İslam Filozofları – Müslüman Düşünürler

Fahri Efendi Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

Fahri Efendi (1879-1950) Din âlimi, müderris ve müellif.

Konya’nın Taşkent ilçesinin Pirlerkondu köyünde doğdu. Asıl adı Fahreddin olup babası ilmiyeden Mehmed Efendi’dir. Küçük yaşta annesini ve babasını kaybetti. İlk tahsilini köyünde tamam­ladıktan sonra Konya’ya giderek Sivaslı Ali Kemâli Efendi’nin ders halkasına ka­tıldı. Kısa zamanda parlak zekâsı, ahlâ­kı ve terbiyesiyle arkadaşları arasında temayüz ederek hocalarının takdirini ka­zandı. Bu arada Konya’nın Nakşibendî-Hâlidî şeyhlerinden Bahâeddin Efendi’ye intisap etti. Bir süre sonra hocası Ali Kemâlî Efendi’nin iznini alarak Bahâeddin Efendi’nin de hocalık yaptığı Bekir Sami Paşa Medresesi’ne geçti. Burada Zeynelâbidîn ve Ziya Efendi gibi hocalar­dan da feyiz alarak tahsilini tamamla­yıp icazet aldı.

Medreselerin bina, yönetim ve prog­ramlarının günün şartlarına uygun hale getirilmesi amacıyla merkezde alınıp uy­gulanan bazı tedbirlerin taşraya da yan­sıması sonucunda Konya’da 1909 yılın­da kurulan lslâh-ı Medâris-i İslâmiyye Cemiyeti, Bekir Sami Paşa Medresesi bi­nasında birtakım yeni ilâve ve düzenle­meler yaparak kısaca “Islâh” olarak anı­lan bir medrese tesis etmişti (1910). Fah­ri Efendi öğretim programında Arapça, Farsça ve dinî İlimlerin yanı sıra Batı di­line ve müsbet ilimlere de yer verilen bu eğitim kurumunda hocalık hayatına bir müddet Arapça, akaid ve fıkıh ders­lerini okutarak başladı. Onun bu mües­sesedeki hocalığı yanında çok kısa bir süre imam-hatiplik yaptığı, bunun dı­şında herhangi bir resmî görev almadı­ğı bilinmektedir. Cumhuriyet’in kuruluşundan sonraki yıllarda siyasî iktidarın din eğitimi ve öğretimi konusunda ta­kip ettiği katı politika, Fahri Efendi’yi hayatının en verimli çağında ders okut­ma ve talebe yetiştirme imkânından mahrum etmiş, bu yüzden de ev halkı, yakın akraba ve sevenleriyle sınırlı bir irşad halkasıyla yetinmek zorunda kal­mıştır. Bu dar halkada, Konya’da yaptı­ğı önemli hizmetlerle din eğitimi ve öğ­retimine unutulmaz katkılarda bulunan Hacıveyiszâde Mustafa Kurucu da bulu­nuyordu.

Ünlü mutasavvıf Muhyiddin İbnü’l-Arabî ile Mısırlı İslâm âlimi Muhammed Abduh’a hayranlığını sık sık dile getiren Fahri Efendi’nin Temürcüoğlu şeklinde­ki soyadını Abduh’a duyduğu hayranlık sebebiyle Kulu olarak değiştirdiği bilin­mektedir. Uzun süren bir hastalıktan sonra 26 Temmuz 1950’de vefat etti; şeyhi ve hocası Bahâeddin Efendi’nin Konya Hacı Abdülfettah Çavuş Mezarlığı’ndaki kabrinin ön tarafına defnedildi. Kabir taşına kendisinin Farsça bir rubâîden tercüme ettiği, “Geldim iline müf­lis ü muztarrım ilâhî / Bir sadakaya nûr-i cemâlinden ilâhî/ Zenbil-i niyazım boş, dolduruver lütfen ilâhî / İhsanına, anbârina medyunum ilâhi” mısraları yazıl­mıştır.

İlgili Makaleler