Filozof Biyografileri

Etienne Bonnot de Condillac Kimdir, Hayatı, Eserleri, Felsefesi, Hakkında Bilgi

CONDILLAC, Etienne Bonnot de (1715-1780)

Fransız, filozof. Locke deneyciliğini daha köktenci bir tutumla geliştirerek Duyumculuk kuramını kurmuştur.

Grenoble’da doğdu, Beaugency’de öldü. Hukukçu bir ailedendir. Rahip olmak için Saint-Sulpice’e gönderildi. 1740’ta burayı bitirdi ama papazlık görevi almadı. Akrabası olan bilim adamı ve Diderot’nun yakın arkadaşı d’Alembert kendisini Fransa’nın o çağdaki en büyük düşünürleriyle tanıştırdı. Diderot, Helvetius, Fontenelle ve Rousseau gibi filozoflarla sık sık görüştüğü Paris’e yerleşerek kendini bilim ve felsefeye verdi. 1746’da ilk önemli yapıtı olan Essaı sur Toriğine des connaissances bumaines’i (insan Bilgilerinin Kaynağı Üzerine Deneme) yayımladı. 1754’te basılan Traite des sensations (Duyumlar Üzerine İnceleme) ise, felsefe dizgesinin olgunlaştığı dönemin ürünüdür. 1758’de Parma Dü-kü’nün oğlunu eğitmek üzere İtalya’ya gitti. 1767’de Paris’e döndüğünde artık tanınmış ve saygı gören bir filozof olan Condillac, ertesi yıl, Fransız Akademisi üyeliğine seçildi. 1772’de Beaugency yakınındaki Flux şatosuna çekildi. Burada ölümüne dek çalıştı, yeni ürünler vermeyi sürdürdü.

18. yy’m ilk yarısında Fransa’da aydınlar arasında İngiliz düşünürlerine ilgi ve hayranlık artmaktaydı. 1687’de Latince yayımlanmış olan Newton’un Principia’sı ve 1700’de Fransızca’ya çevrilen Locke Fransız düşünce yaşamını önemli ölçüde etkilemişti. 1734’te Voltaire Lettres Philosophiques (“Felsefi Mektuplar”) adlı yapıtında İngiliz felsefi yaklaşımını benimsiyor ve Locke ile Newton’u övüyordu. Condillac felsefe çalışmalarına bu etkiler altında başladığında, Descartes ve Malebranche usçuluğunun çıkış noktalarını oluşturan “us”, “yargı”, “usavurma” gibi kavramların .yeterince çözümlenmediğini düşündü. Ona göre, çözümleme ile usçuluğun, ayrıntıdan kaçınarak “doğal ışık” ya da “us” gibi kavramlar olarak, karanlıkta ve kaypaklık içinde bıraktıklarının temelleri açığa çıkarılabilirdi. Sonuçta, bilginin kökeninin Locke’un ileri sürdüğü gibi deneysel olduğu ortaya konmalıydı.

İlgili Makaleler