İslam Filozofları – Müslüman Düşünürler

Gazali Kimdir, Hayatı, Felsefesi, Eserleri, Hakkında Bilgi

GAZALİ (1058-1111)

İslam mutasavvıf ve tannbilimci. İmanın ustan üstün olduğu görüşünü savunmuştur.

Gerçek adı Ebu Muhammed b.Muhammed olan Gazali Afganistan’ın Tus ilinde doğdu, orada öldü. Babasının iplikçi olması nedeniyle kendisine Gazali (iplikçi) adı verildi, Gazali küçükken babası ölünce Yusuf Nessac adlı bir mutasavvıfın koruyuculuğu altında yetişti, ondan ilk tasavvuf bilgilerini edindi. Sonra, çağının ünlü bilginlerinden Ahmed b.Muhammed Razakani’den fıkıh öğrenimi gördü. Nişabur’a giderek Cüveyni’den İslam bilimleri okudu. Bir süre felsefe sorunlarıyla ilgilendi, sonra bütün çalışmalarını tasavvuf konuları üzerinde yoğunlaştırdı. Selçuklu veziri Nizamü’l-Mülk’ün ilgisini çekince Bağdat Nizamiye Medresesi’ne atandı. Burada dört yıl İslam bilimleri okuttuktan sonra, usa dayanan bütün bilim ve yöntemlerden kuşkuya düştü. Görevi kardeşi Ahmed Gazali’ye bırakarak içine kapalı bir yaşam sürmeye başladı. Ağır bir bunalım geçirdi, dili tutuldu. İki yıl Emeviye Camii’nde kimseyle görüşmeksi-zin, düşünceye daldı. Kudüs ve Mekke’ye gitti, 1105’te yeniden Bağdat’a dönerek eski görevine başladı. Sultan Sencer’le görüştü, ondan sevgi ve saygı gördü. Kendisini çekemeyenlerin, Ebu Hanife’ye karşı olduğunu öne sürmeleri yüzünden gözden düştü, bir süre sonra öldü.

Gazali’nin düşüncelerinde, bağlı olduğu Eş’ari mezhebinin etkisi görülür. Felsefeye ilgisi Platon, Aristoteles ve Plotinos gibi Yunan bilgelerinin o çağda bilinen yapıtlarını, Yeni-Platoncu düşünürlerin yorumlarını okumakla başlamıştır. Doğacı ve maddeci düşünce akımlarına karşı, İslam dinini ve imanı savunmasıyla kelamcı bir düşünür olarak nitelenir. Ancak, görüşlerindeki Yeni-Platoncu ve tasavvufa dayalı öğeler nedeniyle, Kelamcılar’ın Ehl-i Sünnet kolundan, us ve mantık ilkelerine bağlanan Mu’tezile çığırından ayrılır. Aristoteles’in usa dayalı felsefe anlayışını ve ondan esinlenen Farabi, İbn Sina gibi İslam filozoflarını eleştirir. Önemli yapıtlarından İhya-i Ulûm’üd Din’de (“Din Bilimlerinin Diriltilmesi”), Kuran ve Hadis’i kaynak alarak din konularını inceler. El-Munkızu min ed-Dalâl (“Sapıklıktan Kurtuluş”) adlı yapıtında da felsefenin tutarsızlığını ileri sürer.

İlgili Makaleler