Formel Sosyoloji Georg Simmel
Formel Sosyoloji Georg Simmel
Georg Simmel (1858-1918) Berlin’de Musevi bir işadamının oğlu olarak dünyaya geldi. Berlin Üniversitesi’nde okudu ve felsefe, tarih, psikoloji ve İtalyanca eğitimi aldı. Özel bir hami tarafından desteklenen Simmel, daha sonra Berlin Üniversitesi’nde “privat dozenf oldu. Önceleri felsefe ve etik dersleri verirken, daha sonra yeni bir bilim olan sosyoloji alanında dersler başlattı. Akademik ünü hızla artan Simmel, Max Weber ve Edmund Husserl gibi çağdaşlarının desteklerine rağmen, 1914’e kadar profesör yapılmadı, fakat daha sonra, Strausbourg Üniversitesi’ne sosyoloji değil, felsefe profesörü olarak atandı. 1910’da Max VVeber’le birlikte Alman Sosyoloji Derneği’ni kurdu, ancak kısa bir süre sonra inzivaya çekildi.
Simmel öncü modern sosyolojiye katkıda bulunmuş ve George Lukâcs, Talcott Parsons ve Robert Merton gibi önde gelen düşünürleri etkilemiştir. Yirmibeş kitap ve yüzlerce makale ve inceleme yazısı yayınlamasına rağmen, çalışmalarının çok çeşitliliği ve ustalığı, katkısının ihmaline veya yeterince değerlendirilmemesine yol açmıştır.
Belli başlı çalışmaları:
- Tarih Felsefesinin Problemleri (1892)
- Georg Simmel’in Sosyolojisi (1950)
- Çatışma ve Grup İlişkileri Ağı (1955)
FİKİR
Formel sosyoloji fikri veya sosyolojiyi daha analitik, bilimsel ve matematikçiler ve dilbilimcilerinkine benzer biçimde akademik açıdan daha formel kılma düşüncesi Alman filozof Georg Simmel’in yazılarına kadar götürülebilir. Aslında o Marx ve Weber gibi sosyolojideki çağdaş ‘devler’in gölgesinde kalsa bile, yakın zamanlarda haklı olarak sosyolojinin kurucu babalarından biri olarak ilân edilmiştir. Simmel, makro düzeyde çalışma eğiliminde olan işlevselcilik ve Marksizm’de olduğu gibi, büyük boy toplumsal düzen ve değişme teorileri geliştirmeye çalışan geleneksel sosyolojinin aksine, duyguları, ruhu, gündelik hayat ve ilişkilerin ayrıntılarını yakalayan bir ‘saf sosyoloji, gerçekliği sosyolojik hayatın temel ‘biçim’i ve içeriğine göre yorumlayabilecek bir bilgi sosyolojisi oluşturmaya çalışır. Simmel’in sosyolojisi, kendi döneminin diğer önde gelen sosyologlarınınkinin aksine, oldukça bireyselci, ayrıntılı ve felsefidir. Onu temel ilgi odağı modern kitle toplumunda hayatta kalma mücadelesi veren ve kendini modern bürokrasi, maddiyatçılık, kentleşme ve teknolojinin ‘çelik kafes’i içinde ifade etmeye çalışan bireydi. Simmel, özellikle, “bir metropolis, bir dünya kenti ve modern ruhun cisimleşmesi” (Simmel, 1971) olan savaş-öncesi Berlin’den, çoğu insanın birer yabancı olduğu bir kentteki toplumsal hayat ve etkinlik keşmekeşinden büyülenmiş ve korkuya kapılmıştır.
Simmel’in -Weber ve Marx gibi çağdaşlarının büyük boy şemalarıyla temel bir zıtlık içindeki- sosyolojik yaklaşımı, “toplumun sadece diğer insanlarla ilişkiler içindeki bireylerin zihinlerinde var olduğu” (Pampel, 2000:137) düşüncesine dayanıyordu. Gruplar ve toplumlar bireylerin üstünde ve onlardan bağımsız olarak yer almazlar; onlar sadece bireyler ‘üzerinde birleştikleri’ amaçlar doğrultusunda birlikte hareket ettiklerinde varolurlar. Bu yüzden o, esasen, sosyal etkileşim ve ilişkilere, gündelik toplumsal hayatın -sosyal sistemi meydana getiren büyük toplumsal kurumların temelini oluşturan- ince ayrıntılarına ve bireylerin toplumsal etkinliği yorumlama ve yeniden yorumlama biçimlerine odaklanır.
Sosyolojinin rolü, Simmel’e göre, yaygın toplumsal etkileşim biçimlerini anlamak ve toplumsal hayat ve düzenin biçim ve içeriğini, tıpkı gramercilerin dilin biçim ve yapılarını ve matematikçilerin fiziksel nesnelerin biçim ve kalıbını açıkladıklarına benzer biçimde açıklamaktır.
Georg Simmel’in sosyolojik analiz yaklaşımı, onun birleşik ve kapsamlı bir sosyal teori kurma girişimi formel sosyoloji olarak bilinir. Diğer kurucu babalar gibi o da sosyolojiyi bağımsız akademik bir disiplin, hatta bir bilim haline getirmeye çalışır. Ancak Simmel’in analizi, Comte ve diğerlerinin pozitivist yaklaşımlarının aksine, sosyal etkileşim ve bireysel yorum kadar insan davranışının genel yasalarının keşfine de odaklanmıştır.