Edebi Şahsiyetler

Friedrich Theodor Vischer Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

VISCHER, Friedrich Theodor (1807-1887)

Alman, estetikçi ve şair. Estetik’in bağımsız ve yalnız güzelin bilimi olmasını amaçlayan çalışmalarıyla tanınmıştır.

30 Haziran 1807’de Ludwigsburg’ta doğdu, 14 Eylül 1887’de Gmünden’de öldü. Doğduğu yerde ortaöğrenimini bitirdikten sonra felsefe, estetik ve yazın öğrenimi gördü. Tübingen Üniversitesi’nde estetik profesörü oldu. 1848’de Frankfurt Parlamentosu’na üye seçildi, 1855’te Zürih Polytechnikum’unda estetik okuttu.

Hegel’in geliştirdiği düşünme yöntemine dayanan Vischer, estetik sorunları üzerinde durdu, estetiğin bağımsız ve yalnız güzeli konu edinen bir bilim olması için geniş kapsamlı çalışmalara girişti. Aesthe-tik oder Wissenschaft des Schönen (“Estetik ya da Güzelin Bilimi”) adlı yapıtında odaklaştırdığı temel sorunları üç öbekte topladı. Her türlü yer ve zaman koşulu dışında kalan, “kendiliğinden güzel” olanı güzelin metafiziği olarak tanımladı. Düş gücünün ve doğal biçimin oluşturduğu güzelliğin birincisi nesnel, İkincisi öznel var oluş bakımından yeterince yetkin olmadığını açıkladı. Sanat kuramlarını ise sanatın nesnel ve öznel öğeleri açılarından ele aldı.

Vischer’in kuramına göre güzel, tinsel evrenle ilgilidir, onu başka varlık alanlarında aramanın gereği yoktur. Onun bulunduğu alan dini de, felsefeyi de kapsar. Güzelin açıklanışında, belli bir sıraya göre, din-sanat felsefe bağlantısı gereklidir. Bu sıranın bozulması sorunun çözümünde birtakım güçlükler doğurabilir, onlar da güzele bakış açısının değişmesi yüzündendir. Çünkü güzeli, bütün nitelikleriyle tanımlayabilmek için, bakış açısının sağlıklı olması, sorunların akışı içinde değişmemesi gerekir. Bakış açısı düşüncenin biçimlendirdiği bir tutumdur, düşünce ise güzelin oluşmasını sağlayan başlıca öğedir. Vischer, güzeli tanımlarken “düşüncenin gerçekleşmesi” yargısına varır. Ancak burada sözü edilen düşünce soyut bir kavram olmayıp, kendi kendisiyle gerçekleşen, gerçekliğini kendi özünde taşıyan bir varlıktır. Güzelin yetkinliği de düşüncenin büyüme olanağıyla oranlıdır. Bir düşünce ne denli büyür, yücelirse güzel de öylesine yetkinleşir.

İlgili Makaleler