Edebi Şahsiyetler

Faruk Kenç Kimdir, Hayatı, Filmleri, Hakkında Bilgi

Faruk KENÇ Filim yönetmeni (İstanbul 1910-11 Mayıs 2000).

Cağaloğlu’ndaki Yeni Lise’yi bitirdikten sonra bakaloryayı İstanbul Lisesi’nde verdi (1933). Daha öğrencilik yıllarında Halil Kâmil’in Ha-Ka Filim Stüdyosu’n-da çalışan Faruk Kenç, o sıralar Türkiye’de belge filmi çekmeğe gelen (1933) sovyet yönetmenleri Sergey Yutkeviç ve L. O. Arnstam ile birlikte Anadolu’yu dolaştı. Almanya’da Bavyera Devlet Fotoğrafçılık Okulu’ndan diploma aldı, bir süre Paris’teki stüdyolarda incelemeler yaptıktan sonra 1938’de yurda dönerek Ha-Ka Filim’de yönetmenliğe başladı. A-tatürk’ün cenaze törenini filme aldı, ardından, Reşat Nuri Güntekin’in Şehir Tiyatrolarında sahnelenmiş bir oyununa dayanan ilk uzun filmi Taş parçası’nı yönetti (1939). Dekor, oyuncu ve anlatım yönünden sinemamızdaki tiyatrocular döneminin bir ürünü olan bu filminden sonra, o günlerin modası polisiye türüne yönelerek Yılmaz Ali’yi yaptı (1940). Öz olarak yabancı sinema ürünlerinden motifler ve tiplemeler taşıyan bu filim, biçim olarak değişik mekânların kullanılması ve hareketli görüntüleriyle dikkati çekmişti. Yine tiyatro oyuncularından yararlanarak yaptığı Kıvırcık Paşa’-dan sonra Çakırcah Mehmet Efe ile türk sinemasında seri filimlerin öncüsü oldu. İlk üç filmini sesli olarak çevirdiği halde Dertli pınar’ı Türkiye’de ilk defa sonradan seslendirilmek üzere sessiz çekmesi de, bu usulün sinemamızda bugüne kadar kullanılan bir gelenek halinde yerleşmesine yol açtı (1943).

Seslendirme tekniğinde yapılan bu yenilik ülkemizde filim yapımım hızlandırmıştı. 1944’te kurduğu İstanbul Filim ile yönetmenliğin yanı sıra yapımcılığa geçti. Kendi şirketine oyuncu bulmak amacıyle, ilk olarak tiyatro oyuncuları dışında filim oyuncusu yetiştirmek için Yıldız mecmuası aracılığıyle bir artist yarışmasını düzenledi. Türk sinemasına Belgin Doruk ve Ayhan Işık gibi oyuncuları kazandırdı. 1946-1947’de birkaç arkaıjaşıyle Yerli Filim Yapanlar Cemiyeti’ni kurarak cemiyet başkanı sıfatıyle yarışmalar ve festivaller düzenledi, yerli filimlerin rüsumlarında indirim yapılmasını sağladı. 1944-1948 yılları arasında köy çevresine yönelen Faruk Kenç, Hasret, Günahsızlar, ve Karanlık yollar filimlerini yönetti. Köyü yalnızca mekân olarak kullanan bu filimlerin ticari başarısından yararlanarak tarihî filimlerinde de aynı mekânı seçti (Türkân Sultan ve Köroğlu 1953). Sonraki yapıtları da, örneğin kötü yola düşenleri anlatan Kaybolan gençlik (1955), yabancı sinemanın etkilerini taşıyan Çölde bir İstanbul kızı (1957), müzikli melodram Ölmeyen aşk (1959) çoğu deneme sınırını aşamayan, ticari amaçla yapılmış filim-lerdi. Daha sonra uzun filim yönetmenliğinden kısa filim yapımına geçti.

Tiyatrocular dönemiyle, sinemacılar dönemi arasındaki geçiş döneminin en önde gelen isimlerinden biri olan Faruk Kenç, bir önceki çağın özelliklerini sürdüren filimlerinden çok, sinemadaki yan çalışmalarıyla dikkati çekmiş bir yönetmendir.

İlgili Makaleler