Sosyologlar

Formel Sosyoloji Georg Simmel

Smmel’in analizi üç temel tespitle başlar:

  1. Bireyler bencillikten paylaşmaya kadar birçok farklı güdünün etkisi altındadır ve bu tür fenomenlerin araştırılması psikoloji­nin konusudur.
  2. Birey kendisini sadece kendine referansla değil, diğerlerine gö­re de açıklar. Gruplar, onların karşılıklı ilişkileri ve iç dinamikleri­nin araştırılması sosyal psikolojinin konusudur.
  3. İnsanların etkinlikleri aile, okul ve kilise gibi sosyal yapılar içinde veya taklit, rekabet ve toplumsal hiyerarşi gibi genel davranış biçimleri temelinde, belirli formlar içinde gelişir. Simmel’e göre, toplumsal formların araştırılması sosyolojinin konusunu oluştu­rur.

Simmel ayrıca sosyal hayatın biçimi ve içeriği arasında bir ayrım yapar. Sosyal etkileşim biçimleri toplumsal hayatın, oldukça farklı durumlarda gözlenebilen (devlet, sendika veya aile gibi) sabit, kalıp­taymış yanlarını anlatırken, içeriği sosyal etkileşimin, belirli bir durum­la İgili bireylerin çıkarlar ve istekleri gibi farklı yanlarını anlatır. For- mel sosyolojinin amacı sosyal etkileşim biçimlerini toplumsal bağ- tamtarından soyutlayarak analiz etmek ve böylece bağlamdaki önemli değişikliklere rağmen, farklı toplumsal organizasyon biçimle­rinde ortaya çıkan düzenlilikleri betimleyebilecek sosyolojik yasaları bulmaktır. Dolayısıyla örneğin, oldukça farklı sosyal ve tarihsel bağ- bmlara rağmen, onsekizinci yüzyıl İngilteresi’ndeki bir zanaatkar ve bir lord arasındaki ilişki yirminci yüzyıl Amerikasındaki bir köylüyle toprak sahibi arasındaki ilişki özünde benzerdir, yani patronaj ilişkisi- <fir.

Simmel’in sosyolojik yaklaşımı bu yüzden dört düzeyde işler:

  • toplumsal hayatın psikolojik bileşenlerinin oluşturduğu mikro- evren;
  • kişiler-arası ilişkilerin oluşturduğu sosyolojik bileşenler;
  • modern çağın sosyal ve kültürel ruhunun oluşturduğu yapı;
  • modern hayatın metafizik ilkeleri

Simmel bu analizi şu örneklerle genişletir:

Geometrik analojiler

Çoğu benzetmelerinde geometriyi bir temel olarak kullanan Sim- mel’e göre, örneğin sosyal durumlar, doğaları ve türleri bakımından, ilgili insanların sayısına göre değişirler. İki veya daha fazla insanı içeren bir sosyal durum yüzlerce insanı içerenden kökten farklıdır. Aynı şekilde, iki veya üç insanı içeren bir sosyal durum iki veya üç millet arasındaki durumla biçim ve ilişki bakımından özünde aynıdır. Sayı sadece grup organizasyonunun belirleyicisi olmakla kalmaz, aynı zamanda toplumsal çatışma olasılığı ve biçimini de etkiler – örneğin on-onbeş kişi arasındaki siyasal bir tartışmayı kalabalık bir insan kitlesiyle karşılaştırın. Bir kişi yalnızlık içinde yaşarken ve bir çift oldukça mahrem, eşit ve derin ilişkiler geliştirebilirken; üç kişi diğer ikisinin üçüncü kişiye karşı birleşmesine yol açabilen yeni bölünmeler yaratabilir. Evlilik sayının en mahrem ilişkilerin bile doğasını kökten değiştirme biçiminin klâsik bir örneğidir. Tekeşlilikte evli bir çift sa­dece birbirini dikkate almak zorundadır ve böylece onlar genellikle birbirlerine oldukça yakınlardır, ta ki bu ikili ilişkiyi kökten değiştiren üçüncü bir kişi, ilk çocukları gelene kadar. Benzer şekilde, çokeşlilik tekeşlilik gibi bir evlilik biçimi olsa bile, onların içerikleri, ilişkileri tamamen farklıdır. Simmel, özellikle üçlü formla veya üçüncü kişinin, iki birey, iki grup veya iki ülke arasındaki bir ilişkiyi farklı roller (mütte­fik, bilirkişi veya alçak rolü) oynayarak önemli ölçüde değiştirebilme biçimiyle ilgilenmiştir.

Bütün bu rakamsal analizin temel amacı, Simmel’in özel ve nispe­ten özerk formların toplumsal bağlamdan bağımsız olarak varolduk­larını; sosyal veya tarihsel durum ne olursa olsun, insanlar, gruplar veya milletler üçlüsünün benzer davranış tipleri ürettiklerini göster­mektir. Bu nedenle Simmel, bir anlamda, bir toplumsal formlar geo­metrisi olarak düşünülebilecek bir formel sosyoloji önerir.

Önceki sayfa 1 2 3 4 5Sonraki sayfa

İlgili Makaleler