlerinde “Geyikli Baba karyesi” olarak anılan bu köy Bursa’nın 40 km. kadar doğusunda, Bursa-İnegöl yolunun sağında (güneyin­de) Uludağ’ın eteklerinde, korularla kaplı, ulu çınarların gölgelendirdiği, havası ve suyunun güzelliğiyle dikkati çeken mu­tena bir çevrede bulunmaktadır.

Geyikli Baba ve onun adını taşıyan kül­liye hakkında bilgi veren Âşıkpaşazöde Târihi, eş-Şekâ^iku’n-nucmâniyye ve Neşrî’nin Cihannümâ ‘sı gibi Osmanlı kaynaklarında bu yapı topluluğunun, der-vişleriyle Bursa’nın fethine (1326) katı­lan Geyikli Baba için fetihten sonra Or­han Gazi tarafından inşa ettirildiği be­lirtilmektedir. Âşıkpaşazâde’nin naklet­tiği rivayetten, külliye yerinin seçiminde Geyikli Baba’nın tercihinin etkisi olduğu anlaşılmaktadır. Diğer taraftan yapıla­rın çevresinde teşhis edilen Bizans dö­nemine ait mimari unsurlar (sütun baş­lığı, korkuluk levhası parçalan, arslan ba­şı biçiminde çörten vb.), aynı yerde daha önce manastır türünden bir Bizans dinî tesisinin bulunduğunu düşündürmekte, Osmanlı iskân politikasında, yeni fethedi­len topraklardaki birtakım dinî merkez­lerin fetih ve kolontzasyon faaliyetlerine katılan tarikat ehlinin kullanımına veril­mek suretiyle “şenlendirilmesi” geleneği de bu ihtimali güçlendirmektedir.

Ekrem Hakkı Ayverdi’nin naklettiği tapu defteri kayıtlarında söz konusu ku­ruluş “Vakf-ı Zâviye-i Geyikli Baba” ola­rak geçmekte, külliyenin gelir kaynak­ları arasında civardaki bahçelerin kes­tane ve ceviz ağaçları, külliyenin bünye­sindeki hamam, aynı mevkide yer aldığı anlaşılan, ancak günümüze ulaşmayan değirmenle Bursa’da üç dükkân sayıl­maktadır. Geyikli Baba Külliyesi şüphe­siz Ki yüzyıllar boyunca birçok onarım ve tadilât geçirmiştir. Ancak yapıların zaman içinde uğradığı bu değişiklikler tesbit edilememektedir. Âşıkpaşazâde. kendi döneminde (XV. yüzyılın ikinci ya­rısı) caminin ihya edildiğini belirtmekte­dir. Cami, türbe ve hamamın XIX. yüzyı­lın İKinci yarısı içinde onarım geçirdiği, bu arada caminin son cemaat yerinde kemerli açıklıkların kapatılarak kapı ve pencereye dönüştürüldüğü, ayrıca hari-min batı yönüne ikinci bir harimin ek­lendiği, hamamda da camekân kısmının yenilendiği anlaşılmaktadır. Cumhuriyet döneminin başlarında cami ile türbenin kıble yönünde uzanan geniş hazîresi yok edilmiş, tekkelerin kapatılmasından son­ra muhtemelen aynı yıllarda çeşitli tek­ke birimleri de (derviş hücreleri, selâmlık, mutfak vb.) tarihe karışmıştır. 1958’de Vakıflar Genel Müdürlüğü, 1963-1964’-te Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu tarafından onarılan cami ile türbe gü­nümüzde bakımlı durumdadır. Cami aslî kullanımını sürdürmekte, türbe de zi­yarete açık tutulmaktadır. Öte yandan hamam da Babasultan köyüne hizmet vermektedir.

Tekkede meşihatın Geyikli Baba’dan sonra hangi tarikata intikal ettiği, yüz­yıllar boyunca burada kimlerin postnişin olduğu henüz açıklığa kavuşmamıştır. Şeyh mezarlarının bulunduğu hazîrenin ortadan kalkması ile bu hususları ay­dınlatabilecek en önemli deliller de tari­he karışmıştır. Ancak Gazâlî mahlaslı di­van şairi Deli Birader (ö. 942/1535] Ya­vuz Sultan Selim’den buranın şeyhliğini istemiş, arzusu uygun görülerek zaviye­ye tayin edilmiş, mahlasını da burada al­mıştır (DİA, IX, 135], Hazîreden geriye kalabilmiş olan ve türbede korunan İki mezar taşı ise Muhammed İbnü’ş-Şeyh Hacı Muhammed Edhemî ile (ö. 885/ 1480-81) Abdurrahman b. Mevlânâ Şü-câ’a (ö. 898/ 1492-93) aittir. Ekrem Hak­kı Ayverdi, Bursa Kadı Sicilleri arasın­da bulunan ve Şeyh Seyyid Mustafa’nın yevmî 8 akçe ile tekkenin meşihatına ta­yin edildiğini gösteren Şevval 994(Eylül 1586) tarihli bir belgeden söz etmekte­dir. Bu arada Bursa ve İnegöl havalisi­nin yanı sıra başka yörelerde de (Erzu­rum, Sivas, Malatya, Konya, Adana, Biga) “Geyikli Baba dervişleri, Geyikli cemaati. Geyikli Baba Sultan cemaati” adlarında birçok zümrenin varlığı, menkıbelerle halkın hafızasına mal olan Geyikli Baba kültünün söz konusu tekkede ikamet eden dervişlerle sınırlı kalmadığı, Ana­dolu’nun çeşitli yerlerine yayılmış bulun­duğu tesbit edilmektedir.

İlgili Makaleler