Hukuk Sosyolojisi

Feminist Hukuk Çalışmaları

Feminist Hukuk Çalışmaları

Feminist hukuk kuramı, doğaldır ki kadın hareketlerinin ve feminist kuramsal ça-lışmaların sonucunda ortaya çıkmıştır. Hukuk kuramı olarak “feminizm”, eleştirel hukuk çalışmalarının bünyesinde mayalanmıştır. Nitekim, belli bir tarihe kadar eleştirel hukuk çalışmaları kapsamında faaliyet gösteren feminist hukukçular, eleş-tirel hukuk çalışmaları konferanslarından birinin, münhasıran feminizm konusun¬da düzenlenmesi ile birlikte başlı başına bir grup olarak belirginleşmişlerdir. Bilin¬diği üzere, feminist kuram, genel olarak dört hat üzerinden ilerlemektedir: 1) Libe¬ral feminizm 2) Kültürel feminizm 3) Radikal feminizm 4) Postmodern feminizm.
Liberal feminist yaklaşım, liberal siyasal yaklaşımın gerekleri ve kazanımların- dan kadınların da yararlanmasını esas alan bir hattı ifade eder. Geleneksel olarak erkeklere tanınan seçme-seçilme hakkı vb. liberal kuramın özünü oluşturan pek çok hak ve özgürlüğün kadınlara da tanınması gerektiğine ilişkin bir yaklaşımdır.
Kültürel feminizmi liberal feminizmden ayıran en önemli yan, eşitlik vurgusu¬nun yerine özellikle kültürel anlamda kadınların üstün olan yönlerine dikkat çekil¬miş olmasıdır. Bu da özellikle anaerkil bir yaklaşımın sonucudur. Barışçıllık, ilişki¬lerde diğerkâmlık gibi kadına yakıştırılan nitelikler, kültürel feminizmin üzerinde durduğu hususlardır.
Radikal feminizm, 1960’lar dünyasının özellikle toplumsal hareketler bağlamın¬daki radikalliğinin sonucunda ortaya çıkar. Bu anlamda radikal feminizm, bir yan¬dan kapitalist sisteme muhalefet anlamında sol söylemden beslenirken, öte yan¬dan sol söylemin içerisinde de var olan erkek egemenliğe karşı çıkarak bağımsız bir hat kurmaya çalışır. Radikal feministlere göre, söz konusu erkek egemen yapı öylesine güçlü ve yerleşiktir ki siyasal ve hukuksal olmanın ötesinde toplumsal ve kültüreldir. Dolayısıyla siyaset ya da hukuk kurumlarındaki değişikliklerle değil, daha köklü ve her alana yayılan bir mücadelenin sonucunda tamamen silinip atıl¬madığı sürece bundan kurtulmak da mümkün değildir. Şu da ifade edilmelidir ki her ne kadar hukukun cinsiyetler arası eşitsizliği yaratan etmenlerden biri olduğu fikri, farklı feminizmler tarafından benimsenmişse de hukuk sisteminin ataerkil ol¬duğu konusunu gündeme getirenler radikal feministlerdir.

Modernite: Avrupa’da yaklaşık olarak 17. yüzyıl civarında ortaya çıkan, zamanla tüm dünyaya yayılan toplumsal değerler sistemine ve organizasyonuna verilen isimdir.
Nihayet postmodern feminizm olarak adlandırılan yaklaşım, özellikle aydınlan-ma ve modernite ile ilişkilendirilen evrensel doğrular iddiasına karşı çıkışı ve yine aydınlanmanın dayattığı doğruların “beyaz batılı heteroseksüel erkeğin değer yar-gıları” olarak nitelenişini ifade etmektedir. Postmodern feministler, radikal feminiz¬
min özellikle siyasal yapıya yönelik eleştirilerini, genel olarak aydınlanma düşün-cesine ve moderniteye yönelterek yinelemişlerdir. Dolayısıyla postmodern femi-nizm, erkek egemen modernitenin reddiyesidir.

İlgili Makaleler