Feraizcizade Mehmet Şakir Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi
Ferâizcizâde Mehmed Şakir (1852-1911) Tanzimat dönemi komedi yazarı.
Bursa’da doğdu. Aslen Buharalı bir aileden olan Ferâizcizâde Hacı Hasib Efendi’nin oğludur. Özel öğrenim görerek sağlam bir Doğu kültürüyle yetişti. Küçük yaşta öğrendiği Fransızca sayesinde de Batı kültürünü doğrudan tanıma imkânı buldu. Genç sayılabilecek yaşlarda Maliye Hazîne-i Celîlesi Mühimme Kalemi ve Hüdâvendigâr vilâyetinde Tahrîr-i Emlâk ve Tahrîrat kaleminde mülâzemet görevi yaptı. 1867’de yine mülâzemetle Hüdâvendigâr Mektûbî Kalemi’ne girdi. 1872 yılında Hüdâvendigâr Vilâyeti Matbaası muharrir-i sânîiiğine, 1877’de aynı matbaanın müdürlüğüne getirildi. Bir süre sonra müdürlükten, 1888’de de muharrirlik görevinden ayrıldı ; Bursa İdâdîsi’nde edebiyat ve ahlâk dersleri hocalığı yaptı (1892-1896).
Ferâizcizâde uzun müddet sürdürdüğü Mektûbî Kalemi mümeyyizliğinden bazı önemli evrakın korunamamasına sebep olduğu gerekçesiyle 1899’da azledildi. Bunun üzerine soruşturma açılması için Şûrâ-yı Devlet’e başvurdu. Yapılan inceleme sonunda evrakın önemli olmadığı anlaşılınca 1904’te Kırkkilîse sancağı tahrirat müdürlüğüne tayin edildi. Bir süre Lüleburgaz âşâr ihale memurluğunda bulundu; daha sonra gönderildiği Tırnova âşâr ihale memurluğunda da bir yıl kadar görev yaptı.
Kırkkilise’de iken “muâmelât-ı rûzmerre”yi vaktinde çıkaramadığı için 27 Mart 1911 “de Niğde sancağı tahrirat müdürlüğüne gönderildi. Ancak mazereti dolayısıyla bu göreve gidemeyeceğini bildirince 31 Mayıs 1911’de azledildi, kısa bir süre sonra da Bursa’da öldü (1911). Memuriyetleri sırasında bazı kişilerle ters düşmesine ve başarısız gösterilmesine rağmen bilhassa Lüleburgaz’da âşâr ihalesi görevindeki başarısı takdir edilen Ferâizcizâde’ye sırasıyla sâlise rütbesi, saniye sınıf-ı mütemayize rütbesi ve dördüncü rütbeden Mecfdî nişanı verilmiştir.
Resmî görevi yanında Bursa’da Ferâizcizâde Matbaası adıyla Özel bir matbaa kuran Mehmed Şâkir, bu şehirde yayımlanmış ilk dergi olan Nilüfer (1886-1891) ile Gündoğdu (1894) adlı mecmuaları çıkarmıştır. Nilüfer dergisindeki yazılarında dönemin diğer yazarları gibi daha çok Batı ile Doğu arasında bir denge kurmaya çalışan Ferâizcizâde burada Arap ve Acem atasözlerinden çeviriler, İslâmiyet’le ilgili hikâye ve kıssalar, astronomi ve sanayi üzerine makaleler, Batı dillerinden çeşitli tercümeler ve tiyatro incelemeleri yayımlamış, Gündoğdu’da ise “dilde tasfiyeciIik” görüşüne uygun bir anlayışla kaleme aldığı incelemelere yer vermiştir.
Ferâizcizâde gerek yaşadığı dönemde gerekse günümüzde fazla bir şöhrete sahip olmamakla beraber sade Türkçe’si ve sağlam tiyatro anlayışıyla günümüz sahnelerinde de rahatça oynanabilecek bazı oyunlar yazmıştır. Ancak bu oyunların o zamanlar sahnelenip sahnelenmediği konusunda henüz kesin bilgiler mevcut değildir. Ferâizcizâde, Ahmed Vefik Paşa’ya Bursa valiliği yıllarında (1879-1882) tiyatro çalışmalarında yardım etmiş, Bursa’daki Fasulyacıyan Kumpanyası mensuplarına diksiyon ve edebiyat dersleri vermiştir.
Eserlerinde geleneksel komedi anlayışıyla Batı türü komedi arasında tutarlı bir denge kurmaya çalışan Ferâizcizâde yerli bir doku içinde yerli gelenek ve kişilere uygun örnekler vermiş, Osmanlı toplumunu ve insanını inceleyip eleştirmiştir. Metin And. onun bu yönüyle Tanzimat tiyatrosunun komedi alanındaki en başarılı eserlerini ortaya koyduğunu söyler. Bütün oyunlarında “sahne” terimi yerine “ma’raz”, “perde” yerine “fasıl”, “meclis” yerine ise “bâb” terimlerini kullanmış, ayrıca konuşmaların çeşitlerini birtakım işaretlerle göstermiştir.