İslam Tarihi

Gabe Gazvesi -Zikared- Tarihi, Nedeni, Sonucu, Hakkında Bilgi

Gâbe Gazvesi. Hz. Peygamber’in Gatafân kabilesi üzerine yaptığı gazve  (6/627).

Hz. Peygamber’e ait sağmal yirmi de­ve, kuraklık yüzünden Medine yakının­da uygun bir otlak olmadığı için Medine-Suriye yolu üzerindeki Gâbe mevki­inde otlatılıyordu. Hayvanların muhafa­zası isteği üzerine Ebû Zer el-Gıfârî’ye tevdi edilmişti.

Gatafân kabilesinin Fezâre kolundan Uyeyne b. Hısn bir gece kırk süvariyle birlikte meraya baskın düzenleyip Ebû Zerrin develeri gütmekte olan oğlu Zerr’i şehid etti; Ebü Zerr’in hanımı Leylâ’yı ve develeri kaçırdı. Baskının Abdurrahman b. Uyeyne tarafından yapıldığı, Uyey-ne b. Hısn’ın baskına sonradan katıl­dığı veya Ümmü Kırfe adlı kadın tara­fından düzenlendiği de rivayet edilmek­tedir.

Baskına uğrayan müslümanlardan bi­ri hemen yola çıkarak develerin sütleri­ni Medine’ye götürmekte olan Seleme b. Ekva’a yetişti ve durumu Resûl-i Ek­rem’e bildirmesini söyledi. Seleme de yanında bulunan Rebâh’a atını vererek haberi Hz. Peygamber’e ulaştırmasını istedi. Daha sonra Seniyyetülvedâ te­pesine çıkarak müşrikleri gözledi. Ok at­madaki maharetiyle tanınan Seleme on­ları bir süre yaya olarak kovaladı, bazı­larını öldürdü. Müşrikler daha çabuk ka­çabilmek için mızrak ve kaftanlarını yol­larda terketmişlerdi. Durumu öğrenen Hz. Peygamber Sa’d b. Zeyd kumanda­sında sekiz kişilik bir öncü süvari birliği yolladı, arkasından da sefer hazırlığına başladı. Medine’de İbn Ümmü Mektûm’u vekil bıraktı; Sa’d b. Ubâde’yi de 300 ki­şilik askerî birlikle Medine’yi korumak üzere görevlendirdi.

Resûl-i Ekrem’in gönderdiği öncü bir­likten Ebû Katâde Abdurrahman b. Uyey-ne’yi öldürdü. Ancak Muhriz b. Nadle ile Vakkâs b. Mücezziz şehid oldu. Müslü­manlardan sadece Muhriz’in şehid düş­tüğü, buna karşılık baskıncılardan dört kişinin öldürüldüğü rivayeti de vardır. Seleme b. Ekva’ ve İslâm öncü birliği tarafından sıkı bir takibe alı­nan baskıncılar yollan üzerindeki Zûkared suyundan faydalanamadan kaçmak mecburiyetinde kaldılar.

Öte yandan 400 (veya 500, 700) kişilik bir kuvvetle yola çıkan Hz. Peygamber karargâhını Zûkared’de bir tepe üzeri­ne kurdu ve bir gün bir gece bekledi. Seleme ve arkadaştan müşrikleri takip­ten dönünce Resûl-i Ekrem’i ZÛkared’deki su başında buldular. Develerden ancak on tanesi kurtarılabilmiş, mızrak, kaftan vb. ganimet alınmıştı. Seleme. 100 atlı ile onları takip etmek için izin istediyse de yağmacıların hızla kaçtıkla­rı, hatta takip edildikleri endişesiyle kes­tikleri deveyi yüzmeden terkettikleri öğ­renildi. Bu sırada baskıncıları takipte gösterdikleri maharetten dolayı Hz. Pey­gamber, “Bizim en iyi süvarimiz Ebû Ka­tâde, en iyi piyademiz de Seleme b. Ek-va’dır” diyerek onları takdir etti.

Resûl-i Ekrem, Zûkared’de bulundu­ğu sırada namazları herhangi bir bas­kın tehlikesine karşı “korku namazı” (salâtü’l-havf) şeklinde kıldırdı. Baskıncıların müslümanlann kar­şısına çıkmaktan çekinip kaçtıkları an­laşılınca Hz. Peygamber beş gün süren bu seferden ordusu ile birlikte Medine’­ye döndü.

Müşrikler, kaçırılan develerle birlikte Ebû Zerr’in hanımı Leylâ’yı da evlerinin önüne bağlayıp istirahata çekilmişler, Leylâ da bir yolunu bulup bir deveye bi­nerek kaçıp kurtulmuştu. Kurtuluşuna vesile olan deveyi Allah için kurban et­mek üzere adakta bulunduğunu öğrenen Hz. Peygamber, sahip olunmayan bir şey için adakta bulunulmayacağını hatırla­tarak kendisini bundan vazgeçirdi.

Gâbe Gazvesi’nin 6. yılın Rebîülâhir ayında(Eylül 627) gerçekleştirildiğine dair rivayetler olduğu gibi aynı yılın Zilhiccesinde(Nisan 628) veya 7. yılın başında(Mayıs 628) meydana geldiğine dair ri­vayetler de vardır. Bu gazveye İslâm ordusunun Zûkared’de ordugâh kurma­sından dolayı ZÛkared Gazvesi de denil­mektedir.

TDV İslâm Ansiklopedisi