Esma Binti Ebubekir Kimdir, Hayatı, Hakkında Bilgi -Sahabi-
Zâtünnitâkayn Esma bint Ebî Bekr es-Sıddîk b. Ebî Kuhâfe el-Kureşiyye et-Teymiyye (ö. 73/692) Hz. Ebu Bekir’in kızı ve Abdullah b. Zübeyr’in annesi, sahâbî.
Hicretten yirmi yedi yıl önce 595’te Mekke’de doğdu. Annesi Kuteyle (Katle) bint Abdüluzzâ’nın sonraları müslüman olduğu sanılmaktadır. On yaş büyük olduğu Hz. Aişe ile baba bir kardeştir. Esma, Hz. Ebu Bekir vasıtasıyla müslüman olanlar arasında ve ilk müsiümanlar içinde on sekizinci sırada yer almaktadır. Zübeyr bin Avvâm ile evlenmiş ve ondan Abdullah, Urve, Münzir, Âsim ve Muhacir adlarında beş erkek; Hadîcetü’l-kübrâ, Ümmü’l-Hasan ve Âişe adlarında üç kız çocuğu dünyaya getirmiştir. Kocası Zübeyr Mekke devrinin sıkıntılı günlerinde Habeşistan’a hicret etmişse de Esmâ’nın bu hicrete katıldığına dair bir rivayete rastlanmamaktadır. Onun adı ilk defa, Hz. Peygamber’in hicret hazırlıklarını sürdürdüğü sırada oynadığı rol dolayısıyla ön plana çıkmıştır. Resûl-i Ekrem hicret emrini alınca herkesin istirahate çekildiği öğle sıcağında Hz. Ebu Bekir’in evine gitmiş, onunla yalnız konuşmak istemiş. Hz. Ebu Bekir’in evde bulunan Esma ile Âişe’nin sır saklamayı bildiklerini söylemesi üzerine onların yanında, o gece hicret etme kararı verdiğini ve yanma yol arkadaşı olarak da kendisini seçtiğini açıklamıştır. Hemen yol hazırlığına başlayan Esma ve Âişe deriden bir torbaya azık koyup bir kırbaya da su doldurdular: ancak kapların ağızlarını bağlamak için ip bulamayınca Esma babasının teklifi üzerine belindeki kuşağı (nitâk) çıkarıp ikiye böldü; bir parçasıyla azık torbasının, diğer parçasıyla da su tulumunun ağzını bağladı. Bundan son derece memnun olan Hz. Peygamber’in, “Allah bu kuşağının karşılığında cennette sana iki kuşak versin” diye iltifat etmesi üzerine “Zâtünnitâkayn” (iki kuşaklı) lakabını almıştır. Bir başka rivayete göre ise Hz. Peygamber ve Ebu Bekir’in üç gün saklandıkları Sevr mağarasına geceleri yemek taşıyan Esma, üçüncü gün mağarayı terkedip Medine’ye doğru yola çıkacakları sırada azık torbasının ağzını bağlayacağı ipi evde unuttuğunu anlayınca kuşağını ikiye bölerek kapların ağzını bağlamış ve bundan dolayı bu lakapla anılmıştır.
Kendisinin anlattığına göre, hicret sırasında Resûlullah ile Hz. Ebu Bekir evden ayrıldıktan sonra aralarında Ebu Cehil’in de bulunduğu Kureyşli bir grup eve gelerek Esmâ’ya babasının nerede olduğunu sormuş, “Bilmiyorum” diye cevap vermesi üzerine Ebu Cehil ona bir tokat vurmuş, bu sebeple de küpeleri yere düşmüştür.
Hz. Peygamberle Ebu Bekir Medine’ye ulaştıktan bir müddet sonra Mekke’ye adam göndererek her iki ailenin de orada kalan fertlerini Medine’ye getirtmişlerdir. Bu sırada hamile olan Esma çetin bir yolculuktan sonra Küba’ya vardıklarında Abdullah b. Zübeyr’i dünyaya getirmiş, muhacirlerin Medine’de doğan bu ilk çocukları müslümanlan çok sevindirmiştir. Zira yahudilerin, Medine’ye göç eden müslümanlara büyü yaptıkları ve bir daha çocuklarının olmayacağı, böylece nesillerinin tükeneceği yolunda bir söylentiyi yaymalarının ardından Abdullah’ın doğması bu söylentinin doğru olmadığını ortaya koymuştur.