Edebi Şahsiyetler

Ferideddin Attar Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

ATTAR,  Ferideddin (1119-1193)

Iranlı tasavvuf ozanı. Varlık birliği görüşünü savunarak, insanla Tanrı özdeşliğini ileri sürdü.

Ferideddin Attar, Nişabur’da doğdu, orada öldü. Gerçek adı Muhammed Ferideddin’dir. Ailesi konusunda ayrıntılı bilgi yoktur. Değişik kaynakların bildirdiğine göre gençlik döneminde, İran’ın en etkili mutasavvıflarından, Kutbeddin Haydar’dan ilk tasavvuf bilgilerini edindi, sonra kendini bilimsel çalışmalara verdi. Tıp ve eczacılık öğrenimi gördü, takma adı olan ve “eczacı” anlamına gelen “attar” sözcüğünü bu nedenle benimsedi. Çağının öğrenim geleneğine uyarak İslam bilimleri, hekimlik, gökbilim ve tasavvuf konularında uzun süren çalışmalara girişti, bitkilerden ilaç yapmayı öğrendi.

Attar, tasavvuf konularını işleyen bir ozan olması nedeniyle yazın alanında etkili oldu. Çevresinde ozanlardan, mutasavvıflardan, bilginlerden, yazarlardan oluşan büyük bir kalabalığın toplanmasını sağladı. O dönemde İran’da egemen olan yönetimin Sünnî inançlarına bağlılığı nedeniyle gerçek düşüncelerini gizledi, Sünnîliği benimsemiş göründü. İşlediği tasavvuf konularında da, gerçek görüşlerini dolaylı bir söyleyişle, değişik yorumlara elverişli bir içerikle dile getirdi. Bir süre sonra düşüncelerinin özü, yazılarında yoğunlaşan inanç anlaşıldı, koyu bir Şiî olduğu, tasavvuf konularına Şiî’lik açısından baktığı ortaya çıktı. Özellikle Mazharü’l-Acaib adlı yapıtının elden ele dolaşması inançlarının yayılmasına yol açtı. Dönemin yönetimini öfkelendiren bu yapıtı yakıldı, evi basıldı, nesi var nesi yok ılgarlandı, kendisi de dinsizlikle, eski İran’da yaygın olan çoktanrıcı inançlan sürdürmekle suçlandı. Ölümle karşı karşıya geldiğini anlayan Attar, gizlice Mekke’ye gitti, bir süre dolaştı, edindiği bilgilere dayanarak Tezkiretü’l-Evliya adlı, ermişlerin, mutasavvıfların yaşamöyküle-rini içeren yapıtım yazdı. Sonra İran’a döndü. Nişa-bur İli’ne yerleşti. Yönetimin el değiştirmesi sonucu baskı azalınca tasavvufla ilgili görüşlerini yaymayı sürdürdü, çevresinde toplananları aydınlatmaya başladı.

İlgili Makaleler