Kimdir

Ethem Nejat kimdir? Hayatı ve eserleri hakkında bilgi:

Ethem Nejat kimdir? Hayatı ve eserleri hakkında bilgi: (1882-1921) İkinci Meşrutiyet döneminde eserleri ve uygulamalarıyla eğitime katkıda bulunan, öğretmen okulu müdürlerinden biri de Ethem Nejat ’tır. Ethem Nejat, İstanbul’da doğdu. Üsküdar İdadisini ve Yüksek Ti­caret Mektebini bitirdi. İkinci Abdülhamit döneminde gazetecilik yaptı. Zamanının yöneticileri ile anlaşamadığından Avrupa’ya kaçtı. Orada Jön Türkler’le işbirliği yaptı. II. Meşrutiyete kadar Fransa ve Amerika’da bu­lundu. II. Meşrutiyetin ilânından sonra yurda döndü ve çeşitli öğretmen okullarında müdürlük ve çeşitli illerde Maarif Müdürlüğü yaptı. II. Meşrutiyet’ten önce Avrupa ve Amerika’daki yeni okulları gör­düğü için, buralardaki uygulamaları, kendi okulunda gerçekleştirmeye ve çıkardığı “Yeni Fikir” adlı dergide yaymaya çalıştı. Sâtı Bey gibi, o da, özellikle ilköğretim üzerinde durdu. Onun İstanbul Öğretmen Okulunda yaptıklarını, çalıştığı yerlerde de yapmaya çalıştı. 1915 (1331) yılında yayımlanan “Terbiye-i İptidaiye Islahatı” (İlk Eğitim Reformu) adlı ki­tapçıkta, Amerika ve Avrupa’da gördüğü okullardan esinlenerek, öğ­retmen okullarım, çevresinin özelliklerine göre tarıma, ticarete ve sanata yönelik olarak geliştirmek ve her birini, çevresinin birer eğitim merkezi yapmak istedi. Kitabında bu yönde önerilerde bulundu.

İttihat ve Terakki sorumlu yazmanı Celal Bey’e de verdiğini be­lirttiği bu raporda, mevcut öğretmenlerin iyileştirilmesi, ilköğretimde memur yetiştirmek yerine, halkın bilgi ve düşünce düzeyini yük­seltmeye, ulusal duygu aşılamaya, yetenekleri geliştirmeye, köy ya­şamını uygarlaştırmaya, tasarruf zevki vermeye ve nihayet, insanlık ve sorumluluk duygusu aşılamaya önem vermiştir. Ayrıca beden eğitimi, tarım öğretimi, çocuk bahçeleri (ana okulları), yatılı ilkokullar ve halk okulları açılmasını önermiştir. Buralarda uygulamaya dayalı olarak uz­manların verecekleri konferanslarla halkın aydınlatılmasını istemiş, eği­tim ve öğretim müzeleri ile öğretim araçları ve aydınların yetiştirilmesi üzerinde durmuştur.

Aradan 20-25 yıl geçtikten sonra kurulan “Köy Enstitülerine ben­zeyen bir öğretmen okulunun iskeletini çizmiştir. Bunu sunarken “kişisel hiçbir görüş söylemeye gerek duymadan, Batı uzmanlarının görüşlerini burada sıralıyorum” demiş ve İngiliz ve Alman eğitimcilerinden örnekler vermiştir.

Ethem Nejat ’ın, ayrıca, Türklük Nedir ve Terbiye Yolları, Ço­cuklarımızı Nasıl Büyütmeliyiz, Hesap Öğreniyorum, Çiftlik Müdürü, Yiğit Türkler adlı eserleri vardır.

Ethem Nejat, 1915 yılında 3 yıldan 4 yıla çıkarılan öğretmen okul­larına çok güveniyor. Buradan yetişen öğretmenlerin, çocuğa uygun ve çevreye göre öğretim yapacaklarını belirtiyor. Eski öğretmenler arasında bunların erimemeleri için 2-3 öğretmenin buralara birlikte atanmalarını ve yöneticilik görevinin bunlara verilmesini istiyor. Balkanlardaki okul­larda bunu yapmamanın zararlarının görüldüğünü belirtiyor.

“Erkek öğretmen okulundan mezun, çalışkan bir öğretmen tanırım. Dört-beş öğretmen ve eski bir müdürle yönetilen bir okula öğretmen ola­rak atanmıştı. Göçmen olması nedeniyle, muhtaç durumdaydı da… Gel­diği günden itibaren eski yönetici ile yeni öğretmen arasında anlaşmazlık başlamıştı. Biri bahçede uslu uslu duvar dibinde oturmayı, lütfen beş- taş oynamaya izin verdikten sonra, sessiz sedasız oyuna devam etmeyi başarı sayarken; diğeri, bu eğitimin ihanet olduğuna karar veriyordu. O, koşturmak, oynatmak, söyletmek, şarkı söyletmek istiyordu. Sonunda müdür, yönetici olduğu için, istediğini buyuruyor; yeni öğretmeni ses­sizliğe ve çocukları yaramazlık yapmamaya çağırıyordu.

Yeni öğretmen, tümevarım ve tümdengelim yoluyla dersler veriyor. Eski öğretmen, buna takılıyor ve diyor ki, bunlar afyon yağıyla, sar- mısakla karınlarını doyuruyorlar; onlarda beyin yoktur. Soru ve cevap yazdır; güzelce ezberlesinler…” Ve Ethem Nejat ekliyor; “İki karşıt ruhu bundan daha güzel açıklayan bir örnek daha bulunamaz.”

Bu izlenimler, II. Meşrutiyet döneminin eğitim anlayış ve uy­gulamalarını sergiliyor. Burada söz konusu olan yeni öğretmen, öğretmen okulu mezunu olan, diğeri de eski medreselerden mezun olan ya da başka yolla öğretmen olan öğretmenler olmalıdır.

Kaynak: Öğretmen Yetiştirme Açısından Türkiye’de Eğitim Bilimleri Tarihi Üzerine Bir Araştırma, Cavit BİNBAŞIOĞLU, Milli Eğitim Basımevi, 1995

İlgili Makaleler