Felsefeciler

Filozof Nedir, Filozof Kimdir, Filozof Ne Demek, Tanımı

Felsefe veya düşünbilim, sözcük kökeni olarak Yunanca seviyorum, peşinden koşuyorum, arıyorum anlamına gelen “phileo” ve bilgi, bilgelik anlamına gelen “sophia” sözcüklerinden türeyen terimin işaret ettiği entelektüel faaliyet ve disiplin. “phileo”=sevgi “sophia”=bilgi veya bilmek kelimelerinden türemiştir. Philosophia=bilgelik arayışı, bilgiyi sevmek, araştırmak ve peşinde koşmak anlamlarına gelmektedir. “Filozof” da bilgeliğe ulaşmaya çalışan kişidir.

Filozof sözcüğü philos (sevgi) ve sophia (bilgelik) sözcüklerinin birleşmesinden meydana gelmiştir. Yani bilgeliği seven kişi anlamındadır.Filozoflar, genel anlamda varoluşu, süreçleri ve işleyişi (doğa, sosyal yaşam, matematik vs.) açıklamak için düşünen, bu düşünme eyleminden mantıksal yeni (farklı) sonuçlara varan ve bu sonuçları ifade etmek

için yeni tanımlar ve yeni bilgi üreten kişidir. Filozoflar hayata yeni sözler, cümleler ve bilgiler koyarak insan yaşamında önemli bir yer edinmişlerdir. Öğüt verici bilgileri ile insanların hayatlarında daha kolay bir yaşam için uğraş vermişlerdir.”Gerçek filozof tüm bilimlere eşit istek ile yaklaşan, hepsini birden ele almayı isteyen ve doyurulmaz bir öğrenme arzusuna sahip olan kişidir; yeniliklere meraklı olan yada en saçma şeylerin bilgisine kendisini adayan kişiye filozof ismini veremeyiz.Filozof ve filozof olmayanın arasında ki fark, filozof olmayan kişinin, şeylerdeki güzelliği görmesi ancak güzelliği kendi içinde anlayamaması ve güzelliği güzel şeylerle karıştırmasıdır.Filozof kendi içinde güzel olan zihnini yükseltebilir ve bu şeyin özünü algılayabilir.Belirtilen bu durumda ilki kanı, ikincisi ise bilgidir.

Kanı, bilgi ve cehalet arasındaki orta bir evredir. Bilgi ve kanı ayrı ayrı nesnelere uygulanan ayrı ayrı yetilerdir. Kanılar çoğu insanın güzellik, adalet, kutsallık hakkında sahip oldukları çeşitli inançlardır; bu inançlar saf varlık ve saf olmayan varlık arasında dalgalanırlar çünkü k
filozof-felsefe-3424″ 105″ 157″

anı cehalet ve bilgi arasındaki orta yoldur; cehaletin nesnesi varlık olmayan şeydir, bilgininki ise saf varlıktır.

Filozoflar aklı en iyi kullanmaya çalışan insanlardır.meslekleri akılcılıktır.hemen hemen ömürlerinin büyük bölümünü tanrı’yı bilmek,tanımlamak,tasvir etmek,inanmaktan çok ispatlama yolunu seçmişlerdir.büyük bir çoğunluğuda iman ehli değildir.imanla inkar arasında bocalamışlardır.
Çünkü kul’da varolan akıl, Allah’ın külli aklından üflenmiş bir numunedir.yani kuldaki akıl cüzzi akıldır.Allah kulunu kapsar ama kul Allah’ı ihate edemez. bu noktada aklın aşk ile beslenmesi zorunludur.Aşk ise tasavvuf müessesesinde tam bir teslimiyetle elegeçer.Kayıtsız ve şartsız Kur’an ve sünnete teslimiyetle olur.

İlgili Makaleler