İslam Filozofları – Müslüman Düşünürler

Fahreddin el-Mardini Kimdir, Hayatı, Hakkında Bilgi

Fahrüddîn Ebu Abdillâh Muhammed b. Abdisselâm b. Abdirrahmân el-Ensârî (ö. 594/1198) Artukoğullan döneminin tanınmış hekim ve filozofu.

512’de (1118) Mardin’de doğdu. Soy itibariyle Kudüslü bir aileden gelmekte­dir. Artukoğlu Necmeddin İlgazi Kudüs’ü fethedince dedesi Abdurrahman’ı Mar­din’e davet etmiş ve aile burada yerleş­miştir. Babası kadıdır. Artukoğullan yö­netiminin hoşgörülü ortamında yetişen İbnü’s-Salâh’tan felsefe okudu. Aslen Hemedanlı olan bu filozof, Hüsâmeddin Timurtaş b. İlgazi b. Artuk’un daveti üze­rine hanedanın himayesinde felsefe okut­muş ve Fahreddin’i de bu alanda yetiş­tirmiştir. Döneminin en meşhur âlimlerinden olan Bağdat Adudüddevle Hastahanesi’nin başhekimi Emînüddevle İbnü’t-Tilmîz’den tıp tahsil etme imkânı bulan Fahreddin böylece iki sahada uzmanlaştı. Özellikle hocasıyla birlikte İbn Sina’nın el-Kanûn ü’t-tıbb’ üzerine yaptıkları inceleme ve tashihler daha sonra Mardî-nî’nin el-Kânûn uzmanı olarak tanınma­sını sağladı. Buna karşılık kendisi de İbnü’t-Ttlmîz’e İbn Sînâ mantığını okuttu. Ömrünün büyük bir kısmını HM (Ha­ni) şehrinde Necmeddin İlgazi’nin yanın­da geçiren Fahreddin el-Mardînî sefer­de dahi emîrin yakınında bulundu ve ona tıp öğretti. Bir aralık Dımaşk’a gitti ve İbn Ebû Usaybia”nın Dahvâr olarak da bilinen hocası ünlü hekim Mühezzebüddin Abdürrahim b. Ali’ye el-Kânûn ii’t-pbb’m bir kısmını okuttu. Burada fazla kalmak istemeyen Mardînî, bu öğrencisi­nin yüklü bir maaş karşılığında Dımaşk’-ta kalarak eserin tamamını okutması teklifini hoş karşılamadı ve ilmin para ile satılamayacağını söyleyerek şehri ter-ketti (589/1193). Mardin’e dönerken Ha-lep’e uğradı, burada el-Melikü’z-Zâhir Gâzî ile tanıştı ve emîrin ısrarı üzerine iki yıl kadar Halep’te ilmî faaliyetlerde bulundu. Bu süre içinde emîrin verdiği para ile hayatını müreffeh bir şekilde geçirdi. Fahreddin 21 Zilhicce 594(24 Ekim 1198) tarihinde Mardin’de vefat etti. ölümünden önce çok değerli eser­lerden oluşan kütüphanesini, kendisi de bir filozof olarak tanınan Artukoğlu Hüsâmeddin’in inşa ettirdiği medreseye vakfetti.

Fahreddin el-Mardînînin tıp ve felse­fe alanındaki öğrencileri arasında Sedîdüddin İbnü’r-Rakîka’nın adı sıkça geç­mektedir. İbn Ebû Usaybia’nın Mardînî hakkındaki İlk kaynağını teşkil eden İbnü’r-Rakika da Hînî doğumludur ve Artukoğlu hanedanı mensupları ile yakın­lık kurmuştur. Onun hocasının yerini ba­şarıyla dolduran bir âlim olduğu anlaşıl­maktadır. İbnü’r-Rakika’dan nakledildiğine göre İşrâkllik olarak anılan felsefî ekolün ku­rucusu Sühreverdî el-Maktûl genç yaş­larında Mardînî ile görüşmüş, onun öğ­rencileri arasına girmiş ve gerek zekâsı gerekse fikrî cüretkârlığı bakımından Mardînrnin dikkatini çekmiştir. Sührever-dTnin yaygın telakkilere aldırmadan giriş­tiği felsefî incelemelerin başına iş açaca­ğını ifade eden Mardînî onun katledildiği haberini alınca korktuğunun başına gel­diğini söylemiştir.

Fahreddin el-Mardîni’ye iki eser nisbet edilmektedir. Bunlardan birinin İbn Sînâ’nın ei-Koşidefii’J-‘ayniyye’sine bir şerh, diğerinin de kendisinin yanlış yol­da olduğunu ileri sürenlere karşı eleşti­ri mahiyetinde bir risalesi olduğu belir­tilmektedir.

TDV İslam Ansiklopedisi