Tarihi Şahsiyetler

Gerhard Domagk Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

Kimyasal tedavi (kemoterapi), 20. yy’ın ilk yıllarında Ehrlich ile başlayıp Domagk, Chain ve Florey’nin katkılarıyla özellikle Almanya’da gelişmiştir. Bu ülkede tıp ve kimya araştırmalarının geleneksel olarak aynı laboratuvarda, sıkı bir işbirliği içinde sürdürülmesinin bunda büyük payı vardır. Gene bir Alman hekimi, Cari Weigert (1845-1904), 1878’de bakterileri boyamak için ilk kez anilin boyaları kullanmış, Koch ve Ehrlich de hastalık yapıcı mikroorganizmaları tanımlamak için aynı yöntemden yararlanmışlardı. I.G.Farbenindustrie’de bakteriyoloji laboratuvarımn yöneticiliğini üstlenen ve yeni sentetik boyaların, özellikle azo-boyarmaddelerin üretimi üzerinde çalışan kimyacıların araştırmalarını yakından izleyen Domagk da, o güne değin denenen tüm biyolojik ve kimyasal etkenlere karşı büyük bir direnç gösteren streptokok türü bakteriler üzerinde etkili ilk kimyasal ilacı bulma başarısını «bu değerli’ işbirliğine borçludur. Farbenindustrie laboratuvarlarında üretilen ve deri boyası olarak Prontosil ticari adıyla piyasaya sürülen sülfakrizoidini, 1932’de önce bir bakteri kültüründe, ardından farelerde deneyerek streptokokları öldürücü etkisini gören Domagk, bu ilacın insanlar üzerindeki etkisini ilk kez kızında denedi. Ağır bir streptokok enfeksiyonundan ölmek üzere olan kızını kurtarabilmek için, son bir umutla, farelerde olumlu sonuç veren Prontosil’i şırınga etmiş ve birkaç gün sonra kızının iyileştiğine tanık olmuştu. Gene de, buluşunu duyurmak için 1935 yılma değin bekledi. Kırmızı renkte, kuvvetli bir boyarmadde olan sülfakrizoidin, diamino-sülfanidokarboksiben-zen yapısında bir bileşiktir ve bir azo-boyarmaddede-ki hidrojen atomunun bir sülfonamit (sülfamit) grubuyla orantılanmasından elde edilir. Boya sanayiindeki uygulamasının yanı sıra ilk “kimyasal antibiyotik” olan ve zatürree, menenjit, lohusa humması, yılancık gibi enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde çok başarılı sonuçlar veren bu bileşiğin bakteri öldürücü etkisinin, önceleri yapısındaki azotlu boyarmadde çekirdeğinden ileri geldiği sanılmıştı. Sonradan Bovet’nin, etkili maddenin sülfonamit kökü olduğunu kanıtlamasıyla, bilinen tüm bakterilere karşı etkili olan pek çok “sülfa” türü ilaç yapıldı ve öldürücü bakteri enfeksiyonlarının tedavisinde yeni bir dönem açıldı.

1940’tan sonra ilgisini tüberküloz tedavisi üzerinde yoğunlaştıran Domagk, 1951’de, Grimbert ve Schnitzer’le hemen aynı zamanda bir izonikotinik asit amidi olan izoniazitin verem basili üzerindeki etkisini gösterdi. Bugün bu ilaç, streptomisin ve PAS (para-amino salisilik asit) ile birlikte tüberküloz tedavisinde kullanılır. 1955’ten sonra da kanserin kimyasal tedavisine yönelen Domagk, Münster Universitesi’nde etileniminokinonun kanserli tümörler
üzerindeki etkisini araştırdı.

• YAPITLAR (başlıca): “Ein Beitrag zur Chemotherapıe derBakteriellen Infektionen”, Deutsche M edızınısch e Wochenschrift, 1935, (“Bakteri Enfeksiyonlarının Kimyasal Tedavisine Bir Katkı”); “Chemotherapy of Cancer by Ethyleniminoçuinones”, Annales of the New York Acade-my of Sciences, 1957, (“Kanserin Etileniminokinonlar-la Tedavisi”).

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi

İlgili Makaleler