Nedir ?

Fosil Nedir, Fosilleşme Çeşitleri, Fosil Özellikleri

Fosil

Milyonlarca yıl önce yaşamış canlıların hava ile irtibatı ani olarak kesilmesiyle bu güne kadar gelmiş kalıntılarına verilen ad. Kemik, kabuk, diş, tohum, yaprak vs. gibi.

Fosilleşme çeşitleri

Taşlaşma: Nâdir rastlanır. Taşlaşmaya sebeb olan maddelerin başlıcaları; silisyumdioksit, kolotan, kalsiyum karbonat, demir oksit ve demir sülfittir. Meselâ, canlının kalıntısını teşkil eden maddeler ayrışırlar ve yavaş yavaş silisyumdioksit molekülleri hâline gelirler. Umumiyetle vücut yalnız bir iz, iç veya dış şeklinin bir kalıbını bırakarak kaybolur.
ruya2/fosil Distilasyon: İnce tâneli tortulların içinde çürüyen, canlının uçucu organik maddelerden teşekkül eden kısmı süzülerek, geriye sâdece karbon kalır. Bir zar şeklinde olan bu karbon vâsıtasıyla canlının kalıbı anlaşılabilmektedir.

Tazyik: Tortul tabakalar içinde bulunan canlıların, üstten gelen ağırlık sebebiyle, havası ve suyu çıkar.
Tortul sertleştikçe, fosil de kömürleşir. Bu duruma en çok bitkilerde rastlanır. Canlının bâzan dış hatları bâzan da iç kısmına giren ince tortul tabaka maddeleri, iç ve dış kalıplarını meydana getirerek, sanki canlının negatif şeklini almışlardır. Bâzı yerlerde hayvanların meselâ dinozorların ayak izlerine de rastlanmıştır.

Fosillerin kullanış yerleri: Daha evvel yaşamış canlıları tanıtır. Biyolojik sınıflamadaki noksanlıkları tamamlamaya çalışır. Meselâ 35 kadar zoolojik takımla temsil edilen memeliler sınıfının 15 takımı ve bu takımlara bağlı 139 zoolojik familya memeliler sınıflamasına dâhil edilmiştir. Yeni keşifler familyaları ve cinslerin miktarlarını arttırmaktadır.

Fosillerin en büyük faydası, petrol, linyit, fosfat yatakları gibi yeraltı kaynaklarının tesbit edilmesinde yardımcı olmasıdır. Bu yatakların bulunmasında, mikrofosil memeliler ve bazı fosil çeşitleri kılavuz hususiyeti taşımaktadır.

Fosil çeşitleri:

  • 1. Bâzı fosiller, canlının hakîkî parçasıdır (diş, kemik).
  • 2. Bâzı fosiller, içinde bulunduğu veya taşlaştığı maddeden meydana gelmiştir.

  • 3. Bâzı fosiller, tamâmen ortamı meydana getiren maddeden meydana gelmiştir.
  • 4. Bâzı fosiller, sâdece canlının izlerini taşır (ayak izleri gibi).

 

 

Fosilleşme şekilleri

  • 1- Canlı organizmanın kömürleşmesi
    2- Canlı organizmaların sadece kemiklerinin kalması ya da izlerinin kayaçlar arasında oluşması
    3- Buz kütleleri içinde canlının hiç bozulmadan kalması
    4- Amber, reçine, doğarlar
    5- Mermer
    6- Aniden havayla kesilmesi ile

 

  • * Araştırmacılar, 2006 yılında Antarktika’nın bir adasında 70 milyon yıl önce yaşamış bir bebek plesiyozorun kemiklerini gün ışığına çıkarmışlardır.
  • * ABD’li , 4,4 milyon yıl önceye tarihlendirilmiştir. Aynı grubun bir alttürü sayılan ve yine Tim White’ın bulduğu Ardipithecus kadabba’nın yaşı ise 5,7 milyon yıl olarak saptanmıştır. Daha bulunan iki fosilden ilki 6 milyon yaşındaki Orrorin tugenensis, Kenya’da Tugen tepesinde; diğeri ise, yaklaşık 5-7 milyon yıl ile Fransız paleoantropolog Michel Brunet tarafından Çad’da bulunan Sahelanthropus tchadensis’te keşfedilmiştir. Bunlar, gösterdikleri genel özellikler açısından da “humanoid” (çağdaş insan, fosil insan ve onların doğrudan ataları) sayılmaktadır.
  • Ülkemizde bulunan fosiller Türkiye’nin fosil stoğu açısından zengin olduğu tahmin edilmektedir. 2006 yılının Temmuz ayında Kırıkkale’de jeolojik kazı yapan Türk bilim insanları, tarihin en büyük memeli hayvanlarından olan gergedana ait 25 milyon yıllık fosiller bulmuşlardır. Kırıkkale’nin Delice ilçesi yakınında çalışan Maden Tetkik Arama (MTA), Paris Ulusal Doğa Tarihi Müzesi ve Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Jeoloji Bölümü uzmanlarından oluşan bir ekip, anne, baba ve altı aylık bir yavruya ait gergedan fosillerine ulaşmıştır.
  • * Tekirdağ’ın Hayrabolu ilçesindeki bir kum ocağında, paleontolojik çağa ait olduğu sanılan fosil bulundu.11 kilo ağırlığında ve 30-35 santimetre uzunluğundaki kemiğin ilik bölümüne bir insan eli rahatlıkla girebiliyor. Kemiğin mamut veya dinozor gibi dev cüsseli bir hayvanın ayak veya toynak kemiğine ait bir parça olduğunu tahmin ediliyor.
  • * Kastamonu’da 70 milyon yıllık 17.5 metre büyüklüğünde mosasaur fosiline rastlanmıştı.
  • * Anadolu’da bulunmuş en eski fosiller Orta Miyosen’e, yani 14 milyon yıl öncesine tarihlenmektedir. Hominoid, ilk olarak Batı Anadolu’da Paşalar kazısında ortaya çıkıyor. Orta Anadolu’da da Çandır’da tür olarak Grifopithecus alpani tanımlanıyor
  • * Ankara Kızılcahamam yakınlarındaki Sinaptepe’de Prof. Dr. Fikret Ozansoy, hominoid evrimine ilişkin ilk fosilleri bulmuştur. Adını 1958 yılında, Ankarapithecus meteai koyduğu bu fosil, daha sonra ‘Ankara maymunu’ şeklinde de tanınmıştır.